Tedavi
Akondroplazik hastada aşırı boy kısalığı ve omurgadan kaynaklanan sorunlar
tedavinin büyük kısmını kapsar.
Akondroplazik hastalarda sık rastlanan şişmanlık omurga sorunlarını
arttırdığından, şişmanlıkla mücadele edilmelidir. Omurga kontrolünü
sağlamayan oturuş şekilleri, yürüteç, kangru gibi taşıma araçları ve
sırt çantalarından kaçınılmalıdır. Hasta risk taşımayan sporlara (örneğin,
yüzme) özendirilir. Ağırlık kaldırmaları engellenir.
Genel anestezi alacak hastada ameliyat öncesi kranyoservikal kavşak
muhakkak incelenmelidir. Omurilik kanalındaki darlık nedeniyle akondroplazik
hastada epidural anestezi uygun değildir.
Doğum kanalı etkilendiğinden hamile akondroplazik bayanda doğumun sezeryanla
yapılması gerekir.
Boy Kısalığı.
Akondroplazide başlıca sorunlardan biri aşırı boy kısalığıdır. Bu sorunu
gidermek için hastalara büyüme hormonu (somatotropin) verilir. Büyüme
hormonu tedavisi daha çok 1 ila 6 yaş arası ufak çocukta başarılı olur. En
hızlı boy atma uygulamanın ilk yılında gerçekleşir. İlk yıldan sonra etkide
azalma olsa da, kemiğin uzaması somatotropin verilmediğinde görülenden daha
hızlı olur. Büyüme hormonu tedavisi boy atma hızı çok düşük hastada daha
etkilidir.
Akondroplazik hastada büyüme hormonu vermekle kapatılamayacak kadar büyük
bir boy farkı vardır. Bu nedenle büyüme hormonu tedavisi yanı sıra cerrahi
yöntemlere başvurulur. Amaç akondroplazik hastanın boyunu toplumda kabul
edilecek bir boy sınırı olan 155 cm’in üzerine çıkarmaktır. Bunu
gerçekleştirirken başka bir orantısız görünüme neden olmamak için sadece
bacakların değil, aynı zamanda kolların da orantılı bir biçimde uzatılması
gerektiğini unutmamak gerekir.
Günümüzde gelişen teknoloji sayesinde kemik boyu güvenle uzatılmakta, mevcut
açılanmalar ve rotasyonlar giderilebilmektedir. Bilindiği gibi eklem
kontraktürleri (örneğin, ayakta ekinus deformitesi), çıkıklar (örneğin, diz
çıkığı), eklem kıkırdağı hasarı ve büyüme plağında büyümenin baskılanması,
belli bir uzatma miktarı aşıldıktan sonra uzamaya direnen yumuşak dokuların
marifetiyle oluşan ve cerrahi uzatma sırasında sıkça karşılaşılan
sorunlardır. Akondroplazik hastada eklem bağlarının esnek olması ve kasların
aslında kısa kalan uzun tubüler kemiklere oranla daha uzun oluşu enerjik bir
planlama yapılmasını mümkün kılar. Bu sayede bir oturumda bir bacakta birden
fazla odaktan, erken yaşta ve kemiğin tolere edebileceği en üst sınırdan
güvenle uzatma yapılabilir.
Akondroplazik hastada bir oturumda tek bir bacağın uzatılması ve bir süre
sonra ikinci bir oturumda da diğer bacağın uzatılması düşünülemez, çünkü
hasta oldukça uzun tek bir bacağı bir süreliğine de olsa tolere edemez.
Ayrıca ebeveynler ilk oturum sonrası boy uzatma düşüncesinden
vazgeçebilirler. Akondroplazik hastada uzatma simetrik yapılır. Ya her iki
femur birlikte uzatılır ve onu izleyen yıl her iki kruris uzatılır, ya da
her iki femur ve her iki kruris aynı oturumda birlikte uzatılır. Her iki
görüşü birleştirenler de vardır; yani, ilk oturumda her iki femur, 1 yıl
sonra her iki kruris, üçüncü oturumda da dört kemik birden uzatılır.
Bir kemiğin uzatılma miktarı yaşa göre değişmekle birlikte orijinal boyunun
yaklaşık 3’te 1’iyle sınırlıdır. Bu eşik aşıldığında eklem kontraktürleri,
çıkıklar, büyüme plaklarında büyümenin baskılanması, eklem kıkırdağı hasarı
ve gerilmeye bağlı sinir lezyonları belirgin şekilde artar. Akondroplazide
boy farkının fazla oluşu (20 ila 30 cm) nedeniyle cerrahi uzatma işlemi
birden fazla oturumu gerektirir. Cerrahi uzatmada hangi yöntem benimsenmişse
oturum sayısı da ona göre değişir.
Akondroplazik hastada cerrahi uzatmanın ilk oturumu tercihan 5 yaşında
gerçekleştirilir. Daha ufak yaşta yapılan cerrahi uzatma sırasında oluşan
gerginlik nedeniyle basınca uğrayan, nisbeten zayıf büyüme plaklarında
büyüme baskılanmakta ve uzatma ile kazanılan miktarın bir kısmı bu sayede
zamanla kaybedilmektedir.
