Tedavi
Tip II (transservikal kırık). Acil
müdahale edilmesi gereken bir kırık
tipidir.
Transepifizer kırığın tedavisi için geçerli olan kurallar transservikal kırık
için de geçerlidir. Kan tamponadı ve hematomun aspirasyonu hakkında söylenenler
burada da geçerlidir. Olguların büyük çoğunluğunda kırık uçları kaymış olduğu
için öncelikle genel anestezi altında kapalı redüksiyon denenir. Kapalı
redüksiyon manevrası transepifizer kırıktaki manevrayla aynıdır, yalnız
transservikal kırıkta kırığın olduğu taraftaki bacak daha fazla abdüksiyona
alınır (yaklaşık 40 derece). Kapalı redüksiyon manevrası gayet nazik bir biçimde
yapılmalı ve iki kereden fazla denenmemelidir.
Kırıkta kaynamama gibi bir durumla karşılaşmamak için redüksyonun
anatomik olmasına gayret edilir. Bu aynı zamanda redüksiyon kaybına bağlı olarak
oluşabilecek avasküler nekrozu da önler. Kırık uçlarının 2 mm ve daha fazla
kayık oluşu ile 5 derece veya daha fazlası bir açılanma kabul edilemez. Kırık
uçları arasında rotasyon farkı olmamalıdır. Kırık uçlarının düzgün yerleştiği
skopi altında kontrol edildikten sonra transepifizer kırıktaki ilkelerle rijid
fiksasyon aşamasına geçilir. Yalnız burada femur boynu boyunca gönderilen
vidaların erken fiz kapanmasına neden olmaması
için, büyüme plağının ötesine geçmemesine dikkat edilir, ancak kırık bölgesinin
stabilitesi vidaların büyüme plağında oluşturabileceği olası erken kapanmadan
daha önceliklidir. Gerektiğinde vidalardan birinin büyüme plağını geçmesine izin
verilir. Ergen hastada 3. bir vida ile stabilite arttırılabilir. Damarsal
yapılara hasar vermemek için vida uçları femur boynu arka korteksini delmemeli
ve büyüme plağını geçmek zorundaysa da epifizin ön lateral kadranına
yerleştirilmemelidir.
Kapalı redüksiyonun başarısız olması durumunda açık redüksiyonla kırık uçları
yerine konur.
Kırık kaymamış dahi olsa rijid fiksasyona gereksinim vardır, çünkü makaslama
kuvvetlerinin etkisi altında olan bu bölge kırıklarının neredeyse tamamı
instabildir, kayar. Kırık hattının çoğunlukla tek planda oluşu, kırık uçlarının
düz ve dişlenme özelliği göstermemesi de instabiliteye katkıda bulunur. Ayrıca,
radyografide ayrıksız gibi görünen bir kırıkta kırık uçlarının yaralanma
esnasında ayrılıp tekrar birleşmesi de bir olasılıktır. Aynı şekilde, kaymış
transservikal 2 yaşından ufak çocukta kapalı redüksiyon sonrası osteosenteze
başvurmadan sadece alçılama ile kırığı kontrol etmek düşünülürse de, alçı içinde
kırık uçlarının birbirinden ayrılması beklenen bir sonuçtur. Bu hastaların
çoğunda ileride cerrahi müdahale ile düzeltilmesi gereken koksa vara deformitesi
ve kısalık gelişir. Bu nedenle hasta çok ufak yaşta da olsa rijid osteosentez
aşamasından vazgeçilmemelidir. 2 yaşından ufak bir çocukta tespit materyali
olarak ucu yivli 3 mm çapında 2 adet kalın Kirschner teli tercih edilir.
Gerekirse bir tel büyüme plağını geçebilir.
Ameliyat sonrası 4 yaşın altındaki küçük çocukta 8 haftalığına pelvipedal alçı
yapılır ve sonrasında basmasına izin verilir. 4 ila 8 yaş aralığındaki çocukta
ise 6 haftalığına pelvipedal alçı yapılır ve 4 hafta daha yatak istirahati
verildikten sonra 8 ila 10. haftanın bitiminden itibaren basmasına izin verilir.
Pelvipedal alçı kırık tarafında ayak bileğine, sağlam tarafta ise dize kadar
olacak şekilde yapılır (1,5 pelvipedal alçı). Kırık tespitinin rijid olduğundan
emin olduğumuz büyük çocukta 4 haftalık yatak istirahatini takiben hasta 8 ila
12. haftadan itibaren kontrollü bir biçimde bastırılmaya başlanır.
Kırık hattında yeterli stabiliteyi sağlayamayan
düz
Kirschner teli, Steinmann çivisi, Knowles pin, ya da kırık hattında aralanmaya
neden olan Smith Peterson çivisi gibi materyalin yerine kırık aralığında stabil
bir tespit sağlayan oluklu vidaların kullanılmaya başlanmasıyla redüksiyon kaybı
sonucu görülen, kırıkta kaynamama ve koksa vara gibi komplikasyonlarda büyük bir
azalma gerçekleşmiştir, ancak yine de yüksek oranda kırıkta kaynamama görülür (yaklaşık
% 10 ila % 15). Rijid tespit aynı zamanda avasküler nekroz oranı üzerine de
olumlu etki yapar. Transservikal kırıkta görülen koksa vara deformitesi,
avasküler nekroz sonucunda büyüme plağının iç kısmında gelişen erken kapanma
sonucu, ya da uygun olmayan redüksiyonla yetinilmesi sonucu da olabilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.