Tedavi
Erken Dönem
Çarpık ayağın tedavisi bebek doğar doğmaz başlar. Yapılan işlem belli bir
disiplin dahilinde (Ponseti yöntemi) ayağın arka, iç ve taban kısmında
kısalmış olan yumuşak dokuları (cilt, bağ, kapsül, kiriş, kas) esnetmek
amacıyla yapılan pasif germelerdir.
Doğumun ikinci günü alçılamaya başlanır. Alçılamanın gayesi manüplasyonla
belli bir dereceye kadar düzeltilmiş ayağın bu düzelmiş halini korumaktır.
Dahası, kısalmış olup da esnetilmeye çalışılan yumuşak dokulardaki kollajen,
zamanla akordeon gibi açılarak uzar ve bir sonraki alçıda ayağın bir miktar
daha düzelmesine olanak sağlar. Bu şekilde haftada bir değiştirmek suretiyle
5 ila 8 kez alçı yapılır. Her alçıda ayak bir miktar daha
talus etrafında döndürülerek dış rotasyona zorlanır. Beşinci, ya
da altıncı alçıda ayak 60 ila 70 derece dış rotasyona ve 10 derece
dorsifleksiyona getirilebiliyor olmalıdır. Alçı diz 70 derece
fleksiyondayken diz üstü şeklinde uygulanır.
Orijinal Ponseti yönteminde kireç alçı kullanılır ve bu alçılar alçı
bıçağıyla açılır. Ancak günümüzde soft cast denilen sentetik reçine
bazlı yumuşak alçılar sayesinde alçı bir sargı gibi geri sarılarak açılmakta,
böylelikle de alçı motoru, ya da alçı bıçağına bağlı ciltte kesi, yanık gibi
sorunlar görülmemektedir. Ayrıca esneme özelliği olan sentetik yumuşak alçı
ayaktaki kasların kasılmasına izin verdiğinden eklem sertliği, kas
atrofisi
gibi alçılamaya özgü sorunlara rastlanmaz. Esnek alçı ayağa şekil verme
sırasında basınç yarasının oluşmasını da engeller. Uygulaması pratiktir ve
uygulama sırasında çevre kirlenmez.
Ayağın manüplasyonu nazik olmalıdır. Ayak aşırı zorlanarak alçıya
alındığında daha henüz kıkırdak karakterindeki ayak kemiklerinin birbiri
arasındaki eklem yüzeylerinde kalıcı deformasyonlar oluşur. Bunlar ilerde
ağrılı bir ayağa neden olur. Ayağı şekil verilebilen bir oyun hamuru gibi
düşünmemek gerekir. Ayağın dış görünüm olarak düzeltilmesinden çok, normal
anatomiye yakın düzeltilmesi esastır.
Azami 8 haftanın bitiminde topuk ayak tabanı seviyesine hala inmemiş ise,
genel anestezi altında topuğun normal konumuna inmesini engelleyen
Aşil tendonu
minik bir kesiden girilerek kesilir (perkütan
aşilotomi). Bu işlem olguların % 85 ila % 90’ı gibi büyük bir çoğunluğunda
gerekir. Perkütan aşilotomi lokal anestezi altında da yapılabilir, ancak
lokal anestezik madde verildiği yerde şişkinlik oluşturarak Aşil tendonunun
elle hissedilmesini engelleyebilir. Bu durumda Aşil tendonunun hemen
yakınından geçen ayak damar ve sinir paketinin (tibialis
posterior arteri, veni, siniri ve sural sinir) yanlışlıkla
kesilmesi olasılığı doğar. Bu nedenle 3 aydan ufak bebeklerde önerilmez.
Perkütan aşilotomi sonrası 3 ila 4 kez daha alçı yapılarak ayakta tam
düzelme sağlanır. Klinik olarak değerlendirildiğinde topuk normal konumuna
oturmuş olmalı, ayak bileği en az 20 derece dorsifleksiyon yapabiliyor
olmalı ve ayağın ön kısmı içe dönük olmamalıdır. Ayaktaki klinik düzelme
çekilen radyografiyle doğrulanmalıdır. Radyografide talus,
kalkaneus ve
tibia arasında
sagittal
ve transvers
planda oluşan açıların normal değere ulaşıp ulaşmadığı
araştırılır.
Daha sonra bebek yürüyünceye kadar ayak özel yapım cihaza alınır (Ponseti
cihazı). Her gün muntazaman germe egzersizlerine ve dorsifleksiyon/pronasyon
yönünde aktif güçlendirme hareketlerine devam edilir.
Yürümeyle birlikte normal ayakkabıya geçilir ve Ponseti cihazı bebeğe sadece
uyurken takılır. Ponseti cihazı yaklaşık 18. ayda sonlandırılır.
İlk yıl içerisinde nüks beklenir. Bu nedenle ayakta düzgün cihaz
kullanılmasına ve ayak düzgün görünse de manüplasyonlara en az 1 yıl devam
edilmesine özel önem verilir. İlk 1 yaş içinde görülen yinelemelerin
tedavisi yine alçılamadır. Gerekirse perkütan aşilotomi tekrarlanabilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.