Genel Özellikler, Nedeni ve Sınıflama Klinik Görünüm Tanı Tedavi
 
 ☰  
 aç

Tanı

Scheuerman hastalığını tanısı ancak basit radyolojik inceleme ile konur. Radyolojik olarak kifozun gösterilmesi Scheuermann hastalığı tanısını koymak için yeterli değildir. Scheuermann hastalığı tanısını koyabilmek için bazı radyolojik kriterler tanımlanmıştır (Sorenson kriterleri). Buna göre, öncelikle kifoz artışı gösterilmelidir. Torakal yerleşimde en az 40 derecelik kifoz, torakolomber yerleşimde en az 30 derecelik kifoz kifoz artışını işaret eder. Hiperkifozun Scheuermann hastalandığından kaynaklandığının gösterilebilmesi için kifozun tepe noktasındaki ardışık üç omur cisminin her birinde 5 dereceden fazla kamalaşma bulunmalıdır.

Basit radyolojik incelemede yaygın Schmorl nodüllerine bağlı sonlanım plaklarında düzensizlik ve daha çok önde olmak üzere omurlar arası disk mesafesinde daralma görülür. Schmorl nodülü omurlar arasındaki mesafede bulanan diskin komşuluğundaki omura ait sonlanım plağı içine ve daha da ileri giderek omur cismi spongiozasına doğru fıtıklaşmasına denir. Sonlanım plağındaki zayıf bir noktadan geliştiği düşünülen Schmorl nodülünün oluş şekli travma ile açıklanmaktadır. Scheuermann hastalığında Schmorl nodüllerinin yanısıra limbus vertabra görüntüsü de mevcuttur. Limbus vertebra genellikle omur cisminin ön ve üst kısmında gelişerek apofiz halkasının altına ilerleyen Schmorl nodülünün omur cisminden ayırdığı, omur cismi kemikleşme merkezi ile birleşememiş ayrı bir kemikleşme merkezi gibi duran, düzgün kortekse sahip yapıdır.

Radyolojik bulgular bazen sadece kifozun tepesinde görülürken, bazen ise tüm eğrilik boyunca görülebilir. İleri olguda osteofit şeklinde dejeneratif artrite ait bulgulara rastlanabilir, ancak bu omurga segmenti dejeneratif artritte olduğu gibi ankiloze olmayıp hareketlidir. Omurganın özellikle ön tarafında ankiloz, doğumsal kifozu düşündürmelidir.

Normalde yan radyografide C7 omuru merkezinden aşağıya doğru çizilen düşey hat sakrumun en üst sonlanım plağının arka kenarıyla temasta olmalı, ya da en fazla 5 mm kadar arkasından geçmelidir. C7 çekül hattı (C7 plumb line) olarak adlandırılan bu hat sagittal dengenin değerlendirilmesinde kullanılır. Scheuermann hastalarında bu hat sakrumun arka kenarından 2 cm’den daha fazla arkada kalır; yani, Scheuermann hastalarında sagittal denge bozulmuştur. Sagittal denge servikal lordoz, torakal kifoz, ve lomber lordozun kombinasyonuyla sağlanır. Torakal kifozda ciddi artış gösteren Scheuermann hastalarında genellikle lomber hiperlordoz da gelişir ve sagittal denge bozukluğu esas olarak buna bağlıdır.

Lomber Scheuermann hastalığında, omurlardaki kamalaşma genellikle asgari düzeyde olduğundan sagittal denge bozulmaz. Özellikle etkilenen alandaki lomber omurlarda olmak üzere disklerde yırtığa eşlik eden geç dejeneratif degişiklikler görülebilir.  

Kifotik deformitenin altında (kaudalinde) lomber lordozun aşırı şekilde artması spondilolizise zemin hazırlar. Nitekim Scheuermann hastalarında lumbosakral bölgede spondilolizise normal nüfusa oranla daha sık rastlandığı bilinmektedir.

Olguların yaklaşık 4’te 1’inde torakal eğriliği altında skolyoz eğriliğine de rastlanır.

Her ne kadar tanı için basit radyolojik inceleme yeterliyse de cerrahi girişim kararı alındığında omurgadaki olası ilave patolojileri görüntüleyebilmek ve ameliyat öncesi planlama yapabilmek için MR görüntüleme gerekebilir. Bilgisayarlı tomografiye gerek yoktur.

Scheuermann hastalığının laboratuvar bulgusu yoktur.

 

Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.

Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.

 

Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.

torakal omurlardaki belirgin kamalaşma


C7 plumb line
normal (sol) ve negatif sagittal denge (sağ)