Oblik
Eğik
Oksiput
Kafa arkasındaki kemik.
Oksipitofrontal Çap
Yandan
bakıldığında başın genişliğini ifadede eden,
frontal
kemik ile
oksiput kemiği arasındaki mesafe. Artışına dolikosefali denir.
Oksipitoservikal
Boyun ile oksiput
kemiğinin komşu olduğu kısım. C1 ve C2 omurları ile
oksiputun foramen magnumu
oluşturan kısmından ibaret bölge kastedilir.
Oligohidramnios
Rahimde fetusu
saran en iç zar olan amniyonun ürettiği ve bebeğin içinde bulunduğu sıvının
azlığı
Ollier Hastalığı
Vücutta çok sayıda kıkırdak kaynaklı selim tümörün (enkondrom saptandığı
kalıtımsal olmayan çocukluk çağı hastalığı. Diğer adı multipl
enkondromatozdur.
Optik sinir ve oftalmik arterin geçtiği optik
kanalın orbitaya (göz çukuru) açılan uç kısmı.
Orak Hücreli Anemi
Özellikle zencilerde görülen, ailesel, kan hücrelerinin bozulmasına neden
olan bir çeşit kan hastalığı
Oraklayarak Yürüme
Diz ve ayak bileğini bükmeden, kalçadan dışa ve öne doğru geniş kavis
çizerek yürüme
Oral
Ağızdan
Ortez
Bir uzvun, ya da gövdenin işlevini desteklemeye veya düzeltmeye yarayan
cihaz
Ossifiye Olmak, Ossifikasyon
Kemikleşmek. Kemikleşme.
Osteoartroz, Osteoartritik
Eklem kireçlenmesi
Osteoblast, Osteoblastik Aktivite
Kemik dokusunun yapımında rol alan hücre
Osteoblastom
Kemik hücresinden kaynaklanan selim tümör
Osteofit
Eklem kireçlenmesinde (dejeneratif artit) eklem çevresinde, yük taşımayan
kısımlarda oluşan, kemik onarım dokusundan ibaret çıkıntılar
Osteoid
Osteblastlar tarafından yapılan, daha henüz mineralizasyonu gerçekleşmemiş,
ilkel kemik dokusu
Osteoid Osteoma
Kemikte ağrıya neden olan, Aspirin'e hassas bir çeşit iyi huylu kemik tümörü.
Bakınız,
Osteoklast
Kemik dokusunun yıkımında rol alan hücre
Osteoklazi
Kemiğin uygun koşullarda manüplasyonla kırılması
Osteokondral
Kemik ve kıkırdaktan ibaret
Osteokondroz
Vücudun değişik kemiklerindeki büyüme merkezlerini tuttuğu için sadece
çocuklarda görülen, kanlanması bozulan büyüme merkezinin zamanla rejenere
olmasıyla sonuçlanan durum
Osteom
Daha çok kafatasında görülen, kemik hücresi kaynaklı selim tümör.
Osteomalasi
Mineralizasyon kusuru sonucu erişkinde kemiklerin dayanıklılığının azalması
Osteomiyelit
Kemiğin iltihabı
Osteonekroz
Kanlanmada bozukluk sonucu ilgili kemik dokusunun canlılığını yitirmesi
Osteopeni
Kemik mineral yoğunluğunun normalin altında oluşudur. Osteoporozun daha
hafif bir şekli olarak ifade edilebilir. Kemik yoğunluğu ölçümünde
kullanılan T skoru -1 ila -2,5 arasındadır.
Ostepetroz
Kemik rezorpsiyonundaki kusur sonucu kemiklerin radyografide
sklerotik görünümü
ve kemik kırılganlığında artış ile karakterize, kalıtımsal bir hastalık.
Osteosarkom
Kemik hücresinden kaynaklanan primer habis tümör
Osteosentez Materyali
Kırık, ya da osteotomi sonrası anatomik bütünlülüğü bozulan kemiğin bir
takım malzeme ile (plak, vida, çivi,
eksternal fiksatör vb.) tespitine
osteosentez, bu işlem sırasında kullanılan malzemeye de osteosentez
materyali denir.
Osteotomi
Kemiğin cerrahi olarak kesilmesi
Otonom Sinir Sistemi
Kalbin çalışması, gıdaların sindirimi, tükürüğün salgılanması vb. gibi çoğu
istemsiz, solumak gibi de yarı istemsiz işlevlerini yerine getirmek
suretiyle iç organların işleyişini kontrol eden periferik sinir sistemi.
Otozomal Dominan
Otozomal sözcüğü cinsiyet kromozomları dışındaki kromozomları ifade eder. Bu
tür kromozomlara ait gen çiftinden birinde oluşan değişikliğin hastalığın
oluşması için yeterli olduğu kalıtım şeklidir. Kalıtımsal hastalık her
kuşakta kendini gösterir. Bu şekilde kalıtılan hastalığın ortaya çıkma riski,
hasta kişinin ve çocuklarının cinsiyetinden bağımsız olarak her gebelikte %
50'dir.
Otozomal Resessif
Otozomal sözcüğü cinsiyet kromozomları dışındaki kromozomları ifade eder. Bu
tür kromozomlara ait gen çiftinden her ikisinin de değişikliğe uğramış
olmasının hastalığın oluşması açısından gerekli olduğu kalıtım şeklidir.
Hastalık her kuşakta kendini göstermez; daha çok kardeşler etkilenir. Aynı
şekilde akraba evlilikleri de hastalığın görülme sıklığını arttırır.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.