Klinik Görünüm
Fibröz displazide klinik belirtiler çok farklıdır.
Lezyon hiçbir belirtiye
neden olmadığı gibi sakatlayıcı ağır deformitelere neden olan bir seyir de
izleyebilir. Olguların çoğu 30 yaşın altındadır.
Monostotik tip genellikle başka bir nedenle çekilen radyografide tesadüfen
saptanır. Hasta nadiren gelişen açısal deformite veya
patolojik kırık nedeniyle başvurur. Lezyon
femur
üst ucunda olup da açısal deformite oluşturmaya başladığında oluşan mikro
kırıklar nedeniyle hafif şiddette ağrı ve aksama belirir. Eğer tutulum çene,
kafatası veya
tibiada ise şişlik ön plandadır.
Poliostotik tipde rastlanan café-au-lait
lekelerine ve endokrin bozukluklarına monostotik tipde rastlanması çok nadir
bir olaydır.
Poliostotik tip genellikle 10 yaş civarında, kemikte açısal deformite
gelişmeye başlamasıyla belirti vermeye başlar. Lezyon nedeniyle zayıflayan
kemikde mikro kırıklar oluştuğundan kemik bükülmeye başlar. En sık görülen
femur üst ucunda gelişen ileri derecedeki
varus
deformitesidir ki bu çoban asası olarak tanımlanır. Varusa giden femur üst
ucu nedeniyle o tarafda kısalık, eklem hareketinde kısıtlanma, uylukta şekil
bozukluğu ve
Trendelenburg yürüyüşü ortaya çıkar.
Hastada ağrı mevcuttur. Ağrı hastalığın başlangıcında olmayabilir, ancak
hastalığın ilerlemesiyle sürekli bir hal alır. Adet görme döneminde ağrıda
artış olabilir. Hastalığın aktif dönemlerinde, özellikle
pubis
kollarında olmak üzere, kırık oluşu sıktır. Kırıklar ilk on yılda sıktır.
Sıklığı giderek azalır. Patolojik kırık hemen her zaman basit bir travmayı
takiben meydana gelir ve kırık uçları fazla ayrılma göstermez. Kırık
iyileşmesi etkilenmemiştir, ancak deformiteyle sonuçlanabilirler. Yüz
kemiklerini tuttuğu zaman asimetrik genişlemeye bağlı olarak yüzün normal
görünümünde ileri derecede bozukluğa neden olur (kafatasında
hemihipertrofi). Göz ve kulaklara giden sinirler lezyonla çevrili
olmasına rağmen görme ve işitmenin bozulması oldukça nadirdir. Çene
tutulumunda diş dizilimine ait bozukluklar belirgindir. Omurga tutulumu
sıktır ve nadir olmayarak
skolyoza
neden olur. Hemen her zaman arka elemanları (spinöz
ve
transvers çıkıntılar,
pedikül) tutar. Omurda çökme kırığı
oluşabilir ve buna bağlı omurilik basısı gelişebilir.
Hastalarda sütlü kahve renginde cild lekelerine (café-au-lait)
rastlanır. Bu cild lezyonlarının sınırları düzensizdir ve çevre dokudan
kabarık değildirler. Bu özelliğiyle
nörofibromatozda görülen düzgün kenarlı
café-au-lait lekelerinden ayırt edilebilirler.
Bazen hastalığın ilk belirtisini oluştururlar.
Café-au-lait lekeleri endokrin bozukluğu olmadan veya erken adet
görme söz konusu olmadan da fibröz displazinin poliostotik tipinde
bulunabilirler. Poliostotik tipde 30 hastadan 1’inde erken adet görme
saptanır. Göğüsler ve cinsiyete özgü kıllanma gibi sekonder cinsiyet
belirtileri 1 yaş gibi çok erken bir yaşta belirmiş olabilir. Kızlarda pubis
bölgesinde kıllanma yok veya çok azdır. Erkeklerde testis ve peniste
irileşme, haya torbasında (skrotum) kalınlaşma, koltukaltı ve pubis
bölgesinde kıllanma ve gövdede koku saptanır. Adet görme yaşı 2 yaşa kadar
inmiş olabilir. Erken adet görme daha çok McCune-Albright sendromunda
görülür. Ancak café-au-lait lekeleri ve erken
adet görme, fibröz displazi olmadan da birlikte olabilir.
Anormal hızlı büyüme çoğunlukla çocuğun akranlarına oranla uzun boylu
olmasına neden olur, ancak kemiklerin erken olgunlaşması nedeniyle erişkin
yaştaki boy genel boy ortalamasının altında kalır. Hipertiroidi,
akromegali
ve Cushing sendromu poliostotik tipde görülen diğer endokrin bozukluklardır.
Çok şiddetli bir D vitaminine dirençli raşitizm tablosu ile karşılaşılabilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.