MPS TİP III
(Sanfilippo Sendromu)
Nedeni
Sanfilippo sendromunda sorun heparan sülfatın yıkımındadır. Sanfilippo
sendromu bünyesinde dört alt grubu barındırır. Hepsinde
mutasyona
uğrayan gen farklıdır.
Sanfilippo A sendromunda sorun, sülfamidaz adlı lizozomal enzimi üreten N-sülfoglikozamin
sülfohidrolaz (SGSH) genindedir. 80’nin üzerinde mutasyonun görüldüğü gen
17. kromozomda yerleşiktir (17q25.3).
Sanfilippo B sendromunda sorun, α-N-asetilglikozaminidaz adlı lizozomal
enzimi üreten asetil-N-glikozaminidaz, alfa (NAGLU) genindedir. 120’ye yakın
mutasyonun görüldüğü gen 17. kromozomda yerleşiktir (17q21).
Sanfilippo C sendromunda sorun, heparan-α-glikozaminid N-asetil transferaz (kısaca
N-asetiltransferaz) adlı lizozomal enzimi üreten heparan-α-glikozaminid N-asetiltransferaz
(HGSNAT) genindedir. 50’nin üzerinde mutasyonun görüldüğü gen 8. kromozomda
yerleşiktir (8p11.1).
Sanfilippo D sendromunda sorun, N-asetilglikozamin-6-sülfataz adlı lizozomal
enzimi üreten glikozamin (N-asetil)-6-sülfataz (GNS) genindedir. Mutasyonun
görüldüğü gen 12. kromozomda yerleşiktir (12q14).
Genel Özellikler
Mukopolisakkaridozlar arasında en sık görülenidir. Her 70.000 yenidoğandan
1’inde hastalığın oluştuğu hesaplanmıştır. MPS IIIA ve MPS IIIB, MPS IIIC ve
MPS IIID’ye oranla daha sık görülür.
Otozomal
resesif olarak kalıtılır.
Klinik Görünüm
Sanfilippo sendromu esas olarak merkezi sinir sistemini (beyin ve omurilik)
tutan ve ilerleyici özellik gösteren bir mukopolisakkaridoz çeşitidir.
Genelde doğumda hastalığa ait bir bulguya rastlanmaz. Klinik belirtiler
erken çocukluk dönemine doğru yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar. Yine de
fiziksel bulgular diğer MPS tiplerine oranla daha hafiftir.
Merkezi sinir sisteminin etkilenmesine bağlı olarak çocukların yaklaşık
yarısında konuşma gecikir. Davranış bozuklukları ortaya çıkar. Çocuk
huzursuz, heyecanlı, saldırgan ve tahrip edici bir karaktere bürünür. Hemen
her zaman uyku bozuklukları tabloya eşlik eder. Zeka geriliği derinleşir ve
hasta öğrendiği bir çok beceriyi zamanla unutur. Yaş arttıkça sara nöbetleri
başlar ve hastanın hareketleri güçleşir.
Hasta büyük bir başa sahiptir (makrosefali). Yüzün itici, kaba görünümü MPS
tip I ve MPS tip II’ye oranla çok daha hafiftir.
Karaciğer hafif olarak büyür (hepatomegali). Kalp tutulumu oldukça seyrektir.
Kasık ve göbek fıtığı olabilir. Kronik bir ishal durumu söz konusudur.
Hastalar sık sık üst solunum yolu ve kulak infeksiyonu geçirir. İşitme kaybı
gelişebilir.
Gözün saydam tabakasında bulanıklaşma oldukça nadirdir, ancak bazı hastada
görme kaybı saptanabilir.
Hastaların bir kısmında boy kısa kalır ve eklem sertlikleri gelişir.
Kızlarda erkek tipi kıllanma (hirsutizm) görülebilir.
Yaşam genellikle ergenlik veya erken erişkin döneminde sonlanır.
MPS III’ün alt grupları benzer klinik tabloya sahiptir, ancak MPS A
genellikle daha erken ortaya çıkar ve daha hızla ilerler.
Tanı
MPS tip I için söylenenler MPS tip III için de geçerlidir. MPS tip III
bulunan hastanın idrarında çok miktarda heparan sülfat atılır. Kanda eksik
olan enzime bakılabilir.
Radyolojik görünüm MPS tip I ile aynıdır, fakat bulgular çok daha hafiftir.
Tedavi
MPS tip II de kemik iliği nakli ve gen tedavisi araştırma evresindedir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.