Tanı
Basit radyolojik inceleme, tüm bacağı
gösteren, ayakta çekilmiş ön arka ve yan radyografilerle patellofemoral
oluğa yönelik özel
aksiyel
çekim radyografileri kapsar.
Ön arka radyografide
genu valgum olup olmadığına bakılırken,
yan radyografide ise patella altanın mevcut olup olmadığı araştırılır.
Bu radyografiler ayrıca çıkık esnasında oluşmuş bir kırık (patella kenar
kırığı, ya da
dış femur kondili ön yüzünde
osteokondral
kırık), eklemde serbest cisim,
osteokondritis dissekans, bipartit
patella gibi patolojilerin saptanmasına da yarar.
Düzgün bir yan radyografi çekiminde diz 30 derece
fleksiyonda olmalı ve femur kondillerinin arka kısmı birbirinin
üstüne denk gelmelidir. Yan radyografide ölçüldüğünde patella ile patellar
tendonun
uzunluğu hemen hemen eşit çıkar. Patellar tendonun, patella uzunluğunun 1,2
mislinden daha uzun olması durumunda patella altadan söz edilir (Insall-Salvati
yöntemi). Patella altanun aksine patella bajada dizkapağı normal konumundan
daha distaldedir.
Insall-Salvati oranının 0,8 den daha küçük çıkması patella bajayı gösterir.
Modifiye Insall-Salvati yönteminde patellanın uzunluğu değil eklem yüzünün
uzunluğu esas alınır. Bu durumda normal değer 1,25 civarındadır ve 2 den
büyük çıkması patella altayı işaret eder.
Ufak çocukta yan radyografide patella uzunluğu düzgün anlaşılamadığından
patellanın merkezi (P) ile
femur alt uç (F) ve
tibia
üst uç (T) büyüme plaklarının ortası işaretlenir. PT mesafesinin FT
mesafesine oranı esas alınır. Değerler aynı Insall-Salvati yönteminde olduğu
gibidir.
Diz 30 derece fleksiyondayken çekilen yan radyografide kondiller arası
çentiğe ait hat öne doğru uzatıldığında (Blumensaat hattı) normalde
patellanın alt kutbunun altından geçer. Bu hat ile patella alt kutbu
arasındaki mesafe 10 mm’nin üstüne çıktığı zaman patella altadan söz edilir.
Düzgün çekilmiş bir yan radyografide femur dış kondil ön yüzü ile iç kondil
ön yüzü arasında 5 mm’den daha az bir farkın olması troklea displazisi
lehine yorumlanır, ancak pratik uygulamada dizin gerçek yan görüntüsünü elde
etmede çoğunlukla başarılı olunamadığı da bir gerçektir. Patellofemoral
olukta kayan, ya da yan yatan (tilt yapan) patellanın saptanmasında, ya da
troklea sığlığının değerlendirilmesinde aksiyel çekimlere baş vurulur. Ne
var ki diz fleksiyona gittikçe patella ile femur arasındaki ilişki de
değişir ve anatominin yorumlanması güçleşir. Bu nedenle patellanın henüz
kondiller arası oluğa girmediği, kemik yapılar tarafından korunmadığı dizin
düşük fleksiyon dereceleri tercih edilir, ancak klinik muayenedeki pozitif
bulgulara rağmen aksiyel çekimlerde anormal bir bulguya rastlanmamış olması
patellofemoral instabilitenin bulunmadığı anlamına gelmez. Birçok aksiyel
çekim tekniği tanımlanmışsa da en çok tercih edilenler Merchant ve Laurin
teknikleridir. Merchant tekniğinde röntgen tüpü diz 45 derece
fleksiyondayken femur cismine 30 derece açı yapacak şekilde yönlendirilir.
Laurin teniğinde ise diz 20 derece fleksiyondadır.
Merchant çekiminde lateral ve medial femur kondilleri ön yüzünü izleyen
hatların oluşturduğu oluk açısının tepe noktası ile patellanın en alt ucunu
birleştiren hat normalde troklea açısı açı ortayına denk gelir, ya da bu
hattın medialinde
yer alır. İki hat arasında oluşan açının değeri normalde 0 derece ila -16
derece arasındadır (uyum açısı). Bu hattın açı ortayının
lateralinde
yer alması durumunda patella
sublüksasyonundan söz edilir.
Merchant çekiminde trokleaya ait oluk açısını ölçerek patellofemoral oluğun
derinliği hakkında fikir edinilebilir. Lateral ve medial femur kondilleri ön
yüzünü izleyen hatların oluşturduğu oluk açısı normalde 137 derece ila 141
derece (ortalama 138 derece) arasındadır. Bu açının normalden büyük çıkması
patellofemoral oluğun sığ oluşmuş olduğunu gösterir. Değerin büyüklüğü ile
troklea displazisi arasında doğrudan ilişki vardır.
Laurin tekniğinde patellanın lateral
faseti boyunca çizilen hat ile femur
lateral ve medial kondillerinin en dış noktalarını birleştiren hat normalde
dışa bakan bir açı oluşturur. Bu hatların paralel seyretmesi, ya da mediale
bakan açı oluşturması durumunda patellanın oluğu içerisinde yan yattığı (tilt
yaptığı) anlaşılır. Çekimi daha zor bir tekniktir, ancak hafif
derecedeki patellofemoral instabiliteyi ortaya koymada oldukça başarılıdır.
Troklea displazisinden kuşkulanıldığı zaman bilgisayarlı tomografiden
yararlanılır. Aynı inceleme içerisinde femurun ve tibianın torsiyon
dereceleri de ölçülebilir. Hatta
kuadriseps kası istirahatteyken ve
kasılı konumdayken çekilen bilgisayarlı tomografi ile diz kapağının dışa
kayması, ya da yan yatması oldukça net olarak görüntülenebilir.
Akut çıkıkta görülebilecek bağ yaralanması, kıkırdak hasarı, ya da kopma
kırığına tekrarlayan instabilitede rastlanmadığı için manyetik rözonans
görüntüleme gerekli değildir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.
BC/AB
PT/FT
AB hattı ile C hattı arasında oluşan açı normalde dışa bakar