Prof. Dr. TUNCAY CENTEL - Artrogripozis Multipleks Konjenita
  Sınıflama ve Genel Özellikler Nedeni ve Oluşum Şekli Amiyoplazide Klinik Görünüm Distal Artrogripozis Sendromik Artrogripozis Tanı Genel Tedavi İlkeleri Dizde Tedavi Kalçada Tedavi Ayağın Tedavisi Dirsekte Tedavi Omuz, El ve El Bileğinde Tedavi Omurganın Tedavisi
 
 ☰  
 aç

Üst Ekstremitede Tedavi

Omuz

Omuzda hemen her zaman adduksiyon ve iç rotasyon kontraktürüne rastlanır, ancak kısıtlı omuz işlevi günlük aktiviteler açısından genellikle yeterli düzeydedir. Bu nedenle de omuza yönelik cerrahi girişime nadiren baş vurulur. Bazen ileri derecede kısıtlı glenohumeral harekete ek olarak skapulatorasik hareket de etkilendiğinden omuzda aktif öne fleksiyon ve abdüksyon son derece kısıtlanır, ancak üst ekstremite işlevini en çok bozan omuzdaki iç rotasyon kontraktürüdür. Dirsekten fleksiyon yapılırken (örneğin, çatal ağza götürülürken) omuzdaki iç rotasyon kontraktürü nedeniyle gövde buna engel olur. Humerusa yapılacak bir derotasyon osteotomisi ile el ve dirsek istenen plana getirilir. Omuza derotasyon osteotomisi planlanıyor ve dirsekte ekstansiyon kontraktürü de varsa, derotasyon miktarını doğru hesaplayabilmek için bu işlem dirsekteki ekstansiyon kontraktürünün düzeltilmesinden sonra gerçekleştirilmelidir. Omuz derotasyon osteotomisine genellikle 5 ila 6 yaşından sonra başvurulur. Derotasyon osteotomisinin en büyük kazanımı hastanın ilerde bilgisayar klavyesini kullanabilecek oluşudur.

El Bileği

El bileğindeki kontraktür için erkenden, yani bebek doğar doğmaz, nazik germe egzersizlerine başlanır. Bu husus özellikle distal artrogripozis olguları için önemlidir. Geç yaşta yapılan germe egzersizlerinin yararı sınırlıdır. Erken fizyoterapiyle el bileği işlevinin yarısı kazanılır. Erken fizyoterapide amaç adale atrofisini önlemek ve aktif eklem hareketini geliştirmektir. Elde edilen hareket açıklığını korumak ve yinelemeyi önlemek için gece atelleri kullanılabilir, ancak el parmaklarının 24 saat boyunca atelde hareketsiz bırakılması doğru değildir. Germe egzersizleri hoyrat bir biçimde yapılmamalıdır, çünkü his kusuru olmayan hasta gereksiz yere ağrı duyar.

El bileğini işlevsel konuma getirmek için gerekli yumuşak doku gevşetmesiyle birlikte el bileğindeki karp kemikleri seviyesinden tabanı dorsalde ve radialde olan kemik kama çıkartılarak el bileği nötr konuma getirilir (midkarpal kapalı kama osteotomisi). Yumuşak doku gevşetmesi kapsamında elbileği voler kapsülü, fibrotik el bileği fleksörleri (fleksör karpi ulnaris, fleksör karpi radialis ve palmaris longus kasları) kesilebilir, ancak parmak ve başparmak ekstansörleri korunur. Eğer fleksör karpi ulnaris işlevsel ise el bileği ekstansörü olarak ekstansör karpi radialise nakledilebilir. Genellikle sağlam olan ekstansör karpi ulnaris duruma göre el bileği ortasına, ya da ekstansör karpi radialise nakledilir.

El bileğindeki karp kemiklerinden proksimal sırada bulunanların çıkartılması (proksimal sıra karpektomi) el bileğinde ileri derecede bozukluğa yol açtığından ve karpal koalisyonlara sıkça rastlanmasından dolayı günümüzde tercih edilmemektedir. El bileği artrodezi ise çok nadiren başvurulan bir yöntemdir, çünkü çok az bir hareket açıklığı bile hasta açısından önemlidir. İleri olguda kurtarıcı işlem olarak uygulanabilir.

El

Parmaklardaki fleksiyon kontraktürleri ile başparmağın avuç içinde oluşu el işlevini ciddi biçimde kısıtlar. Parmaklardaki fleksiyon kontraktürleri için pasif germe ve gece ateli uygulaması bazen parmaklara yeterli işlevi kazandırabilir. Başparmağın avuç içinden kurtarılması amacıyla başparmak ile işaret parmağı arasındaki fibrotik gergin cilt Z plasti ile açıldıktan sonra adduktor pollisis tümüyle 3. metakarptan ayrılır ve bazı tenar kasların origoları (fleksör pollisis brevis ve abdüktor pollisis brevis) kesilerek serbestleştirilir. Başparmak ile işaret parmağı arasında elde edilen normal parmak aralığı 2. metakarp dorsalinden çevrilen cilt flebi ile kapatılır. Başparmağın avuç içinden kurtarılması ile el bileğinin nötr konuma getirilmesi sıklıkla birlikte yapılır.

 

Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.

Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.

 

Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.