OSTEOGENEZİS
İMPERFEKTA
Kolay kırık
oluşumu ile karakterize kalıtımsal kemik hastalığıdır. Kemik
kırılganlığındaki artış bağ ve destek dokusunun temel yapı taşı olan
kollajenin yapımındaki kusura bağlıdır. Hastalık kırıklar ve bunlara bağlı
deformitelerin yanı sıra, boy kısalığı,
skolyoz, işitme
kaybı, bağlarda gevşeklik, bozuk dişler, mavi göz akları gibi farklı
anatomik bölgeleri ilgilendiren birçok belirtiye sahiptir.
Kollajenin Yapısı
Kollajen insan
vücudundaki bağ ve destek dokusunda yapı temel taşı görevi gören, protein
yapısında bir maddedir. Kemik, kıkırdak, bağ, kiriş (tendon), cilt, saç,
kornea, damar,
barsak ve omurlar arası disk gibi birçok dokuda bol miktarda bulunur, ancak
bu dokulardaki kollajenler birbirinden farklı kimyasal içeriğe sahiptirler.
Bunlardan kas ve iskelet sistemini esas ilgilendirenler kemik dokusunun yapı
taşı olan tip I ile kıkırdak dokusunun yapı taşı olan tip II kollajendir.
Tip I kollajenin
yapımı
ribozomlarda α1(I)
ve α2(I) zincirlerinin (preprokollajen) oluşturulmasıyla başlar.
Bu zincirler
kaba endoplasmik retikulumda
pro-α1(I) ve pro-α2(I)
zincirlerine dönüştürülür. Pro-α1(I) zincirini düzenleyen gen 17.
kromozomun uzun kolunda yerleşiktir (COL1A1). Pro-α2(I) zincirini
düzenleyen gen ise 7. kromozomun uzun kolunda yer alır (COL1A2). Her bir
polipeptid zinciri glisin-prolin-X, ya da glisin-X-hidroksiprolin tekrarları
şeklinde dizilim gösteren aminoasitlerden oluşur. X ile gösterilen yere
değişik aminoasitler yerleşir. Üç adet polipeptid zinciri birbiri etrafında
dolanarak üçlü bir sarmal oluşturur. Sarmal oluşumu polipeptid zincirlerinin
karboksi ucunda başlayarak amino ucunda sonlanır. Her kollajen tipinde üçlü
sarmalı oluşturan polipeptid zincirleri birbirinden farklıdır. Örneğin,
kemik dokusunun yapıtaşı olan tip I kollajen 2 adet α1(I) ve 1
adet α2(I) zincirinden oluşur. Bu sarmal, her üç peptidte bir
rastlanan glisinin bulunduğu birçok yerde, birbirine hidrojen
bağlantılarıyla bağlanarak güçlü bir yapıya ulaşır. Daha sonra prokollajen
hücreler arası sıvıya salınır ve burada prokollajen peptidaz aracılığıyla
tropokollajene dönüşür. Çok sayıda tropokollajen molekülü kollajen
lifciklerini, bunlar da bir araya gelerek kollajen liflerini oluşturur.
Osteogenezis
İmperfektada Kollajen Yapımı
Osteogenezis
imperfekta olgularının büyük çoğunluğunda, ya tip I kollajen yeteri miktarda
yapılamamaktadır (niceliksel kusur), ya da kollajen zincirlerindeki bir
hataya bağlı olarak kalitesiz tip I kollajen yapımı söz konusudur (niteliksel
kusur). Her iki kusur birlikte de olur.
Niceliksel kusurun
bulunduğu olgularda sorun, prokollajen zincirlerinin kodlamasını yapan
gendeki stop kodondadır. Stop
kodon normalde polipeptid zincirinin sonlanmasını sağlayan bir
nükleotiddir.
Stop kodondaki bozukluk neticesi kodu hücredeki ribozomlara taşıyıp tutulan
genin kontrol ettiği prokollajen zincirinin yapımında rol oynayan
haberci RNA
(messenger RNA; mRNA) oluşamaz. Eğer stop kodon pro-α1(I)
zincirlerinden birini etkilerse prokollajen sarmalında 2 adet pro-α1(I)
zinciri olması gerektiğinden normal özellikteki tip I kollajen miktarı %
50’nin altında gerçekleşir. Nadir olgularda normal tip I kollajen miktarı %
20’lere kadar azalabilir.
Niteliksel kusurun
bulunduğu olgularda polipeptid zinciri kodlanırken eksilme veya eklenme gibi
hatalar söz konusu olur. Bu olay genellikle glisinin bulunduğu kısımlarda
olur. Glisinin yerine geçen daha iri moleküllü bir aminoasid iri kollajen
moleküllerine neden olarak sarmal yapıyı ve moleküller arası etkileşimleri
bozar. Glisin bağlantısındaki hata polipeptid zincirinin karboksi ucunda yer
alırsa daha ciddi bir sonuç ortaya çıkar, çünkü prokollajen üçlü sarmalına
ait hidrojen bağlantılarının oluşması zincirin karboksi ucundan başlar.
Osteogenezis imperfektanın en ağır seyreden, ya da ölümle sonlanan
tiplerinde ya pro-α1(I), ya da pro-α2(I) zincirlerinin
karboksi ucunda bir kodlama hatası bulunur. Böylece hastada işlevini tam
görmeyen tip I kollajen oluşur. Sonuçta da kemik yapısını oluşturan kollajen
lifleri ve
hidroksiapatit
kristalleri arasındaki ilişki bozularak kemik kırılgan hale gelir.
Üstelik bu tür hastalarda kollajen miktarı da genellikle azalmıştır.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.
-
cam çocuk
-
Lobstein hastalığı
-
brittle bone disease