Tanı
Genetik hastalıkları bilen bir perinatoloji uzmanı tarafından yapılacak
ultrasonografiyle doğum öncesi Larsen sendromu tanısı konabilir. Her ne
kadar diğer bazı genetik hastalıklarda da benzer bulgular bulunmasına karşın,
dizde hiperekstansiyon, çarpık ayak, Larsen sendromuna özgü yüz bulguları,
dar göğüs kafesi, el ve ayak parmaklarında anormallikler ve artmış
amnios
sıvısı Larsen sendromunu düşündürtmelidir. Ciddi kuşku durumunda
amniosenteze gidilerek DNA analizi yapılabilir.
Olguların çoğu
sporadik olduğundan
bu işlem pek uygulanan bir işlem değildir.
Eğer gebelik sonlandırılmayacak olursa
servikal omurgayı ve
ekstremiteleri
zorlamamak için doğumun sezeryanla yapılması tercih edilir.
Doğum sonrası tanı klinik muayene ve radyolojik tetkikle konabilir. Larsen
sendromuna özgü belirtilerin şiddetine göre tanı hemen doğum sonrası
konabildiği gibi çok daha ileriki yaşlarda da konabilir. Kuşku durumunda DNA
analizine başvurulur.
Radyolojik tetkikte büyük eklem çıkıkları,
skolyoz,
kifoskolyoz, el parmak
anomalileri gibi çarpıcı iskelet anomalilerine rastlanır. Larsen sendromu
olgularının neredeyse tamamında
kalkaneus apofizinde birden fazla sekonder
kemikleşme çekirdeğine rastlanması ilginçtir. Bu duruma rastlanılmaması
Larsen sendromuyla uyuşmaz. Ayrıca, el ve ayak bileğinde fazladan karp ve
tarslara ve karplarda birden fazla sekonder kemikleşme merkezine
rastlanabilir.
Tanı konur konmaz, çocuk 6 aylıktan küçükse ultrasonografiyle kalçalarda
çıkık olup olmadığına bakılmalıdır.
İlk bir yılın sonunda servikal bölgenin
fleksiyon ve
ekstansiyondaki
radyografileriyle servikal kifozun varlığı ve omurilik ile ilişkisi
araştırılmalıdır. Bu amaçla yapılacak MRG daha yararlı bilgi verir.
Hastaya entübasyonla genel anestezi uygulanacaksa servikal bölgenin muhakkak
tetkiki gerekir.
Ayırıcı Tanı
Larsen sendromunun
FLBN,
CHST3
ve B4GALT7 genlerindeki mutasyon sonucu oluşan diğer hastalıklardan ve
Marfan sendromu ile
Ehlers Danlos sendromu gibi bazı
hiperelastisite sendromlarından ayırt edilmesi gerekir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.