Tedavi
Medikal Tedavi
Ortopedik tedavinin başarısı kronik böbrek hastalığı bulunan hastada mevcut
elektrolit ve hormonal dengesizliğin giderilmesine bağlıdır. Diyaliz ve
böbrek nakli bu hastalar için iki majör seçenektir.
Böbrekte hidroksilasyon gerçekleşemediğinden D vitamini bu tip hastaya
1,25-hidroksikolekalsiferol (kalsitriol) şeklinde verilir ve yüksek doz
tercih edilir. D vitamini ağızdan, intravenöz, hatta intraperitoneal yoldan
verilebilir. Amaç serum paratiroid hormon düzeyini düşürmek ve kemiklerdeki
fibröz
kistik değişikliğin hafifletilmesidir. Ektopik kalsifikasyonları önlemek
açısından kan kalsiyum düzeyi yakından izlenir. Asidozu düzeltmede
bikarbonatlardan yararlanılır. Fosafatı düşük beslenmeye geçilir.
Fosfatların emilimini önlemek üzere fosfat bağlayıcı ajanlar kullanılır (alüminyum
tuzları hariç).
Medikal tedaviye yanıt vermeyen hastaya
paratiroidektomi uygulanabilir.
Alt ekstermitedeki hafif deformiteler etkin medikal
tedaviyle düzelebilir.
Kronik böbrek hastalarında boy kısalığı görülür. Bu
amaçla rekombinan insan büyüme hormonu verilerek boy kısalığı oldukça
giderilebilir. Büyüme hormonu tedavisi sırasında zaten zayıflamış olan
femur
üst uç büyüme plağından gelişebilecek bir kayma açısından hekim dikkatli
olmalıdır.
Cerrahi Tedavi
Renal osteodistrofi tanısı konan çocuklarda alt ekstremitelerdeki
deformitelerin düzeltilmesi ve
femur başı epifiz kaymasının tedavisi
için cerrahi uygulanabilir, ancak anemi, kanamaya eğilim, elektrolit
dengesizliği, hipertansiyon, immunosüpresif tedaviye bağlı infeksiyon riski
vb. gibi birçok zorlukla karşılaşılacağının bilincinde olmak gerekir. Başarı
için çocuk nefroloğu ile eşgüdüm içinde çalışılması şarttır.
Alt ekstremitedeki deformitenin tedavisinde
breyslemenin
yeri yoktur. Düzgün bir medikal tedavi görmüş hastada mevcut deformitelerin
düzeltilmesi gerekiyorsa cerrahiye başvurulabilir. Metabolik hastalığı
yeterince kontrol edilemeyen hastada osteotomi ile düzeltimden sonra
yineleme sık görülen bir durumdur. Cerrahi girişim öncesi yapılacak kemik
biopsisi ile kemiğın kalitesi ve yineleme hakkında bir fikir edinilebilir.
Genu valgum
deformitesinde genellikle
femur alt ucu açılanmanın en fazla
olduğu yerdir, ancak bazı hastalarda
tibia
üst uç büyüme plağının
lateralinde, aynı
Blount
hastalığında büyüme plağının
medialinde olduğu gibi, büyümenin
dizginlenmesi söz konusudur. Bu nedenle femur alt uç
osteotomisi
yapılacaksa tibia üst uç büyüme plağını iyi değerlendirmek ve gerekirse
cerrahi işleme tibia üst uç osteotomisini de eklemek gerekebilir. Hafif
açısal deformite hemiepifizyodezle kontrol edilebilir.
Femur distali,
humerus
proksimali,
radius
ve ulna
distali
epifizyolizin görülebileceği, ancak korreksiyon sonrası alçı
tedavisinin uygulanacağı lokalizasyonlardır. Femur üst büyüme plağından
oluşacak bir kayma ise ciddi sorunlar doğurur ve cerrahi yöntemle tedavi
edilir
Femur başı epifiz kayması (FBEK) görülen kronik böbrek hastalarında yaş,
tipik FBEK hastalarına oranla daha ufaktır. Nadiren hastaya henüz renal
osteodistrofi tanısı konmamıştır, çünkü hasta kendisindeki böbrek
hastalığının farkında değildir. Bu nedenle 10 yaşından önce başvuran bir
FBEK olgusunda endokrin bozukluğu kadar renal osteodistrofi de
düşünülmelidir. Şişmanlık sık görülen bir durum değildir. Tipik FBEK'nda
olduğu gibi erkek çocuklarında daha sıktır. Kayma hemen hemen her zaman çift
taraflıdır ve aynı zamanda başlar. Kayma öncesi kalça ağrısı bulunan çoğu
hastada renal osteodistrofiye yönelik enerjik bir medikal tedaviyle femur
üst uç büyüme plağının daralması ve böylelikle de kalça ağrısının geçmesi,
kaymanın önlenmesi sağlanabilir. Kalça ağrısı gelişen kronik böbrek
hastasında hekim bu durumun ne ifade ettiğinin farkında olmalıdır.
Enerjik medikal tedaviye karşın kalça ağrısı geçmeyen, ya da kayma ile
başvuran hastada cerrahi girişime başvurulur. Tipik FBEK'nda olduğu gibi
amaç kaymayı durdurmak için büyüme plağı faaliyetine son vermektir. Ancak
yaşı daha ufak olan renal osteodistrofi hastasında böyle bir girişim bacak
boyunda kısalmaya neden olur. Olgular çoğunlukla çift taraflı olduğundan
oluşan tablo sadece minör bir boy kısalığı şeklinde olur. Tek taraflı olguda
karşı tarafa da
profilaktik pinleme yapılması uygun olur.
Pinlemeye rağmen metabolik hastalığı kontrol etmekte zorlanılan hastada
kaymayı önleyecek bir stabiliteyi sağlamak sorun olabilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.