Oluşum Şekli
Femoraasetabuler sıkışma (FAS) kalça eklemi
normal hareket açıklığı içinde kalan aktiviteler sırasında kalça eklemindeki
anormal yapıya bağlı olarak gelişir. Ancak daha nadir de olsa, normal
yapıdaki bir kalçada aşırı hareket açıklığı gerektiren ve tekrarlayan
aktivitelere bağlı olarak da oluşabilir. Örneğin, FAS oluşturmaya yatkın
sporlar buz hokeyi, futbol, akrobasi, bale, golf, tenis, halter, beyzbol,
ragbi, bisiklet ve sörf olarak sıralanabilir.
Morfolojik değişikliğin bulunduğu yere göre FAS
3 gruba ayrılır: femoral tip,
asetabuler tip ve karma tip. İngilizce dilini kullanan literatürde femoral
tipe makinede hareketi başka yöne aktaran dişli veya dirsek anlamına gelen
cam tipi denir. İngilizce dilini
kullanan literatürde asetabuler tipe ise Fransızcadan türetilmiş olup çimdik
atmak anlamında bir kelime olan pincer
tipi denir.
Femoral tipte
femur başı
ile femur
boynu arasında normalde olması gereken
offset, femur boynunun ön-üst
kısmında, kapanmış olan büyüme plağının hemen
metafize
bakan tarafında kaybolmuştur. Kalça
fleksiyon ve
iç rotasyon
yaptığında hareket açıklığının sonuna doğru
asetabulumun
kenarı, offsetin sağladığı oyukluk olmadığından, femur boynuna dayanır. Bu
dayanmanın sürekli tekrarlaması sonucu arada sıkışan
labrumun
bilhassa ön-üst kısmı giderek
hipertrofiye olur. Sıkışmanın görüldüğü
kısım femur baş-boyun birleşkesinin üst ve ön kısmıdır, ancak bazen bu daha
önde veya dışta da olabilir. Bu bölgenin kesiti saat kadranına benzetilecek
olursa kıkırdak hasarı saat 11 ile 3 arasında gelişir. Yüklenmelerin sürekli
tekrarlaması sonucu makaslama ve kompresyon kuvvetlerinin etkisiyle zamanla
labrum asetabuluma ait eklem kıkırdağından ayrılmaya başlar. Bu erken
safhada labrum asetabulum kenarında eklem kıkırdağından ayrılmış olmasına
karşın yapısal olarak daha henüz sağlamdır. Labrumun yerinden ayrılmaya
başlamasıyla yüklenmeyi düzenleyici etkisi zayıfladığından asetabulum
kenarındaki kıkırdak aşınmaya başlar ve zamanla asetabulum kenarındaki eklem
kıkırdağında flep tarzında kalkmalar görülür (delaminasyon). Böylelikle
dejeneratif artrit diye adlandırdığımız eklem kireçlenmesi sınırlı bir
bölgede de olsa başlamış olur. Düzgünlüğü bozulan labrumda giderek mikro
yırtıklar gelişir ve labrum dejenere olur. Bazen dejenere labrumda gangliyon
oluştuğu görülebilir. Femur başının küre şeklindeki yapısı bozuk olduğundan
kalça fleksiyona gittiğinde kaldıraç kolu marifetiyle femur başı dışarı
doğru itilir. Bu hareket kalça eklemi arka kapsülünün labrum ile birleştiği
yerde tekrarlayan gerginliğe yol açarak labrumda ufak yırtıklara neden olur.
Zamanla asetabulumun arka ve alt kısmında
traksiyon
osteofiti
gelişerek kalça
ekstansiyonunda arka sıkışma bulgularına
yol açar. Sonuçta dejenerasyon labrumun tümüne yayılarak kıkırdak hasarının
genişlemesine ve dejeneratif artritin tüm ekleme yayılmasına neden olur.
