Tedavi
Geç Dönem
2 yaşını geçen ve tam düzelmeyen olgularda fizyoterapi programı cerrahi
girişimlerle desteklenir.
Omuz
Omuzdaki geç dönem kalıcı kusurlar Zancolli sınıflamasına göre iki ana
grupta toplanır:
kontraktür grubu (grup I) ve saf gevşek
felç grubu (grup II).
Kontraktür grubu olguların büyük çoğunluğunu oluşturur (yaklaşık % 90).
Felçli kaslara kontraktürler ile eklemlerde deformite ve çıkıklar eşlik eder.
En sık
iç rotasyon ve
adduksiyon kontraktürü görülür.
Kontraktür grubu, kontraktürün çeşidi ve omuz eklemindeki patolojiye göre
dört alt grupta toplanır.
Alt grup I – Omuz ekleminde iç rotasyon ve adduksiyon kontraktürü vardır;
omuz ekleminde deformite veya çıkık görülmez.
Alt grup II – Omuz ekleminde iç rotasyon ve adduksiyon kontraktürü vardır;
omuz ekleminde deformite ve arkaya
sublüksasyon
veya çıkık söz konusudur.
Alt grup III – Omuz ekleminde
dış rotasyon ve
abdüksiyon kontraktürü vardır;
omuz ekleminde öne aşağı sublüksasyon veya çıkık söz konusudur.
Alt grup IV – Omuzda saf abdüksiyon kontraktürü vardır.
Alt grup I'in en önemli niteliği
supraskapuler sinirin
innerve
ettiği omuz dış rotatorlarının (supraspinatus
ve
infraspinatus kasları) felcine bağlı olarak gelişen iç rotasyon
kontraktürüdür. Bu kontraktürde en büyük pay
subskapuler kasa, özellikle de bu kasın üst liflerine aittir.
Kontraktüre neden olan diğer kaslar
pektoralis major ile
korakobrakiyal kaslar ve
bisepsin
kısa başıdır. Omuz abdüksiyonu kısmen etkilenir. Hasta omzunu 80 dereceye
kadar abdüksiyona getirebilir. Abdüksiyon yapabilmek için gövdesini karşı
tarafa doğru eğer ve sırtını düzleştirir. Bu da
postür
bozukluğuna yol açar. Bu grupta tedavinin ana hedefi omuz iç rotasyon
kontraktürünün giderilmesi ve omuz dış rotatorlarının desteklenmesidir. İç
rotasyon kontraktürünün giderilmesi omuzda dış rotasyon ve abdüksiyon
açıklığının artmasıyla hastanın elini ağzına götürerek tek başına yemek, tek
başına palto, ceket giymek, yüz yıkamak, saç taramak gibi günlük işlevleri
yerine getirmesini sağlar. Görünümdeki estetik kusuru ve duruş bozukluğunu
düzeltir. Cerrahi işlem omuz önünde gevşetme, dış rotatorların tendon
nakliyle desteklenmesi ve iç rotasyon gücünün korunması aşamalarını içerir (Zancolli).
Omuz önü gevşetmesinden kastedilen kontrakte subskapuler, pektoralis major,
korakobrakiyalis kaslar ile bisepsin kısa başının omuza yakın yapışma
yerlerinden kesilmesidir. Glenohumeral eklem (omuz eklemi) kapsülüne
dokunulmaz, çünkü kapsül kontrakte değildir. Subskapuler kası omuza yakın
yerde kesmek yerine
skapuladan sıyırarak kontraktürün
çözülmesini seçenler de vardır. Böylelikle normal iç rotator gücün korunduğu
düşünülür. Cerrahi girişimin ikinci aşamasında
latissimus dorsi kasının
humerusa yapışma yeri değiştirilerek
kolda bir dış rotator kas gibi işlev görmesi sağlanır (modifiye L’Episcopo
tekniği). Tendon naklinin başarılı olabilmesi için omuz ekleminin deforme
olmaması, yani
humerus başının küre şeklini korumuş
olması gerekir. Radyolojik tetkikle bu özellik doğrulatılmadan bu tendon
nakline kalkışılmamalıdır. Cerrahi girişimin son aşamasında ise kontrakte
subskapularisin gevşetilmesiyle zayıflayan iç rotasyon gücünü normal düzeye
çıkarmak için kesilen pektoralis major kası subskapuler kasın
distal
ucuna nakledilir. Bir diğer yöntem de
teres
majör ve latissimus dorsi kaslarının omuzda
döndürücü kılıfın (rotator cuff) arka yüzüne nakledilmesidir (Hoffer).
Buradaki amaç dış rotasyon gücü ile birlikte abdüksiyon gücünü de
arttırmaktır. Bu alt grupta cerrahi hedef humerus başında deformasyon
gelişmeden bu işlemi gerçekleştirmektir, ancak bazen iç rotasyon kontraktürü
o kadar güçlü olur ki bu cerrahi işlemi gerçekleştirmek için cerrahi alt
sınır olan 3 yaşı beklemek gerekmeyebilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.