SUPRAKONDİLER HUMERUS KIRIĞI
Genel Özellikler
Suprakondiler humerus kırığı çocuklarda en sık görülen kırıklar
listesinde önkol alt uç kırıklarından sonra ikinci sırada yer alır. Yaklaşık
altı çocuk kırığından biri bu bölgede gerçekleşir. Bu oran 7 yaş altındaki
çocuklarda daha yüksektir (dörtte bir). Suprakondiler humerus kırığı
çocukluk çağında en sık görülen dirsek kırığıdır; tüm dirsek kırıklarının %
50 ila % 70’ini oluşturur. En sık 3 ila 10 yaş arasında görülür.
Erkeklerde, kızlara göre 2-3 misli daha fazla rastlanır. Sol kolda daha
sıktır. Aynı taraf önkol alt ucunda, önkolda, veya humerus
proksimalinde
başka bir kırıkla beraber olabilir (% 3 ila 13).
Anatomi
Dirsek eklemi,
humerus,
radius
ve ulna
kemiklerinin eklemleşmesiyle oluşur. Humerus ile radius arasındaki eklem
önkol rotasyon hareketini (pronasyon,
supinasyon), humerus ile ulna arasındaki eklem ise dirsekte
fleksiyon ve
ekstansiyon hareketini sağlar. Humerus
bu her iki kemikle, iç ve dışta yer alan geniş kemik sütunları aracılığıyla
eklemleşir. Bu iki sütun arasında önde
koronoid,
arkada
olekranon çukurunun yer aldığı ince bir
metafiz
kemiği bulunur.
Yaralanma Mekanizması
Suprakondiler humerus kırığı hemen hemen her
zaman (% 95 ila % 98) dirsek ekstansiyondayken açık el üzerine düşme
sonucu oluşur (ekstansiyon tipi kırık). Düşme sonucu önkoldan dirseğe
yansıyan kuvvet
olekranonu hiperekstansiyona zorlar ve
kaldıraç kuvvetleri marifetiyle humerus alt ucunda iç ve dış kolonlardan
geçen enlemesine bir kırığa neden olur. Oyun oynarken veya yataktan düşme ve
çocuk istismarı gibi durumlarda ayrıksız veya minimal kaymış kırık oluşurken,
bisikletten düşme veya trafik kazalarında daha çok kaymış kırık meydana
gelir.
Kırık nadiren (% 2 ila % 5) dirsek
fleksiyondayken düşme sonucu oluşur (fleksiyon tipi kırık).
Dirsek arkasına rastlayan doğrudan darbe sonucu, ekstansiyon tipi kırıkta
olduğu gibi, olekranon çukuru seviyesinden enlemesine bir kırık meydana
gelir.
Hemen hemen her zaman ekstansiyon tipi kırık
oluşunun nedenlerinden biri 10 yaş altındaki çocuklarda bağların göreceli
olarak esnek oluşudur. Bu esneklik dirseğin hiperekstansiyona gitmesine izin
verir. Suprakondiler humerus kırığı geçiren çocuklarda esneklik daha
fazladır. Ayrıca fleksiyondayken dirseği stabilize eden dirsek fleksör (biseps
braki ve
brakiyalis) ve ekstansör kasları (triseps)
dirsek ekstansiyondayken bu özelliklerini yitirirler.
Dirseğe yansıyan kuvvetin çoğunlukla
suprakondiler humerus bölgesinde kırık yapmasının nedeni buranın anatomik
özelliğinden kaynaklanır.
Humerus kondillerinden oluşan dıştaki ve
içteki iki geniş kemik sütun arasında önde koronoid, arkada olekranon
çukurunun yer aldığı ince bir metafiz kemiği bulunur. Bu bölgenin en
inceldiği kısım olekranon çukurunun tepesidir. Eklem kapsülü hemen olekranon
çukurunun distaline yapışır ve dirseğin hiperekstansiyona gitmesi durumunda
oldukça gerginleşir. Açık el üzerine düşme sırasında dirseğin
hiperekstansiyona gitmesiyle olekranon, olekranon çukurunda kilitlenerek bir
kaldıraç kolu oluşturur. Böylelikle dirseğe rastlayan
aksiyel
yüklenme ve makaslama kuvvetleri humerus distalindeki bu en zayıf kısımda
kırığa neden olur.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.