Klinik Görünüm
Femoral tipe hemen hemen her zaman, sık sık
kalça
fleksiyonu gerektiren aktivitelerde bulunan ve bu tür sporları
yapan genç aktif erkeklerde rastlanır (örneğin, askerlik sırasında).
Erkek:kız oranı 14:1 gibidir. Ancak son zamanlardaki yayınlar bu oranın
kızlar lehine giderek değişmekte olduğunu bildirmektedir.
Hekime başvuru yaşı ortalama 30 yaş (20 ila 50 yaş) civarındadır.
Asetabuler tipe ise daha çok, yoga ve bale gibi
kalçanın aşırı hareket açıklığına zorlandığı etkinliklere başlamış, orta
yaştaki bayanlarda rastlanır. Erkek:kız oranı 1 : 3 gibidir ve ortalama
hekime başvuru yaşı 40 yaş civarındadır (40 ila 60).
Sorun çoğunlukla tek taraflıdır.
FAS tanısı genellikle geç konur. Hasta o zamana
kadar 4-5 doktor dolaşmış ve kendisine değişik değişik şeyler söylenmiştir.
Hatta yaklaşık 8 hastanın 1'ine FAS dışında bir tanıyla çeşitli cerrahi
girişimler uygulandığı da bir gerçektir. Ağrının ortaya çıkmasından tanıya
kadar geçen süre yaklaşık 3 yıldır.
İlk yakınma genellikle uzun süreli oturmadan
veya dolaşmadan sonra başlar. Hasta kasık bölgesinde hissettiği sinsi
ağrıdan yakınır (olguların yaklaşık % 90’ında). Ağrı kalçanın fleksiyona
gittiği durumlarda artar (örneğin, bağdaş kurma, çömelme, döner merdivenden
çıkma, yokuş tırmanma, alçak bir koltukta uzun süre oturma). Sportif
aktiviteler ağrıyı arttırır. Ağrı çoğunlukla bıçak saplanır gibidir, ancak
künt bir sızı şeklinde de olabilir.
Hasta kasığındaki ağrıyı tanımlarken tipik
olarak elini karış şeklinde açar ve kasık bölgesine koyar (C belirtisi,
kavrama belirtisi). Ağrı bazen kalçanın yan tarafındadır (olguların yaklaşık
2/3’sinde). Ağrının bele vurması, özellikle sakroilyak bölgede hissedilmesi
nadir değildir.
Ağrının şiddetine göre hastada topallama
gelişir. Hemen hemen her zaman kalça
abdüktor gücünde bir azalma vardır,
ancak
Trendelenburg testi uzun zaman negatif kalır. İleri evrede
Trendelenburg belirtisi pozitifleşir.
FAS hemen her zaman
labrum
patolojisi ile birlikte olduğundan buna ait belirtiler de görülebilir. Hasta
kalçasında takılma hissedebilir ve boşalma hissi alabilir. Takılma labrum
yırtığının belirtisidir. Boşalma hissi hastanın sık sık düşmesini
açıklayabilir. Bazen eklemden çıtlama şeklinde ses gelir.
Özellikle kalça fleksiyonu ve
iç rotasyonu
olmak üzere eklem hareket açıklığı kısıtlanır. Hastaların önemli bir kısmı
ağrı başlamadan önce kalça hareketlerindeki kısıtlanmanın farkındadır. Kalça
fleksiyonu genellikle 90 derece ila 100 derece civarında, kalça iç rotasyonu
ise 0 derece ila 10 derece arasındadır. Kalça iç rotasyonundaki kısıtlılık
bozuk kemiksel temasa bağlıdır. Koksartoz geliştikçe kalça hareketindeki
kısıtlılık her yönde artar.
90 derece fleksiyondayken kalçanın iç rotasyona
ve adduksiyona
zorlanması ağrıya neden olur ve sıkışmanın kalçanın önünde olduğunu gösterir
(ön sıkışma testi). Kalça ekleminin arkasında olan sıkışmayı ortaya
çıkartmak için hasta kalçası tam ekstansiyonda ve bacakları dizden itibaren
muayene masasının kenarından sarkacak şekilde yatırılmışken o taraf kalçası
dış rotasyona ve abdüksiyona zorlanır (arka sıkışma testi). Bu sırada karşı
taraftaki diz fleksiyonda olmalıdır. Kalça abdüksiyondayken
dış rotasyona
getirildiğinde bir çıtlama ve sürtünme hissi alınabilir. Asetabuler tip
sıkışmada kalça fleksiyona giderken kalça ister istemez dış rotasyona gider
(Drehmann bulgusu).
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.