Nedeni Sınıflama Osteogenezis İmperfekta Tip I Osteogenezis İmperfekta Tip II Osteogenezis İmperfekta Tip III Osteogenezis İmperfekta Tip IV ve Nadir Tipler Shapiro Sınıflaması Medikal Tedavi ve Kırık Tedavisi Deformitenin Tedavisi
 
 ☰  
 aç

Osteogenezis İmperfekta Tip I

Osteogenezis imperfektanın en yaygın görülen tipidir. Tüm osteogenezis imperfekta olgularının yaklaşık yarısını kapsar.  Aynı zamanda ostegenezis imperfekta tipleri arasında en hafif seyredenidir. Kemik kırılganlığında artış, tüm yaşam boyu belirgin mavi sklera (göz akı) ve ileti tipi işitme kaybı ile karakterizedir.

Otozomal dominan geçiş özelliği gösterir; yani aile bireylerinden en az birinde bu hastalık mevcuttur. Ancak yeni mutasyonlar da sıktır. Bu durumda ailede bu tür bir hastalığa rastlanmaz. Kollajen yapımında niceliksel bir kusur vardır; yani COL1A1 genlerinden biri stop kodon kusuru nedeniyle haberci RNA oluşturamadığından, normal tip I kollajen miktarı % 50 olarak gerçekleşir. Elektroforezde kollajenin normal olduğu ve anormal kollajen bulunmadığı saptanır.

Hastalığın belirtileri tip I kollajen yapımındaki kusurun ağırlığı ile doğru orantılıdır. İlk kırık genellikle yürüme yaşından sonra oluşur. Kırığın erken yaşta gelişmesi hastalığın ciddi seyredeceği yönünde bir işarettir. İlk kırığın görüldüğü yaş ile yürüyebilme yetisi arasında ilişki vardır. Kırık oluşumu sık değildir ve gelişen deformiteler asgari düzeydedir. Makaslama ve rotasyon kuvvetleri başta olmak üzere zorlamalara açık olan kol ve bacaklardaki uzun kemikler daha sık kırılır. Bacaklarda kırık oluşumu kollara göre daha sıktır. Femur en sık kırılan kemiktir. Kırık iyileşmesinde sorun yoktur. Çoğu kırık ayrıksız olduğundan, ya da asgari kayma gösterdiğinden giysi içinde dahi kendiliğinden kaynar. Kırıklar arasındaki sessiz süre değişkenlik gösterir. Kırık oluşumu yaşın ilerlemesiyle azalır ve ergenlikten sonra hemen hemen görülmez, ancak yaşam şansı bulan bayanlarda menopoz sonrası tekrarlayabilir.

Ailenin diğer bireylerine göre biraz daha kısa boyludurlar, ancak boy bakımından normal sınırlardadırlar. İşitme kaybı sıktır (yaklaşık % 40). İşitme kaybı daha çok şakak kemiğinin (temporal kemik) işitme olayında önemli işlevi olan petröz kısmının yapısal değişikliğe uğramasıyla oluşan ileti tipindedir, ancak işitme sinirinin (akustik sinirin) kafatasında çıktığı yerde basıya uğramasına da bağlı olabilir. İşitme kaybı genellikle 20 yaş civarında görülürse de çok daha küçük yaşta da olabilir. Omurgada hafif eğrilikler görülebilir. Tip I kollajen yapımındaki kusur bağları da etkilediğinden eklemleri destekleyen bağlarda aşırı gevşeklik saptanır. Çoğu hastada esnek düz tabanlık vardır. Omuz, dirsek, diz kapağı ve radius başında tekrarlayan çıkıklar olabilir. Aşil kirişinde yırtılmaya yatkınlık vardır. Hasta kırıklar ve deformiteler nedeniyle kol ve bacaklarını yeterince kullanamadığından kaslar güçsüz ve gevşektir. Tip I kollajen ciltte de bulunduğundan cilt incelir ve ışığa geçirgen hale gelir. Ciltaltında kanamalar görülebilir. Hafif bir tahrişte burun kanaması oluşur. Yara iyileşmesi etkilenir, çünkü tip I kollajen yapımı kusuru nedbe dokusunun oluşumunu da etkiler. Yara nedbeleri genişleme eğilimindedirler. Gözler hafif dışarı fırlaktır. Tip I kollajen yapımındaki kusura bağlı olarak skeleralar (göz akları) inceldiğinden alttaki toplar damarlar görünür hale gelir ve göz akları mavi renk alır.  Kornea etrafında normalde orta yaş sonrası görülen grimtrak-beyaz halkaya (senil ark) osteogenezis imperfekta olgularında daha küçük yaşta rastlanır (jüvenil ark) ve daha beyazdırlar. Retina dekolmanı riski vardır.

Dişler genellikle sağlamdır. Osteogenezis imperfekta tip I olgularının bazılarında tip I kollajen yapımındaki kusurdan dişler de ileri derecede etkilenir (dentinogenezis imperfekta). Kökenini aldığı doku tipi dentinden (beyaz renkteki diş kemiği) farklı olan diş minesi normal olmasına karşın, bu tip hastalarda dişler kolaylıkla kırılır, çürükler yaygındır ve dolgu tutmasında sorun yaşanır. Dişler sarımtırak kahverengi veya mavimtırak gri bir renktedirler. Hem süt dişleri, hem de kalıcı dişler etkilenirken, ilk önce çıkan alt kesici dişler en ağır etkilenenlerdir. Dentinogenezis imperfekta, kalıtımsal diş hipoplazisi başlığı altında tek başına da bulunabilir. Osteogenezis imperfekta tip I olguları dişlerde bozukluk (dentinogenezis imperfekta) olması durumunda tip IB, dişlerin sağlam olması durumunda tip IA alt gruplarına ayrılır. Tip IB olgularında kollajen yapımında niceliksel kusurun yanı sıra niteliksel kusurun da bulunduğu sanılmaktadır.

Radyolojik incelemede ilginç bir bulgu olarak kafatasında vormiyan kemiklere rastlanır. Vormiyan kemikler kafatasındakı suturalar arasında yer alan, mozaik tarzında dizilim gösteren, sınırları düzensiz, çok sayıdaki kemikçiklerdir. Normal kafataslarında bulunmazlar ve klinik bir yakınmaya neden olmazlar.

Ciddi kemik kırıklarına ve baziler impresyon gibi ciddi komplikasyonlara bağlı olarak yaşam beklentisi genel nüfusa göre biraz daha düşüktür.

 

 

Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.

Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.

 

Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.

kemik kırılganlığında artışa bağlı gelişen kırıkların bacaklarda oluşturduğu deformiteler



mavi sklera (gözakı)