Tedavi
D vitaminine bağlı raşitizmin tedavisi medikaldir. İlaç tedavisiyle
deformiteler önlenebildiğinden ve zamanla düzelebildiğinden ortopedik
tedaviye gerek kalmaz. D vitamini takviyesine rağmen düzelme görülmeyen
olguda D vitaminine dirençli raşitizm tipleri düşünülmelidir.
D vitaminine bağlı raşitizmin ilaçla tedavisi ya tek seferde yüksek doz D
vitamini verilmesiyle, ya da daha düşük bir D vitamini dozunun raşitizm
bulguları kalkana dek verilmesiyle sağlanır. Tek doz tercih edilecek olursa
600.000 IU vitamin D3 (kolekalsiferol) verilir. Bu doz kas içi
injeksiyon şeklinde uygulanabileceği gibi, dozun tamamı 4 ila 6'ya bölünerek
ağız yoluyla da verilebilir. Kalsidiol ve kalsitriolün yarılanma ömrü çok
kısa olduğu için tek doz tedaviye uygun değildir. Kolekalsiferol vücut
yağında güvenli bir biçimde depolanır ve haftalarla ifade edilen bir sürede
yavaş yavaş kana karışır. Günlük düşük dozlarla uzun süreli tedavi tercih
edilecek olursa 5.000 ila 10.000 IU / gün kalsitriol, raşitizmin klinik
belirtileri düzelinceye ve kan parametreleri (serum alkali fosfatazı)
normale dönünceye kadar verilir. Normal tedavi süresi 6 ila 10 haftadır. Tek
doz uygulamanın avantajı uzun süreli bir tedaviye uyumdaki zorluğun
görülmemesi ve olgunun D vitaminine dirençli raşitizm ile karıştırılma
olasılığını azaltmasıdır. Nitekim, yüksek doz verildikten sonraki 5. günde
kan fosfor düzeyinde yükselme görülür. 1 hafta sonra da radyolojik
incelemede kemiklerin mineralize olmaya başladığı görülür (uzun kemiklerin
metafizlerinde kalifiye odaklar belirir ve büyüme plakları incelmeye başlar).
Bu bulgulara rastlanmaması D vitaminine dirençli raşitizmi düşündürmelidir.
Kalsiyumdan zengin diyete başlanır. Süt, yoğurt, ayran, peynir ve diğer süt
ürünleri, yumurta, balık konservesi (sardunye, salmon) tercih edilir, çünkü
bu gıdalardan kalsiyumun emilmesi kolaydır. Sebzelerde bulunan fitat,
oksalat ve sitratlar ile mevcut karmaşık ilişkisi, kalsiyumun emilimini
güçleştirir. Ayrıca palmik asit gibi yağ asitlerini barındıran yağlar (palmiye
yağı) kalsiyum ile suda erimeyen kalsiyum sabunu oluşturduklarından tercih
edilmemelidir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.