Tedavi
Tip I (transepifizer kırık). Acil müdahale
edilmesi gereken bir kırık tipidir. Her ne kadar avasküler nekroz gelişimi
esas olarak yaralanma sırasında oluşan hasara bağlı olsa da kırık uçlarının
redüksiyonunun gecikmesi sağ kalan damarların bu sefer de kalça ekleminde
biriken kanın basıncıyla (kan tamponadı) kapanmasına yol açar. Bu nedenle
sağlık kuruluşuna müracaat sırasında yapılacak eklem aspirasyonuyla kalça
ekleminde biriken kanın drene edilmesi önerilir. Kalça eklemi ponksiyonunun
avasküler nekroz oranında anlamlı bir azalma yaptığı tartışmalıdır. Birçok
merkez bunu uygulamamaktadır. Ancak, kırık redüksiyonun ilk 24 saat içinde
yapılamamasının avasküler nekroz olasılığını arttırdığı bilinen bir
gerçektir. İlk 24 saat içinde yapılan yeterli bir müdahalenin (redüksiyon +
stabil osteosentez) avasküler nekrozla sonuçlanacak olayları geri
döndürülebileceği düşünülmektedir.
Kalçada çıkık söz konusu değilse kırık genel
anestezi altında yerine konmaya çalışılır (kapalı redüksiyon). Bu amaçla
karşı kalça tam abdüksiyona alınıp pelvis sabitlendikten sonra, kırığın
bulunduğu bacak hafif abdüksyon ve fleksiyonda bir müddet çekilir ve
sonrasında da kalça nazik bir şekilde ekstansiyona ve iç rotasyona alınır.
Skopi ile kontrol edildiğinde redüksiyon iki planda da (ön arka ve yan)
sağlanmışsa kalça dış yüzünde yapılacak ufak bir cilt kesisinden girilerek
skopi kontrolü altında kılavuz tel üzerinden gönderilen oluklu vidalar ile
kırık uçları tespit edilir.
Çocuk femur boynu kırığında rijid tespit esastır. Bu nedenle kırık
tespitinde Kirschner teli, Steinmann çivisi, ya da Knowles pin gibi rijid
tespit sağlamayan osteosentez materyali kullanılmaz. Stabil osteosentez
redüksiyon kaybına bağlı avasküler nekrozu da önlemiş olur. Büyüme plağında
duraklamaya neden olmamak için kırığın kaynamasını takiben (tercihan 6 ila
8. ayda) vidalar çıkartılır. Takip sırasında femur başında avasküler nekroz
geliştiği gözlenirse, çöken femur başı nedeniyle vida uçlarının eklem içine
girmesini önlemek için vidalar daha da erken çıkartılabilir.
Ufak çocukta (8 yaş altı) 4 mm, ya da 5 mm
çapında oluklu vida kullanılırken, daha büyük çocukta 6 mm, ya da 6.5 mm
çapındaki vidalar tercih edilir. Tercihan iki adet vida birbirine paralel
olarak gönderilmelidir. 4 yaşın altındaki çocukta femur başı merkezine
gönderilen tek bir vida yeterlidir. Vidaların eklem aralığına girmemesine
azami dikkat gösterilmeli ve vidalar büyüme plağına dik olarak
yerleştirilmelidir. İdeal olan vidaların femur başı merkezinin hafif
arkasında, biri hafif yukarısında, diğeri ise hafif aşağısında olacak
şekilde yerleştirilmesidir. Damarsal yapılara hasar vermemek için vida
uçları epifizin ön lateral kadranından geçmemeli ve femur boynu arka
korteksini delmemelidir.
Ayrılmış transepifizer kırığa sahip 2 yaşından
ufak bir çocukta redüksiyon sonrası osteosenteze başvurmadan sadece alçılama
ile kırığı kontrol etmek düşünülürse de alçı içinde kırık uçlarının
birbirinden ayrılması beklenen bir sonuçtur. Bu hastaların çoğunda ileride
cerrahi müdahale ile düzeltilmesi gereken koksa vara deformitesi ve kısalık
gelişir. Bu nedenle hasta çok ufak yaşta da olsa rijid osteosentez
aşamasından vazgeçilmemelidir. Tespit materyali olarak ucu yivli 3 mm
çapında 2 adet kalın Kirschner teli tercih edilir. Diğer taraftan, bazen 4
yaşın altındaki bir çocukta minimal ayrılma gösteren transepifizer tip bir
femur boynu kırığı ile karşılaşılır. Sedasyon ve skopi kontrolü altında
yapılan kalça muayenesinde kırığın stabil olduğuna kanaat getirilirse
pelvipedal alçı yapılabilir, çünkü bu yaştaki çocukta var olan remodelasyon
kapasitesi femur üst ucundaki normal anatomiyi tekrardan kuracaktır.
Kalçada çıkık söz konusuysa genel anestezi
altında kapalı redüksiyon denemesi çoğunlukla başarısız olur. Sadece bir kez
nazik bir redüksiyon denemesinden yana olanlar varsa da zaten yüksek olan
avasküler nekroz riskini daha da arttırmamak için kapalı redüksiyon
denenmemelidir. Femur başının kalça ekleminin önüne, ya da arkasına çıkmış
olmasına göre kalçaya önden ya da arkadan yapılan bir kesiyle girilir. Kalça
açık redüksiyonla yerine konur ve kalça lateralinden yapılacak ayrı bir
kesiden gönderilen oluklu vidalarla kırığın tespiti yapılır.
Çıkık ile birlikte olan transepifizer kırığın prognozu iyi değildir.
Bu olguların hemen hepsinde avasküler nekroz, büyüme plağında erken kapanma
ve erişkin yaşta kalçada erkenden kireçlenme (dejeneratif artrit) görülür.
Ameliyat sonrası 4 yaşın altındaki küçük
çocukta 8 haftalığına pelvipedal alçı yapılır ve sonrasında basmasına izin
verilir. 4 ila 8 yaş aralığındaki çocukta ise 6 haftalığına pelvipedal alçı
yapılır ve 2 hafta daha yatak istirahati verildikten sonra 8. haftanın
bitiminden itibaren basmasına izin verilir. Pelvipedal alçı kırık tarafında
ayak bileğine, sağlam tarafta ise dize kadar olacak şekilde yapılır (1,5
pelvipedal alçı). Kırık tespitinin rijid olduğundan emin olduğumuz büyük
çocukta 3 haftalık yatak istirahatini takiben hasta 6. haftadan itibaren
kontrollü bir biçimde bastırılmaya başlanır.
Proksimal femoral epifizyolizde bebek önce
ağrısı dinene kadar, kalçanın 90 derece, dizlerin hafif fleksiyondayken
tavana doğru çekildiği Bryant traksiyonuna alınır. Daha sonra kırığın
kaynaması için 4 haftalığına Pavlik bandajı uygulanır.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.