Prof. Dr. TUNCAY CENTEL - Artrogripozis Multipleks Konjenita
  Genel Özellikler ve Oluşma Mekanizması Etken Mikroorganizma Klinik Görünüm Tanı ve Ayırıcı Tanı 1 Yaşından Büyük ve Erken Gelen Çocukta Tedavi 1 Yaşından Büyük ve Geç Gelen Çocukta Tedavi 1 Yaşından Küçük Çocukta Tedavi ve Prognoz
 
 ☰  
 aç

Etken Mikroorganizma

AHO olgularının yaklaşık ¾’ünde etken mikroorganizma saptanabilmektedir, ancak etken mikroorganizmanın saptanamadığı olgu sayısı hiç de az değildir (olguların yaklaşık ¼’ü ile yarısı).

Çocukta AHO’i oluşturan mikroorganizma çok çeşitli olmasına karşın olguların tümü hesaba katıldığında yaklaşık % 80’lik (% 60 ila % 90) payıyla Staphylococcus aureusun ezici üstünlüğü vardır. Bilinmesi gereken diğer bir husus da patojenin Staphylococcus aureus olduğu olgular içinde metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MDSA) olgularının oranının, hastanın içinde yaşadığı topluma göre değişmekle birlikte % 70’lere varabildiği gerçeğidir. ABD’nde yapılan bir çalışma MDSA’a bağlı AHO oranının 10 yılda 3 misli arttığını ortaya koyarken, bazı ülkelerdeki (Finlandiya, S.Arabistan) çalışmalarda ise MDSA oranı çok düşük bulunmuştur.

MDSA olgularının metisiline hassas Staphylococcus aureus (MHSA) olgularına göre daha ciddi bir seyir izlediği bilindiğinden bu ayrımın yapılması önemlidir. İki grup karşılaştırıldığında MDSA olgularında sistemik ateş daha yüksektir, taşikardi (kalp hızının artması) vardır ve hastalık daha uzun sürer. Laboratuvar incelemesinde infeksiyon belirteçleri (CRP, sedimentasyon, lökosit sayımı) daha yüksek değerlere ulaşır. Her ne kadar tüm Staphylococcus aureus olgularında diğer patojenlere oranla kemik içinde ve periost altında fazla miktarda pürülan sıvı içeren, büyük apseler daha fazla geliştiğinden cerrahi girişime çok kez başvurmak gerekse de MDSA olgularında bu oran daha fazladır. Hastanede kalış süresi bu nedenle daha uzar. Anlaşılacağı üzere infeksiyona yanıt (hastalığın seyri, sekeller) patojenin çeşidinden çok antibiyotiğe dirençli olup olmayışıyla ilgilidir.

AHO olgularında Staphylococcus aureusdan sonra en sık rastlanan patojen A grubu Streptococcuslardır (Streptococcus pyogenes; beta-hemolitik streptokok).

Diğer taraftan çocukta infeksiyonu oluşturan mikroorganizma çeşidi yaşla birlikte değişir.

Süt çocuğunda Staphylococcus aureus ön plandayken, yeni doğanda B grubu streptokoklar en sık rastlanan patojendir. Özellikle erken doğan bebekte Gram negatif enterobasillere daha sık rastlanır. Yeni doğanda ve süt çocuğunda AHO’e neden olan diğer bir patojen de Neisseria gonorrhoeaedir.

Rutin aşılama yapılan ülkelerde süt çocuğunda Haemophilus influenzae tip b’ye bağlı kemik infeksiyonuna tek tük rastlanırken, aşılanmamış toplumlarda süt çocuğunda bu mikroorganizmaya bağlı kemik infeksiyonu görülme oranı oldukça yüksektir (3 yaş altı olguların yaklaşık % 10 ila % 15’i). Haemophilus influenzaeya bağlı kemik infeksiyonu geçiren olguların yaklaşık % 20’sinde çocuğun ayrıca menenjit de geçiriyor oluşu aşılamanın önemini vurgulamaktadır. Haemophilus influenzaeya bağlı AHO solunum yolu bulgularını takiben gelişir. Genel olarak daha çok bağışıklık sorunu olan çocuklarda rastlanır.

Aşılama ile Haemophilus influenzaeya bağlı kemik infeksiyonu oranı dramatik bir şekilde düşerken, ilginçtir ki Kingella kingae patojenine bağlı kemik infeksiyonu oranı da giderek artmaktadır (özellikle 5 yaşın altındaki çocuklarda); hatta bazı ülkelerde (bazı Avrupa ülkeleri ve İsrail) ufak çocukların (< 4 yaş) AHO’inde en sık rastlanan patojen olduğu bildirilmiştir. Kingella kingae normal kültürlerde üretilmesi zor bir mikroorganizmadır. Karbondioksitten zengin besi yerinde üretilmesi gerekir. Genellikle DNA yapısına yönelik moleküler test ile saptanmaktadır (PCR testi, polimerize zincir reaksiyonu testi). Genellikle kısa süreli sistemik ateşe neden olan selim bir seyir izler. Başvuruda sistemik ateşi olan olgu oranı yaklaşık % 15’in altındadır. Laboratuvar değerleri (CRP) azımsanmayacak oranda negatif çıkabilir (yaklaşık % 25). Topuk kemiği (kalkaneus) ve sternum en sık tuttuğu yerlerdir.

5 yaşından büyük çocukta yine Staphylococcus aureus olguların büyük çoğunluğunda kemikte üreyen patojen olarak karşımıza çıkar. Bu yaş grubunda bazı hastalıklar belli mikroorganizmalara bağlı infeksiyonların ortaya çıkmasına neden olur. İnsanlarda tifo ve paratifoya neden olan Salmonella enterica suşları haricinde kalan tüm Salmonella enterica suşları Non-typhi Salmonella (NTS; tifo oluşturmayan Salmonella) başlığı altında toplanır ve çocuklardaki AHO olgularının yaklaşık % 5’inde patojen olarak karşımıza çıkar. Orak hücreli anemi gibi hemoglobin bozukluğu (hemoglobinopati) bulunan veya bağışıklık sisteminde sorun bulunan çocuklarda NTS’ye bağlı infeksiyona bir yatkınlık söz konusudur. Hatta orak hücreli anemisi bulunan çocuklarda gelişen AHO’de Staphylococcus aureusdan çok NTS’ye rastlanır. Bu hastalarda kemik infeksiyonu gelişmeden önce gastrointestinal sisteme ait bulgulara rastlanmakta ve sistemik ateş uzun süre devam etmektedir.

Çocuklarda ayağın delici yaralanmalarından sonra (kaza ile ya da kan alma sırasında) Pseudomonas aeruginosaya rastlanması nadir bir durum değildir.

Cinsel olarak aktif ergende Neisseria gonorrhoeae rastlanan diğer bir patojendir.

Daha çok kedi tırmığı ile bulaştığı bilinen Bartonella henselae daha çok omurgayı tutar ve standart besi yerinde üretilmesi zordur.

 

Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.

Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.

 

Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.