Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.
metafizin iç tarafa doğru genişlemesi ve gaga şeklini alması, tibia iç korteksinde kalınlaşma
metafizde çanaklaşma ve fırça görünümü, büyüme plaklarında genişleme ve normal kalınlıkta tibia iç korteksi
Tanı ve Ayırıcı Tanı
2 yaşından ufak çocukta fizyolojik bacağın tanısı
genellikle klinik olarak konur ve takipte eğriliğin azaldığının görülmesiyle
tanı doğrulanmış olur. Hekimin aileyi bu konuda bilgilendirmesi yeterli
olacaktır. O
bacakta her iki diz birbirinden uzakta durduğundan 4 ila 6 ayda bir yapılan
her muayenede her iki diz (medial kondil) arasındaki mesafenin (interkondiler
mesafe) ölçülmesi eğriliğin seyri hakkında bir fikir verir. Ayrıca,
ayaktayken interkondiler mesafenin artması dizdeki bağ gevşekliği hakkında
da bir fikir verir (örneğin, akondroplazi). 2 yaşından ufak bir çocukta bir
diğer izleme yöntemi de seri dijital fotoğraf çekimidir. Ebeveynler nasıl
fotoğraf çekecekleri konusunda bilgilendirilir ve ayda bir kez çekilen
dijital fotoğraflar daha sonra bilgisayarda yan yana getirilerek düzelme
olup olmadığına karar verilir.
Eğriliğin ileri derecede olduğu olguda fizyolojik O bacağa bağlı eğriliğin,
benzer görünüme yol açan, ancak tedavi gerektiren patolojik durumlardan
ayırt edilmesi gerekebilir. Aynı şekilde, fizyolojik O bacak düşünülen ancak
takipte çocuk 3 yaşını doldurduğu halde eğriliğin gerilemediği görülen
olgunun aydınlatılması gerekir. Röntgen çekilmesini gerektiren diğer bir
durum da her iki bacaktaki eğrilik derecesinin birbirinden farklı oluşudur.
Bu amaçla laboratuvar incelemesi yapılır ve bacağın röntgeni çekilir.
Fizyolojik O bacakta kanda kalsiyum, fosfor, alkali fosfataz, D vitamini ve
idrarda kreatinin değerleri normaldir. Bu değerlerde farklılık görüldüğünde
metabolik hastalık üzerinde durulmalıdır (D vitaminine bağlı raşitizm, ya da
D vitaminine dirençli raşitizm).
İki yaşından ufak, fizyolojik O bacağa sahip bir
hastanın radyografisi incelendiğinde eğriliğe hem
femur
distal ucunun hem de
tibia üst ucunun birlikte katıldığı anlaşılır.
Hem femur distal ucu hem de tibia üst ucu
metafizinin dizin iç ve arka tarafına doğru gaga şeklinde uzandığı görülür (çanaklaşma).
Tibia üst uç metafizindeki gagada
Blount hastalığının aksine fragmentasyon
görülmez. Vücut ağırlığı ekseni bacağın iç ve arka tarafına doğru
kaydığından her iki kemiğin iç ve arka tarafındaki korteks kalınlaşmıştır.
Hem femur distal ucu hem de tibia üst ucu
epifizinin iç tarafı sıklıkla
yüksekliğini kaybederek kama şeklini almıştır. Büyüme plakları normal
görünümdedir.
Ufak çocukta basit radyolojik değerlendirme ile fizyolojik O bacağın benzer
görünüme sahip dirençli O bacak nedenlerinden (Blount hastalığı, sendromlar
vb.) ayırt edilmesini sağlanır. Sendromik O bacakta sendromun parçası olan
diğer bulguların bulunması tanıyı kolaylaştırdığından O bacakta çekilecek
röntgen pratikte Blount hastalığını ekarte etmek için çekilir.
Radyolojik inceleme tüm bacağı içine almalı, dizkapakları tam öne bakarken
ve çocuk ayakta basarken çekilmelidir. Ancak bu şekilde, mekanik eksenin
çizilmesi, koronal tibiofemoral açının ölçülmesi ve femora varus gibi femur
alt ucunu ilgilendiren ayrı bir patolojik durumun fark edilmesi mümkün olur.
Dizin tam ön arka planda görüntülenmesi önemlidir, çünkü ancak böylece
açılanmaya yol açan patolojinin seviyesi (femur alt uç, tibia üst uç, ya da
ikisi birden) belirlenebilir. Femora varus ise daha ileri bir varus
açılanması ile kendini belli eder ve varus açısı daha yavaş olarak azalarak
deformite 3 ila 4 yaşa doğru kendiliğinden düzelir.
18 aylıktan daha ufak bir çocukta fizyolojik O bacağı Blount hastalığından
ayırt etmek pek olanaklı değildir, çünkü Blount hastalığına özgü radyolojik
değişiklikler henüz ortaya çıkmamıştır. Diğer bir deyişle, klinik olarak
genu varası bulunan, ancak radyolojik olarak tibia vara dışında bir özellik
saptanamayan, ufak bir çocukta Blount hastalığı dışlanamaz. Bu durum 4
yaşına kadar geçerliliğini korur.
Kliniği Blount hastalığı düşündürmeyen 3 yaş altı ufak
çocukta tibianın
metafizi
ile
diyafizi arasındaki açı ölçülerek bir öngörüde bulunulur.
Değerlendirmede tibia diyafizi uzun eksenine dik çekilen hat ile metafizin
en geniş kısmından çekilen hat arasındaki açı esas alınır (metafizodiyafizer
açı). Bacaklardaki dönük duruş açı değerini etkileyebildiğinden radyografi
hasta ayakta basarken ve dizkapakları tam karşıya bakarken çekilir.
Metafizodiyafizer açının (MD açı) 11 dereceden
az olması ve takipte de bu özelliğini koruması Blount hastalığını dışlar.
Raşitizmde ise radyografide büyüme plaklarının kalınlaştığı görülürken
epifizler genişler. Metafizde çanaklaşma ve fırçayı andırır bir görünüm
mevcuttur. Trabeküler yapı siliktir. Diyafizde
korteks kalınlığı azalmıştır.
Tedavi
Fizyolojik O bacakta tedavi amacıyla çeşitle
breysler kullanılmıştır, ancak
bunların hiçbirinin hastanın kontrollü takibinden daha etkin olduğu
gösterilememiştir. Ülkemizde yenidoğanın bacaklarını birbirine bağlayıp
eğriliğin böylece düzeleceği yönünde bir inanış da mevcuttur. Ne var ki,
fizyolojik O bacak tedavi gerektirmez. Yapılması gereken tek şey eğriliğin
takibidir.
Çok nadiren kendiliğinden düzelmeye dirençli olgu görülür. Bu olguların
tedavisi cerrahidir, ancak bacakta tam anatomik dizilimi sağlayabilmek için
büyüme plakları kapanana dek cerrahinin ertelenmesi önerilir. Bekleme
sürecinde ayakkabının iç tarafının yeterli kalınlıkta bir kama ile
desteklenmesi gerekir.