Tanı
Radyografide belli evrelere uyan değişiklikler
gözlenir, ancak çoğu olguda bir önceki ve bir sonraki evreye ait bulgular
birlikte görülür.
Başlangıç Evresi:
Kapsül içi
sinovyal sıvının artışı
ile
femur başı hafifçe dışa
doğru itildiğinden radyografide femur başı ile
asetabulum arasında
hafif bir aralanma görülür. Bu aralanma daha sonraları tüm
eklem mesafesinde görülür. Bu durum, büyümesi duraklayan
femur başı epifiz çekirdeğine
karşın, bunu çevreleyen eklem kıkırdağının sinovya
sıvısından beslenmeye devam etmesiyle kemik/kıkırdak
oranının kıkırdak lehine değişmesi sonucu ortaya çıkar.
Eklem kıkırdağı göreceli olarak kalın görünür. Bu dönemde
femur başı henüz daha yuvarlaktır ve femur başı epifiz
çekirdeği daha yoğun bir beyazlıkta seçilir. Karşı tarafta
büyüme normal devam ettiği için femur başı epifiz çekirdeği
daha ufak görünür. Hastalığın şiddeti ile doğru orantılı
olarak bu dönem 6 ila 12 ay kadar sürer.
Yeniden Kemikleşme Evresi: Eklem
kıkırdağının altında yeni kemik oluşumun seçilmesiyle
iyileşme dönemi başlamış olur. Yeniden kemikleşme nekrotik
sahanın diğer kısımlarına da yayılır. Remodelasyon
potansiyeli sayesinde femur başındaki deformasyonun belli
bir kısmı bu dönemde giderilmiş olur. Bu dönem ortalama 4
yıl sürer (azami 10 yıl).
Rezidüel
Evre: Yıllar içinde femur başındaki
toparlanma bir miktar daha devam eder. Bazen asetabulum
femur başına uyum sağlar.
Trokanter major tepesi
ile femur başı eklem seviyesi arasındaki mesafe azalır,
bazen tersine döner.
Hastalığın seyri sırasında
femur
boynunda kistler görülebilir. Bunlar onarım için toplanan
damardan zengin granülasyon dokusu yığınlarıdır. Hastalığın iyileşmesine
paralel kemikleşerek femur boynunun kalınlaşmasına neden olurlar.
Femur başında tutulan sahanın genişliğine
paralel
femur üst ucundaki büyüme plağı da olaydan etkilenir, ancak
büyümeyi bloke edecek tarzda
epifiz ile
metafiz
arasında kemik köprü oluşumu nadirdir.
Hastalığın tanınması radyolojik tetkikle
mümkünse de belirtilerin ortaya çıkışı ile Perthes tanısı koyduracak
radyolojik bulguların saptanması arasında ortalama 3 ay kadar bir gecikme
söz konusu olur. Bu kör dönemde manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile
kemik sintigrafisinin önemi tartışılmaz.
Manyetik rezonans görüntüleme erken tanı
açısından eşsiz bir tanı aracıdır.
Avasküler nekroz geliştiği andan
itibaren femur başının görüntüsünde sinyal azalması ile Perthes tanısı
konabilir. Direkt radyografide olduğu gibi kesin tanı açısından patognomonik
bulgu olan subkondral kırığın görünmesini beklemeye gerek yoktur.
Sukbkondral kırık olguların ancak 2/3'ünde radyografide seçilebilir; üstelik
ortalama 3 aylık gecikmeyle.
Manyetik rezonans görüntüleme ile femur başının
ne kadarlık bir kısmında avasküler nekroz geliştiği sıhhatli bir biçimde
hesaplanabilir. Avasküler nekroz sahası femur başının yarısından fazlasını
kapsıyorsa hastalığın çok daha ciddi seyredeceğini gösterir.
Manyetik rezonans görüntüleme büyüme plağının
avasküler saha içinde kalıp kalmadığını net olarak göstererek ilerde bu
büyüme plağından gerçekleşecek büyüme ile femur başının tekrardan yeterince
şekillenip şekillenemeyeceğinin anlaşılmasına da yardımcı olur.
Manyetik rezonans görüntüleme ile kalça eklemi
çok daha iyi ortaya konur. Femur başının örtünmesi daha sıhhatli olarak
değerlendirilir. Üstelik MRG zararsız bir tekniktir. Tek dezavantajı çekim
için sedasyon,
ya da genel anestezi gerektirmesidir.
Kemik sintigrafisi de erken tanı açısından MRG
kadar hassas bir teknikdir. Damar yoluyla verilen
radyoizotoplar
(teknesyum99m) dolaşımı bozuk alan sahaya
ulaşamazlar ve dolum kusuru oluştururlar. İşlem sırasında tüm vücudun
ışınlanması, femur başında tutulum miktarını göstermenin zor oluşu ve sadece
radyoizotopların tutulumunu göstermesi nedeniyle MRG'nin kullanıma
girmesiyle birlikte tercih edilmeyen bir teknik düzeyine inmiştir.
Hastalığın başlangıç dönemindeki
sinovit ultrasonografi ile
gösterilebilir. Bunun dışında Perthes hastalığının tanısında
ultrasonografinin yeri yoktur. Aynı şekilde bilgisayarlı tomografi de basit
radyografilerde görülenden daha fazla bir bilgi sağlamadığından Perthes
hastalığının tanısında yeri yoktur.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.