Genel Özellikler
Görülme sıklığı lateral menisküs için % 1,5 ila % 3 aralığında verilirken,
medial menisküs için bu oran binde 1 ila binde 3 arasındadır. Buradan da
anlaşılacağı üzere diskoid menisküs hemen her zaman lateral menisküste
görülür. Manyetik rözonans görüntülemenin (MRG) yaygınlaşmasıyla tesadüfen
saptanan diskoid menisküs sıklığında da bir artış olmuştur. Görülme sıklığı
İskandinav ırklarında düşükken, Asya ırklarında, özellikle de Japonlarda,
yüksektir.
Cinsiyet dağılımı eşittir.
Çift taraflı olabilir (yaklaşık % 20 ila % 30), ancak çift taraflı medial
diskoid menisküs çok nadirdir.
Sınıflama
En çok Watanabe sınıflaması tercih edilir. Buna göre diskoid menisküs tam,
kısmi ve Wrisberg tipi olmak üzere 3’e ayrılır.
Tam diskoid menisküs tüm
tibia platosunu kaplar. Menisküsün
periferini
tibia platosuna bağlayan tüm bağlar sağlamdır. Dizin
fleksiyon ve
ekstansiyonunda diskoid menisküste her
hangi bir aşırı esneklik veya anormal hareket görülmez.
Kısmi diskoid menisküs tam tipe oranla daha ufaktır ve tüm tibia platosunu
kaplamaz. Daha kalın ve daha geniş bir menisküs biçimindedir. Özellikle
merkeze bakan kenarları olmak üzere tam diskoid menisküse oranla daha
incedir.
Wrisberg tipi en nadir görülen diskoid menisküs çeşididir. Sadece lateral
menisküste görülür. Lateral menisküsün tibia platosuna tutunmasını sağlayan
bağlar tibia platosunun arkasında oluşmamıştır. Wrisberg bağı (posterior
meniskofemoral bağ, PMFB) arkada menisküse yapışan tek bağdır. Diz
ekstansiyona giderken kısa olan bu bağın gerilmesiyle lateral menisküsün öne
kayması engellenir. Diz ekstansiyonu
femur dış kondilinin, interkondiler
çentiğe çekilen lateral menisküsün üzerinden atlamasıyla tamamlanır.
Diz fleksiyona gittiğinde ise PMFB gevşediğinden, popliteus kası ve
kalan koroner bağların marifetiyle menisküs normal konumuna geri döner.
Kalın, şekli bozuk ve hareketi kısıtlı diskoid menisküs yaralanmaya açıktır.
Özellikle tibiaya olan bağlantısı oluşmamışsa bu risk daha da yüksektir.
Sonuçta femur dış kondili ve tibia plato arasına takılan ve normal işlevi
engellenen diskoid menisküste tekrarlayan mikrotravmalar, ya da akut bir
travma sonucu yırtık meydana gelerek yakınmalar başlar. Menisküs gövdesinde
damar ağı bulunmadığından yırtığın kendiliğinden iyileşmesi söz konusu
değildir. İhmal edilen olguda erkenden
dejeneratif artrit gelişir.
Olguların çoğunluğunda (yaklaşık % 60 ila % 100) yırtık
horizontal
tiptedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.
2 = kısmi diskoid menisküs
3 = tam diskoid menisküs