Cerrahi uzatma işlemi distraksiyon histiogenezisi ilkelerine uygun yapılır (bakınız,
Tedrici Uzatma). Uyluk kemiğinde tek planlı eksternal fiksatörler, kruris
uzatmasında ise sirküler tip eksternal fiksatörler tercih edilir. Ergenlik
çağında ve erişkin yaşta ise bacak intramedüller çivi üzerinden tek planlı
eksternal fiksatörler ile uzatılır.
Simetrik tek kemik uzatmasında hedef bir oturumda 7 cm ve üstünde, simetrik
çift kemik uzatmasında ise 15 cm ve üstünde bir uzama elde etmektir. Bu
verilen miktarlar hastanın yaşına ve yumuşak dokuların direncine bağlıdır;
yani, hastanın bacağı tolere edebileceği kadar uzatılır.
Akondroplazik hastada yumuşak dokular gevşetilerek (hamstringler,
iliotibial band, Aşil tendonu vb.), ya da kaslara (hamstringler, triseps
sura vb.) Botulinum toksin A uygulayarak tolerans sınırı genellikle zorlanır.
Bacak uzatması tamamlandıktan sonra humeruslar çift taraflı olarak uzatılır.
Akondroplazik hastada boy uzatma işlemi çok sayıda cerrahi girişimi
gerektirdiğinden en deneyimli ellerde dahi yüksek komplikasyon oranına
sahiptir (yaklaşık % 40). Aileler boy uzatılmasına karar verdiğinde bunun
çocuğun yaşamının önemli bir kısmını etkileyeceği anlamına geldiğini
bilmelidir. Cerrahi uzatma çoklu oturumlarıyla, komplikasyonlarıyla,
komplikasyonları için yapılan girişimlerle uzun soluklu bir koşudur.
Kifoz.
Yeni yeni oturmaya başlayan bebeğin oturma pozisyonu sık sık değiştirilerek
kafanın öne gitmesi engellenmeye çalışılır. Gövde yastıklarla desteklenir.
Bu amaçla omurgayı hiperekstansiyonda tutan TLSO’ların en az 3 yaşına kadar
rutin kullanılması önerilir. En azından bu tür ortezlerin 3 yaşına geldiği
halde torakolomber kifozu gerilememiş hastada kullanılması uygundur. İnatçı
kifoz omurilik darlığı ile birlikte olduğu zaman nörolojik bozukluğa yol
açar. Bu nedenle 30 dereceden fazla kifozu bulunan, 5 yaş üstü çocukta
posterior dekompresyonla birlikte önden ve arkadan füzyon yapılır. Posterior
füzyon için pedikül vidalarının kullanıldığı spinal instrumentasyondan
yararlanılabilir, ancak omurilik kanalı çok dar olduğundan kanalda yer işgal
eden çengel, ya da sublaminar tel kullanan spinal instrumanlar kullanılmaz.
Posterior instrumentasyonla kifozda açısal düzelme de sağlanır. Böyle bir
girişim 5 yaşından daha ufak bir çocukta gerektiğinde pediküllerin ufak
oluşu nedeniyle posterior instruman kullanılmaz, ancak anterior
instrumentasyon uygulanır. Omurga hiperekstansiyondayken çekilen yan
radyografide 50 derecenin altına inmeyen rijit bir kifoz söz konusuysa, ya
da dekompresyonun önden yapılması gerekiyorsa yine önden füzyon +
instrumentasyon ve posterior füzyon (+ posterior instrumentasyon) yapılır.
Bacakta Açısal Deformite.
Dizde mevcut genu varum fibulanın tibiaya oranla daha uzun oluşundan
kaynaklanır. Bu nedenle fibulaya epifizyodez düşünülmüştür, ancak sonuçları
iyi değildir. Aslında dizdeki bu açısal deformiteler nadiren dizde
dejeneratif artrite yol açar. Bu nedenle genu varum klinik bulgu vermiyorsa
(ağrı, yürümenin engellenmesi vb.) düzeltimesine gerek de yoktur. Genu
varumun düzeltilmesi gerekiyorsa proksimal osteotomi ile düzeltilir. Bazen
ayakbileğindeki varus da bu sayede düzelebilir. Akondroplazik hastalarda bağ
gevşekliği olduğundan cerrahi düzeltim sırasında düzelmenin diz bağlarının
esnemesiyle değil de kemikten olduğundan emin olmak gerekir.
Lomber Lordoz.
Kalçadaki fleksiyon kontraktürüne bağlıdır. Genellikle müdahale gerekmez.
Gerekirse femur üst uçta ekstansiyon osteotomisi yapılır. Tek başına yumuşak
doku gevşetmesi yeterli olmaz.
Ayrıca dişler için dişhekimine, otitis media için KBB uzmanına, solunum
yetmezliği için göğüs hastalıkları uzmanına, genetik uzmanına, konuşma
terapistine ve psikoloğa gereksinim duyulur.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.