Dejeneratif artrit ilerledikçe kalça
arkasındaki sıkışma daha sık görülmeye başlar.
femoral tip sıkışmaya neden olan tümsek
(sarı ok)
1
= sağlam eklem yüzeyi
2
= tümseğin bulunduğu bozuk alan
Femur başı epifiz kayması sırasında
femur başı ile femur boynunun birleştiği kısımda oluşan kemiksel tümsek (tabanca
kabzası deformitesi) femoral tip sıkışma olgularının en sık nedenidir. Kötü
kaynamış femur boynu kırığından ve her hangi bir nedene bağlı olarak femur
başında gelişen
avasküler nekrozdan (kırık sonrası,
iyatrojenik,
dalgıç hastalığı vb.) sonra da görülebilir.
Perthes
hastalığı,
koksa vara ve
femoral
retroversiyon da diğer sık görülen nedenlerdir. Herhangi bir
nedene bağlanmayan femoral tip FAS olgularında büyüme plağından anormal
gelişen büyüme suçlanır.
Asetabuler tipte küre şeklindeki femur başının
asetabulum tarafından örtünmesi fazladır. Bu örtünme fazlalığı göreceli
olarak çıkıntılı duran asetabulum kenarından kaynaklanır ve sıkışma femoral
tipe oranla daha dar bir alanda gerçekleşir.
Koksa profunda
ve asetabuler
protrüzyo gibi nadir durumlarda ise yaygın bir örtünme fazlalığı
söz konusudur. Tam kalça hareketinin sonuna doğru oluşan bu dayanmanın
sürekli tekrarlaması sonucu arada sıkışan labrumun bilhassa ön ve üst
kısmında dejenerasyon başlar. Tekrarlayan makaslama ve kompresyon
kuvvetlerinin etkisiyle zamanla labrumda mikro yırtıklar gelişir. Asetabulum
kenarında, dejenere labrum ile eklem kıkırdağının birleştiği kısımda eklem
kıkırdağı giderek aşınmaya başlar. Kıkırdaktaki aşınma reaktif yeni
kemik yapımına neden olur. Asetabulum kenarında, aşınma bölgesinde görülen
bu reaktif yeni kemik yapımı ile dejenere labrumun zamanla kemikleşmesini
karıştırmamak gerekir. Yer kaplayan reaktif yeni kemik yapımı asetabulum
derinliğini daha da arttırarak kalça hareketini kısıtlar. Üstelik reaktif
yeni kemik yapımı dejenere labrumu yer değiştirmeye zorlayarak hareketin
daha da erken safhasında sıkışmaya neden olur. İleri olguda geriye labrum
diye bir şey kalmaz, yerini reaktif yeni kemik dokusu doldurur. Asetabuler
tipte olan kıkırdak hasarı genellikle daha dar bir alandadır.
Doğuştan asetabulum açıklığının öne değil de
arkaya bakması (retroversiyon) asetabuler tip sıkışmanın hemen hemen her
zamanki nedenidir.
Asetabuler displaziyi düzeltmek için
yapılan
pelvis
osteomilerinde asetabulumun yönü dikkate
alınmadan asetabulumun retrovert (geriye bakan) hale getirilmesi ve femur
başı örtünmesinin aşırı arttırılması gibi hatalar da ileride asetabuler tip
FAS’ya neden olur. Daha nadiren, asetabulum derinliğinin arttığı
koksa profundada ve asetabulumu adeta oyarak femur başının pelvis
içine doğru ilerlediği asetabuler protrüzyonda da asetabuler tipte sıkışma
görülür. Ayrıca ekstrofi vesikal,
proksimal fokal femur eksikliği, Perthes
hastalığı ve kötü kaynamış asetabulum kırığı diğer nedenler arasında
sayılabilir.
Karma tipte hem femoral,
hem de asetabuler tipin özellikleri birlikte görülür. FAS tipleri
arasında en sık görülenidir (olguların yaklaşık % 80’i). Çoğunlukla FAS'ya
neden olan her iki tipten biri daha baskındır.
Gerek femoral, gerekse asetabuler tipte labrum
ve eklem kıkırdağında gelişen patolojik ve morfolojik değişiklikler aynıdır.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.
B = femoral tip FAS
C = asetabuler tip FAS
D = karma tip FAS