Etken Mikroorganizma
AHO olgularının yaklaşık ¾’ünde etken mikroorganizma saptanabilmektedir,
ancak etken mikroorganizmanın saptanamadığı olgu sayısı hiç de az değildir (olguların
yaklaşık ¼’ü ile yarısı).
Çocukta AHO’i oluşturan mikroorganizma çok çeşitli olmasına karşın olguların
tümü hesaba katıldığında yaklaşık % 80’lik (% 60 ila % 90) payıyla
Staphylococcus aureusun
ezici üstünlüğü vardır. Bilinmesi gereken diğer bir husus da patojenin
Staphylococcus aureus olduğu olgular içinde
metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MDSA) olgularının
oranının, hastanın içinde yaşadığı topluma göre değişmekle birlikte %
70’lere varabildiği gerçeğidir. ABD’nde yapılan bir çalışma MDSA’a bağlı AHO
oranının 10 yılda 3 misli arttığını ortaya koyarken, bazı ülkelerdeki (Finlandiya,
S.Arabistan) çalışmalarda ise MDSA oranı çok düşük bulunmuştur.
MDSA olgularının metisiline hassas Staphylococcus aureus (MHSA)
olgularına göre daha ciddi bir seyir izlediği bilindiğinden bu ayrımın
yapılması önemlidir. İki grup karşılaştırıldığında MDSA olgularında sistemik
ateş daha yüksektir, taşikardi (kalp hızının artması) vardır ve hastalık
daha uzun sürer. Laboratuvar incelemesinde infeksiyon belirteçleri (CRP,
sedimentasyon, lökosit sayımı) daha yüksek değerlere ulaşır. Her ne kadar
tüm Staphylococcus aureus olgularında diğer
patojenlere oranla
kemik içinde ve periost altında fazla miktarda
pürülan sıvı içeren, büyük
apseler daha fazla geliştiğinden cerrahi girişime çok kez başvurmak gerekse
de MDSA olgularında bu oran daha fazladır. Hastanede kalış süresi bu nedenle
daha uzar. Anlaşılacağı üzere infeksiyona yanıt (hastalığın seyri, sekeller)
patojenin çeşidinden çok antibiyotiğe dirençli olup olmayışıyla ilgilidir.
AHO olgularında Staphylococcus aureusdan sonra en sık rastlanan
patojen
A grubu Streptococcuslardır
(Streptococcus
pyogenes; beta-hemolitik streptokok).
Diğer taraftan çocukta infeksiyonu oluşturan mikroorganizma çeşidi yaşla birlikte değişir.
Süt çocuğunda
Staphylococcus aureus
ön plandayken, yeni doğanda B grubu streptokoklar en
sık rastlanan patojendir. Özellikle erken doğan bebekte Gram negatif
enterobasillere daha sık rastlanır. Yeni doğanda ve süt çocuğunda AHO’e
neden olan diğer bir patojen de Neisseria
gonorrhoeaedir.
Rutin aşılama yapılan ülkelerde süt çocuğunda
Haemophilus influenzae tip b’ye
bağlı kemik infeksiyonuna tek tük rastlanırken, aşılanmamış toplumlarda süt
çocuğunda bu mikroorganizmaya bağlı kemik infeksiyonu görülme oranı oldukça
yüksektir (3 yaş altı olguların yaklaşık % 10 ila % 15’i).
Haemophilus influenzaeya
bağlı kemik infeksiyonu geçiren olguların yaklaşık % 20’sinde çocuğun ayrıca
menenjit de geçiriyor oluşu aşılamanın önemini vurgulamaktadır.
Haemophilus influenzaeya bağlı AHO solunum yolu bulgularını takiben
gelişir. Genel olarak daha çok bağışıklık sorunu olan çocuklarda rastlanır.
Aşılama ile
Haemophilus influenzaeya
bağlı kemik infeksiyonu oranı dramatik bir şekilde
düşerken, ilginçtir ki Kingella kingae
patojenine bağlı kemik infeksiyonu oranı da giderek
artmaktadır (özellikle 5 yaşın altındaki çocuklarda); hatta bazı ülkelerde (bazı
Avrupa ülkeleri ve İsrail) ufak çocukların (< 4 yaş) AHO’inde en sık
rastlanan patojen olduğu bildirilmiştir.
Kingella kingae normal kültürlerde üretilmesi
zor bir mikroorganizmadır. Karbondioksitten zengin besi yerinde üretilmesi
gerekir. Genellikle DNA yapısına yönelik
moleküler test ile saptanmaktadır (PCR testi, polimerize zincir reaksiyonu
testi). Genellikle kısa süreli sistemik ateşe neden olan selim bir seyir
izler. Başvuruda sistemik ateşi olan olgu oranı yaklaşık % 15’in altındadır.
Laboratuvar değerleri (CRP) azımsanmayacak oranda negatif çıkabilir (yaklaşık
% 25). Topuk kemiği (kalkaneus) ve
sternum en sık tuttuğu yerlerdir.
5 yaşından büyük çocukta yine
Staphylococcus aureus olguların büyük
çoğunluğunda kemikte üreyen patojen olarak karşımıza çıkar. Bu yaş grubunda
bazı hastalıklar belli mikroorganizmalara bağlı infeksiyonların ortaya
çıkmasına neden olur. İnsanlarda tifo ve paratifoya neden olan
Salmonella enterica suşları haricinde kalan tüm
Salmonella enterica suşları Non-typhi
Salmonella (NTS; tifo oluşturmayan Salmonella)
başlığı altında toplanır ve çocuklardaki AHO olgularının yaklaşık % 5’inde
patojen olarak karşımıza çıkar. Orak hücreli anemi gibi hemoglobin bozukluğu
(hemoglobinopati) bulunan veya bağışıklık sisteminde sorun bulunan
çocuklarda NTS’ye bağlı infeksiyona bir yatkınlık söz konusudur.
Hatta orak hücreli anemisi bulunan çocuklarda gelişen AHO’de
Staphylococcus aureusdan çok NTS’ye rastlanır. Bu hastalarda
kemik infeksiyonu gelişmeden önce gastrointestinal sisteme ait bulgulara
rastlanmakta ve sistemik ateş uzun süre devam etmektedir.
Çocuklarda ayağın delici yaralanmalarından sonra (kaza ile ya da kan alma
sırasında) Pseudomonas aeruginosaya rastlanması nadir bir durum
değildir.
Cinsel olarak aktif ergende
Neisseria gonorrhoeae
rastlanan diğer bir patojendir.
Daha çok kedi tırmığı ile bulaştığı bilinen
Bartonella henselae daha
çok omurgayı tutar ve standart besi yerinde üretilmesi zordur.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.