Klinik Görünüm
Doğum Travması. Zorlu doğum
sonrası nadir de olsa femur cisim kırığı olabilir. Görülme sıklığı yaklaşık
10,000 canlı doğumda 1 gibidir. Olguların % 80’inde normal vajinal
doğum söz konusudur. Makadi doğum bir risk faktörüdür. Normal vajinal doğum
sırasında makadi konumdaki bebek
pelvise takıldığında kurtarma gayesiyle
bacaktan çekilmesi
femur cisim kırığına yol açabilir.
Sezeryanla dahi doğan bebeklerin çoğu makat gelişi pozisyonundadır (olguların
yaklaşık % 60'ı). Bebeğin iri oluşu ve aceleci doğum da bebekte femur cisim
kırığına yol açabilecek diğer durumlardır. Sezeryanla doğum sırasında daha
az morbidite
yaratan alt düşey kesi gibi daha ufak bir kesi tercih edilmiş ve makadi
doğum söz konusuysa, böyle bir yaralanmanın oluşma olasılığı artar. Sezeryan
sırasında yeterince gevşetme sağlanamaması da femur cisim kırığına yol
açabilir.
Bebeğin uyluğu ağrılı ve şiştir. Kırık uçları
hareket ettiğinden bebek sürekli ağlar. Uyluk dışa doğru açılanmış ve ayak
diğer tarafa oranla daha fazla dışa dönük durur. Bacakta kısalık mevcuttur.
Tanı genellikle gecikir (ortalama 4 gün).
Nadiren bu süre 10 günü bulur.
Patolojik kırık her zaman akılda
tutulmalı ve gerekli radyolojik inceleme yapılmalıdır.
Osteogenezis imperfekta, fetusda hareketsizliğe ve sonuçta da
osteopeniye
yol açan
artrogripozis multipleks konjenita,
perinatal
hipofofatazya ilk akla gelmesi gereken durumlardır.
Kırık daha çok femur cisminin 1/3 orta
segmentindedir
ve kırık hattı genellikle enlemesinedir.
Çocuk İstismarı. Henüz yürümeyen
bir çocukta görülen femur cisim kırığının çok büyük bir kısmı (yaklaşık 4
çocuktan 3’ü) çocuk istismarına bağlıdır. Aynı şekilde, 1 ila 4 yaş
aralığındaki ufak çocukta görülen femur cisim kırığının yaklaşık % 30’u da
aynı nedene bağlıdır. Bu nedenle femur cisim kırığı nedeniyle sağlık
kuruluşuna getirilen, 4 yaşın altındaki (özellikle de 18 ayın altındaki)
çocukta istismardan kuşkulanılmalı ve bu yönde araştırma yapılmalıdır.
Üzerinde durulmayıp eve geri gönderilen çocukta istismarın artarak devam
ettiği (olguların yaklaşık yarısında), hatta ölümle (yaklaşık % 10)
sonuçlandığı hiç bir zaman unutulmamalıdır. Çocuk istismarı sonucu kırık
gelişen kemiklerin sıralamasında
humerustan sonra 2. sırada femur gelir.
İstismara uğramış bir çocukta humerus ve femur kırığının birlikte görülmesi
nadir değildir.
Ciltte sıyrıkların, yanık izinin oluşu,
çelişkili öykü, daha önce de travma sonucu getirilmiş olması ve geç başvuru
çocuk istismarını akla getirmelidir. Radyolojik incelemede değişik seviyede
kırık iyileşmesi gösteren çoklu kırık çocuk istismarını işaret eder. Çocuk
istismarında kırık tipi ve kırık hattının femur üzerindeki yerleşimi
arasında anlamlı bir bağ bulunamamış olmasına karşın, yine de fazla deplase
olmamış subtrokanterik bölge, ya da distal femur kırğı çocuk istismarı ile
ilişkilendirilir. İlk doğum, aynı bölgenin çift taraflı kırığı, çocuğun
beyin özürlü oluşu, kafa travması ile birlikte oluşu ve ailenin düşük
sosyoekonomik düzeyi kuşkuyu arttıran diğer durumlardır. Ancak yine de tüm
bu bulgulara rağmen bir acil veya ortopedi hekiminin çocuk istismarı
olgusunu kazaen oluşan diğer kırık çeşitlerinden ayırt etmesi, ebeveynleri
itiraf etmediği sürece, pek olanaklı değildir.
Ergenlik. Daha ufak
yaştaki femur cisim kırığının aksine kırığa yol açan neden hemen her zaman
araç içi veya araç dışı trafik kazasıdır (olguların yaklaşık % 90’ı). Travma
öyküsü, uylukta şiddetli ağrı, şişlik, bacakta deformite, kısalık ve ayakta
duramama ile femur cisim kırığının tanısını koymak kolaydır, ancak yüksek
enerjili yaralanma aynı zamanda diğer organ yaralanmalarına da neden
olabileceğinden hastanın sistemik muayenesi esastır.
Ergende minor yaralanma sonucu oluşan femur
cisim kırığında patolojik kırık düşünülür (basit
kemik kisti,
anevrizmal kemik kisti,
nonossifiye fibroma,
fibröz
displazi,
eosinofilik granüloma,
osteomiyelit
sekeli,
osteopeni yapan
serebral palsi ve
miyelomeningosel gibi nöromüskuler
hastalıklar,
osteopetrosis vb.). Ayrıca,
osteosarkom,
Ewing sarkomu
gibi habis kemik tümörlerinde ilk başvurunun, oldukça nadir de olsa,
patolojik femur kırığı ile olabileceği akılda tutulmalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.