EOZİNOFİLİK GRANÜLOMA
Salt kemik tutulumunun görüldüğü eozinofilik granüloma, Langerhans
histiyositoz grubunun kendiliğinden iyileşme potansiyeli olan, en selim
seyirli üyesidir.
Genel Özellikler
Oldukça nadir bir durumdur (3 ila 4 milyonda 1).
Erkeklerde daha sık görülür (2:1).
Olguların büyük çoğunluğunda (yaklaşık % 90) tek kemik tutulumu vardır.
Kafatası en sık tutulan yerdir. Bunu
femur
izler. Tek bir kemikle sınırlı (soliter) eozionofilik granülomların yaklaşık
% 40’ı bu iki yerden birinde ortaya çıkar.
Pelvis
(ilyak
kanatlar), kaburgalar, çene kemiği, omurga ve
skapula
diğer sık tutulum alanlarıdır. Ayakta tarslar
ve elde ise
karpal kemikler en nadir görülen
bölgelerdir.
İskelet kemikleri LHH’un sistemik şekillerinde de en sık tutulan yerlerdir (örneğin,
olguların yaklaşık yarısında kafatası tutulumu görülür).
Klinik Görünüm
Olguların yaklaşık 3’te 2’sinde hasta 20 yaşın altındadır ve çoğunlukla da 5
ila 10 yaş arasındaki çocuklarda görülür, ancak her yaşta ortaya çıkabilir.
Hastaların çoğunda lezyon yakınmasızdır ve başka bir nedenle çekilen
radyografide tesadüfen saptanır. Yakınma tutulan kemiğe ve patolojinin
ağırlığına göre değişir, ancak yine de çoğunlukla ilk belirti kemikte
yerleşik ağrıdır. Şişlik ele gelebilir.
Kafatasındaki granülom bası yaparak bir dizi nörolojik yakınmaya neden
olabilir (baş ağrısı vb.). Şakak kemiği (temporal kemik) ve mastoid çıkıntı
tutulumu orta kulak iltihabına (otitis media) yol açabilir. Göz çukurundaki
lezyon gözün öne fırlak görünmesine neden olabilir (propitoz). Çene
kemiğinin tutulması erken diş çıkarmaya, süt dişlerinin serbestleşerek
dökülmesine, hipofiz bezinin yerleştiği sella tursikadaki bir granülom ise
hipofiz bezi işlev bozukluğuna yol açabilir.
Uzun tubüler kemikte (femur,
tibia vb.) belli bir hacime ulaşan
granülom basit bit travma sonrası
patolojik kırığa neden olabilir.
Aynı şekilde omurgadaki bir çökme kırığı omurilik basısıyla
sonuçlanabilir, ancak omurdaki ileri çökmeye rağmen omurilik basısı oldukça
nadir bir durumdur.
Bazen hafif bir ateş klinik tabloya eşlik eder.
Birden fazla kemikte görülmesi nadir bir durumdur. Genellikle tanı konduktan
sonraki 2 yıl (azami 4 yıl) içerisinde ortaya çıkar. Diğer kemikteki lezyon
da eozinofilik granülom karakterindedir.
20 ila 40 yaş grubundaki eozinofilik granülomların yaklaşık % 20’sinde
akciğer tutulumu dikkat çeker. Tütün kullanmakla yakın ilişkisi vardır.
Akciğerlerde
fibrozla sonuçlanır ve tekrarlayan pnömotoraksa neden olabilir (akciğer
tutulumlu olguların yaklaşık % 20’sinde).
Bazen yaygın akciğer infiltrasyonları gizli kalmış kemik tutulumunun farkına
varılmasını sağlar.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.