Klinik Görünüm
	
	Çocukta AHO sıklıkla sinsi bir başlangıç gösterir. Klinik tablo genel bir 
	kırgınlık haliyle başlar. Çocuk huzursuzdur. Olguların bir kısmında (yaklaşık 
	% 30) 1 hafta kadar önce ortaya çıkan solunum sistemini ya da 
	gastrointestinal sistemi ilgilendiren bulgular mevcuttur, ancak bu tarz 
	başlangıç bazı mikroorganizmalara özgüdür. Öyküde şiddetli olmayan künt 
	travmadan söz edilmesi sık rastlanan bir durumdur ve hastanın hekime geç 
	başvuruşuna neden olur.
	
	Ağrı en sık rastlanan bulgudur (olguların yaklaşık % 80’inde). Hasta bebekse 
	tutulan ekstremitesini oynatmadan yatar. Buna psödoparalizi (yalancı felç) 
	denir.
	
	İnfeksiyon odağının bulunduğu yere göre klinik belirti ve bulgular da 
	farklılık gösterir.
	
	Alt ekstremiteyi ilgilendiren bir AHO söz konusuysa hasta aksayarak yürür ya 
	da yürümek istemez. İnfeksiyonun geliştiği kemiğe komşu eklemde kas spazmı 
	gelişir ve eklem hareketi kısıtlanır. 
	
	İnfekte odak
	pelviste ise belirtiler daha az 
	belirgindir ve çoğunlukla tanının gecikmesine neden olur. Hasta ördekvari, 
	sallanarak yürür
	
	Omurga tutulmuşsa bel ya da sırt ağrısına lokal hassasiyet eklenir, kalçada 
	eklem hareketi kısıtlanır ve kas spazmına bağlı omurgada eğrilik gelişebilir.
	
	Sistemik ateş artmıştır, ancak her olguda görülmeyebilir. Vücut ısısının 
	37,5° ‘nin üzerinde oluşu değişik serilerde yaklaşık % 30 ile % 75 oranında 
	bildirilmektedir.
	
	Muayenede lokal hassasiyet alınır (olguların yaklaşık % 70’inde). Tutulan 
	bölge şiştir ve lokal ısı artışı saptanır. Ciltte bazen kızarıklık (eritem) 
	görülür. İnfeksiyonun geliştiği kemiğe komşu eklemde hareketin 
	kısıtlanmasına yol açan ağrılı kas spazmı saptanır (olguların yaklaşık 
	yarısında). Hasta ağrı nedeniyle eklemini tam olarak açıp kapatamaz. Reaktif olarak gelişen sinovitin de (eklemde sinovyal 
	sıvının artışı) eklem hareketinin kısıtlanmasında payı vardır. Olguların 
	önemli bir kısmında osteomiyelite
	septik artritin de eşlik ettiği 
	unutulmamalıdır. Hasta ağrılı eklemini, eklem hacminin en azami olduğu 
	konumda tutar (örneğin, diz 20 derece
	fleksiyonda).
	
	Hastanın öyküsünde bakteriyemiye (bakterilerin kan dolaşımına karışarak 
	vücuda dağılması) yol açabilecek bir durum olup olmadığı araştırılır (birkaç 
	gün önce geçirilmiş üst solunum yolu infeksiyonu, diş apsesi vb.), ancak 
	böyle bir duruma olguların ancak yaklaşık % 30’unda rastlanır. Bir diğer 
	husus da özellikle ufak süt çocuğunda çoklu infeksiyon odağının olası 
	olduğudur (olguların % 5 ila % 10’u).
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.