Prof. Dr. TUNCAY CENTEL - Artrogripozis Multipleks Konjenita
  Genel Özellikler ve Oluşma Mekanizması Etken Mikroorganizma ve Klinik Görünüm Tanı ve Ayırıcı Tanı Tedavi ve Prpgnoz
 
 ☰  
 aç

AKUT SEPTİK ARTRİT

Eklemde gelişen infeksiyona septik artrit denir. Akut hematojen osteomiyelitten daha hızlı bir seyir göstermesi ve kısa zamanda eklemde ağır hasar oluşturması nedeniyle burada akut sözcüğü 1 hafta içinde baş vuran olguları kapsamaktadır. 

Tedavide geç kalınması eklemde geri dönüşü mümkün olmayan hasara yol açtığından akut septik artrit ortopedinin acil müdahale edilmesi gereken durumlarından biridir.

Genel Özellikler 

Sağlık ve beslenme koşullarının iyi olduğu ülkelerde genel olarak akut septik artrit görülme sıklığında bir azalma söz konusu olsa da bu ülkelerde dahi her yıl 100.000 çocuktan 4 ila 5’inde akut septik artrit gelişmektedir.

Akut septik artrit her yaş grubunda görülür, ancak en sık 3 yaşın altındaki çocuklarda rastlanır. Erişkinlerden çok çocuklarda görülür.

Erkek çocuklarında daha sık görülür (2 : 1).

Bacaktaki büyük eklemleri (sırasıyla diz, kalça, ayak bileği) daha çok tutar. Kolda en sık tutulan eklem dirsek eklemidir.

Yeni doğanda birden fazla infeksiyon odağının (kemikte ve eklemde) aynı anda olması nadir değildir.

Oluşma Mekanizması

Akut septik artritlerin çok büyük bir kısmında mikroorganizmalar ekleme kan yoluyla ulaşır. Herhangi bir nedenle hastaneye yatırılmış ve sıvı takviyesi vb. için damara kateter takılmış erken doğmuş bebekler bu açıdan risk taşır. Diğer taraftan metafizin eklem içinde yer aldığı kemiklerin osteomiyelitinde infeksiyonun ekleme yayılmasıyla da oluşması nadir görülen bir durum değildir. Femur, humerus ve radiusun proksimal metafizi ile tibia ve fibulanın distal metafizi bu özelliktedir. Yeni doğanda ve süt çocuğunda korteksin ince, periostun da daha kolay sıyrılabilir oluşu metafizdeki infeksiyonun kolaylıkla ekleme atlamasına yol açar. Nadiren eklemin delici yaralanması sonucunda mikroorganizmaların eklem sıvısına ekilmesi yoluyla da septik artrit gelişebilir.

Yeni doğanda ve ufak süt çocuğunda kalçada görülen infeksiyon femur üst ucunun gelişimindeki özel durumdan kaynaklanmaktadır. Bu yaştaki çocukta femur başını içeren sekonder kemikleşme merkezi henüz gelişmediğinden metafiz ve epifizin damarları ortaktır. Böylece metafizde başlayan infeksiyon epifize rahatlıkla geçer. Çocuk yaş aldıkça sekonder kemikleşme merkezi oluşarak metafiz ile epifiz arasında damar geçişine izin vermeyen büyüme plağı ortaya çıkar. Her iki bölge kendi damar ağlarından beslenir durumu gelir. 

Çocukta kan dolaşımında olan patojen mikroorganizmalar eklem kapsülünü döşeyen damardan zengin sinovya dokusuna yerleşir. Burada üreyen mikroorganizmaları yok etmek için toplanan polimorf çekirdekli hücrelerden (iltihap hücreleri) açığa çıkan lizozomal enzimler (sitokinler) kıkırdağın erimesine (kondroliz) yol açar. Önce eklem kıkırdağındaki matriksi oluşturan glikozaminoglikanlarda azalma olur. Bunu daha sonra eklem kıkırdağındaki kollajenin yıkımı izler. İnterlökin-1 beta, interlökin-6, tümör nekroz faktörü-alfa gibi sitokinlerin ve immunoglobulin G’nin bu kondroliz sürecinde aktif rol aldıkları bilinmektedir. Ayrıca kollajen bağlayıcı gen (collagen adhesin gene, CNA) taşıyan stafilokok suşları gibi bazı mikroorganizmaların da kıkırdağa tutunarak kondroliz sürecini hızlandırdıkları düşünülmektedir.

Sinovya dokusuna yerleşen patojenler hiperemiye ve sonuçta da sıvı artışına neden olur. Birkaç gün içinde gelişen kondroliz ile birlikte eklem içinde bir hayli püy birikir. İnfekte sıvı basınçla eklem içi kan dolaşımını azaltır, hatta durdurur ve eklem kıkırdağında basınçla nekroz oluşturur 

Yeni doğanlar, sık sık hemartroz (eklemde kan toplanması) geçiren hemofili hastaları, bağışıklık sistemi bozuk olanlar (orak hücreli anemi vb.) ya da kemoterapi gibi nedenlerle bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar akut septik artrit açısından risk taşır. Bu gruba sağlık ve beslenme koşullarının yetersizliğini de katmak gerekir.

 

Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.

Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.

 

Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.