Tedavi
Endikasyonlar.
Halluks
valgus açısının 25 dereceyi aşmadığı hafif olguda deformitenin
hastanın yaşantısını ne kadar etkilediği ve hastanın ve ebeveynlerin
beklentisinin ne olduğu iyice ortaya konmalıdır. Hastaya parmak arası makara
ve başparmağı düzgün konumda tutan gece ateli kullandırtılır. Başparmağı
valgusa zorlayan yüksek topuklu, ucu dar ayakkabılar yasaklanırken,
başparmağa fazla bası yapmayan yumuşak deriden üretilmiş, önü geniş, düz
topuklu ayakkabılar önerilir. Bu amaçla piyasada çok çeşitli ürün
bulunmaktadır. Her ne kadar tüm bu önlemlerle deformitenin düzelmesi
sağlanamazsa da, en azından ilerlemesi yavaşlatılır ve hastanın ağrısı
oldukça hafifletilir.
Orta dereceli olguda (halluks valgus açısı 25 ila 40 derece arası)
başlangıçta hasta cerrahi dışı yöntemlerle izlenir ve cerrahi girişim
düşünülse bile bu işlem mümkün olduğunca
1.
metatarsın büyüme plağı kapanana dek ertelenir. Adölesan halluks
valgusun tedavisi bu yönüyle erişkin şeklinin tedavisinden farklılık
gösterir.
İleri olguda (halluks valgus açısı 40 dereceden fazla) cerrahi girişim
gerekir. Hastanın klinik yakınmaları 1. metatarstaki büyüme plağının
kapanmasını bekleyemeyecek kadar fazlaysa cerrahi yaş 12 yaşına kadar
çekilebilir.
Cerrahi dışı yöntemlerle kontrol edilemeyen ağrı (bunyon
ağrısı,
transfer metatarsalji) ve ayakkabı kullanamama cerrahi
endikasyonları oluşturur, ancak ergenlik çağında bu yakınmalar çoğunlukla
erişkin yaştaki kadar rahatsız edecek boyutta değildir. Ergenlik çağındaki
bir kişinin ebeveynleri daha çok deformitenin ilerleyip ilerleyemeyeceği ile,
hastanın kendisi de kozmetik görünümle ilgilidir. Bu nedenle hastanın
beklentisi ve ruhsal durumu iyi anlaşılmalıdır. Halluks valgus cerrahisinin
nihai sonuçları beklendiği kadar ideal değildir. Örneğin, hastaların ancak %
60 ila % 70’i ameliyat sonrası istedikleri ayakkabıyı giyebilir duruma
gelirler. Başarı iyi bir cerrahi planlama gerektirir.
Adölesan halluks valgusta cerrahi girişim erken yaşta yapılacak olursa
yüksek oranda başarısızlık (yineleme, ters deformite vb.) ile karşılaşılır.
Bunun nedenleri çeşitlidir. Örneğin, adölesan halluks valgusa sıkılıkla
metatarsus
primus varus eşlik eder ve tedavide 1. metatars tabanında
yapılacak
osteotomi tercih edilir. Ancak 1. metatarsın büyüme plağı diğer
metatarsların aksine
proksimal uçtadır. Büyüme plağına yakın
yapılacak bir osteotominin sakıncaları bulunduğundan (büyüme plağı hasarına
bağlı açısal deformite, kısalık), cerrahi girişimin mümkün olduğunca
geciktirilerek (nadir olan ileri olgular hariç) söz konusu büyüme plağı
kapandıktan sonra (15 ila 16 yaşından sonra) yapılması tercih edilir. Büyüme
plağı açık bir kemikte yapılacak osteotomiden sonra o kemikte aşırı uzama
olasılığı bulunduğundan, çocukluk çağında 1. metatarsta yapılacak bir
osteotomi normalden uzun bir 1. metatarsla sonuçlanabilir. Halluks valgusun
nedenlerinden biri de normalden uzun 1. metatarstır. Ayrıca adölesan halluks
valgus erişkin yaş öncesi nadiren ciddi boyutlara ulaşır. Bu nedenle cerrahi
girişimin geciktirilmesi büyük bir sorun yaratmaz.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.