Tedavi
Basit radyolojik
incelemeyle rahatça tanı konabilen ve
selim bir lezyon olan soliter
osteokondromun, herhangi bir yakınmaya neden olmadığı sürece, çıkartılmasına
gerek yoktur. Periyodik takip yeterli olur.
Damar veya sinir basısı
söz konusuysa ve kütle eklem hareketini engelliyorsa osteokondrom kütlesinin
eksize
edilmesi gerekir. Bazen çıkıntı bir tarafa yatarken, ya da ayakkabı
kullanırken rahatsızlık verebilir. Çok sık çarpılan bir bölgede yer alıyorsa
sıkıntı yaratabilir. Çıkıntı üzerinde bursa gelişimi, ya da saplı
osteokondromun kırılması da ağrıya neden olur ve cerrahi girişim gerektirir.
Bazı ebeveynler habis dönüşüm endişesiyle çocuklarındaki soliter
osteokondromun alınmasını isteyebilir.
Habaset veya habaset
kuşkusu, ya da damar-sinir basısı gibi bir aciliyet söz konusu değilse
soliter osteokondromun eksizyonu tercihan ergenlik çağı sonrasına
bırakılmalıdır. Hızlı boy atan ufak çocukta osteokondromun oturduğu
kemikteki sınırlarını belirlemek zordur. Kütlenin konak kemiğe oturduğu
alanda bir takım kıkırdak adacıklar bulunabilir ve kütle eksizyonu sırasında
bunlar geride kalarak yinelemeye neden olabilir. Bu olasılığı ortadan
kaldırmak için kütlenin tabanındaki
periost veya perikondriyumun muhakkak
çıkartılması gerekir. Ufak çocukta kütlenin büyüme plağına çok yakın olması
nedeniyle bu tür bir geniş
disseksiyon büyüme plağı hasarıyla
sonlanabilir. Halbuki cerrahi girişim hızlı boy atma atağının sonrasına
bırakılacak olursa, olgunlaşmış ve büyüme plağından uzaklaşmış bir kütle
çıkartılacağından yineleme, ya da büyüme plağı hasarı gibi bir olumsuzluk
yaşanmaz.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.