1 yaşından küçük çocuklardaki AHO oluşum şekli, tanı, komplikasyonlar ve
prognoz açısından diğer iki gruptaki hastalardan oldukça farklılık gösterir.
1 yaşından ufak çocukta uzun kemik
metafizlerinin bir kısmı eklem içinde
olduğundan klinik tabloya
septik artrit bulguları hakim olur. Metafizdeki
ilmik şeklindeki terminal
arterler ile
epifizi besleyen damarlar arasındaki
bağlantı metafizdeki infeksiyonun rahatlıkla epifize, buradan da eklem
boşluğuna ulaşmasını sağlar. Olguların bir kısmının öyküsünde damara kateter
yerleştirme gibi bir işleme rastlanır.
Laboratuvar bulguları negatif olabilir. Bu da tanın geç konmasına yol açar.
Olguların neredeyse yarısında çoklu apse oluşumu görülebilir. Bu durum
tedaviyi güçleştirir.
Süt çocuğunda
Staphylococcus aureus
ön plandayken, yeni doğanda B grubu streptokoklar en
sık rastlanan patojendir. Özellikle erken doğan bebekte Gram negatif
enterobasillere (özellikle Escherichia coli)
daha sık rastlanır. Yeni doğanda ve süt çocuğunda AHO’e neden olan diğer bir
patojen de Neisseria gonorrhoeaedır.
Ampirik antibiyotik tedavisine beta-laktam antibiyotiklerle başlanır (nafsillin,
oksasillin gibi penisilinler ya da 1. kuşak sefalosporin). Toplumda MDSA
yaygınsa vankomisin tercih edilir ve bu yaş grubunda görülebilecek diğer
patojenler dikkate alınarak gentamisin ya da 3. kuşak sefalosporinle kombine
edilir.
Klinik yakınmaların şiddetli olmaması vb. gibi nedenlerle hastanın hekime
geç getirilişi ve olguların çoğunda septik artrit tablosunun bulunması
nedeniyle bu yaş grubundaki çocukların çoğuna cerrahi müdahale yapılır.
Antibiyotik tedavisi elde edilen materyalden izole edilen mikroorganizmanın
verdiği yanıta göre yeniden düzenlenir. Antibiyotik tedavisinin süresi ve
oral tedaviye geçiş 1 yaşından büyük çocuklar için söylenenlerle aynıdır.
1 yaşından ufak çocukta geçirilen AHO, infeksiyonun iskeletteki yerleşimine
bağlı olarak kronikleşme, deformite,
patolojik kırık, kısalık,
femur başında
nekroz gibi çok çeşitli komplikasyonlara yol açar. Bu durum daha büyük
çocuklardan belirgin olarak daha sık görülür.
AHO ön tanısıyla hastaneye yatan her çocuğun damar yoluna kateter konarak
sıvı tedavisine başlanır. Başlanan ampirik antibiyotik tedavisine ağrı
kesici ve ateş düşürücü ilaçlar da eklenir. AHO ön tanısıyla yatırılan
çocukların yaklaşık % 10’unun (% 5 ila % 11) yoğun bakım gerektirdiği
unutulmamalıdır.
Prognoz
Çocuklarda AHO’in komplikasyonsuz iyileşme oranı % 90 ila % 99 arasındadır.
Bu nedenle AHO tanısıyla tedavi görmüş çocukların tümü uzun süre
izlenmelidir. Böylelikle uzun dönemde ortaya çıkabilecek geç sekellerin
farkına varılabilir.
Çocuklarda AHO’ten sonra gelişebilecek en önemli komplikasyon infeksiyonun
kendini gizleyerek kronikleşmesidir. Bu hemen her zaman yetersiz tedavi
sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Bağışıklık sitemi etkilenmiş ya da
kusurlu olan çocuklar, değişik nedenlerle sıkça damara
kateter yerleştirilen hastalar bu açıdan riskli grubu
oluşturur. Sistemik ateşin uzun sürmesi infeksiyonun kronikleşebileceği
lehine yorulmalıdır. Bu çocuklar çok kez hastaneye yatmak zorunda kalırlar.
Kronik osteomiyelit patolojik kırık dahil birçok komplikasyona yol açar.
AHO tedavisi görmüş çocukların bazılarında hava değişikliğine bağlı olarak
infeksiyon odağına komşu eklemde sabah sertliği ve şişme gibi eklem iltihabı
bulguları uzun süre devam edebilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.