MPS TİP IV (Morquio-Brailsford Sendromu)
Nedeni
MPS tip IV galaktozamin (N-asetil)-6-sülfat sülfataz (GALNS) ve galaktozidaz,
beta 1 (GLB1) adlı genlerdeki
mutasyonlar sonucu dokularda keratan
sülfatın birikmesiyle oluşur. MPS tip IV
GALNS genindeki mutasyon
sonucunda ortaya çıkmışsa MPS tip IV A,
GLB1 genindeki mutasyon
sonucu oluşmuşsa MPS tip IV B olarak adlandırılır.
GALNS geni N-asetilgalaktozamin 6-sülfataz adlı lizozomal enzimi üretirken,
GLB1 geni de β-galaktozidaz adlı lizozomal enzimi üretir. N-asetilgalaktozamin
6-sülfataz adlı enzim, özellikle
kıkırdak dokuda ve gözün saydam tabakasında (kornea) bulunan keratan
sülfattan sülfat molekülünün uzaklaştırılmasını sağlar. β-galaktozidaz adlı
enzim ise hem keratan sülfatın yıkımında, hem de beyindeki sinir
hücrelerinin normal işlevi açısından önemli olan GM1 gangliozid denen
maddenin yıkımında rol oynar. Ayrıca, elastin bağlayan proteinin yapımında
da yönlendirici etkisi vardır. Elastin bağlayan protein,
katepsin A ve nöraminidaz 1 ile etkileşime girerek elastin reseptör
kompleksini oluşturur. Elastin reseptör kompleksi bağ dokusunun elemanı olan
elastin liflerinin oluşumunda önemli işlev görür.
GALNS geni 16. kromozomda (16q24.3) yerleşiktir ve bu gende 150 civarında
mutasyon tanımlanmıştır. GLB1 geni ise 3. kromozomda (3p21.33) yerleşiktir
ve bu gende 90’nın üzerinde mutasyon saptanmıştır.
Genel Özellikler
Bu hastalığın 200.000 ila 300.000 kişiden 1’inde bulunduğu tahmin
edilmektedir.
Otozomal
resesif geçiş özelliği ile kalıtılır.
Klinik Görünüm
MPS tip IV esas olarak iskelet sistemini etkileyen ilerleyici bir
hastalıktır. Klinik tablonun ağırlığı kişiden kişiye değişir.
Hasta doğumda normal görünümdedir, ancak zamanla büyümedeki gerilik fark
edilir. Hastalar genellikle 2 ila 3 yaş aralığında hekime getirilir. Başlıca
yakınma çocuğun yaşına göre çok daha ufak oluşudur. MPS tip IV B daha ileri
yaşta ortaya çıkmaya eğilimlidir.
Çocuktaki cücelik bacaklardan ziyade gövdeden kaynaklanır. Boyun kısadır.
Tüm bunların nedeni omurlardaki yassılaşmadır.
Sırtta kamburluk (torakolomber
kifoz)
dikkat çeker. Genellikle hekime ilk getiriliş nedenidir.
Omurgaya ait en ciddi sorun C2 omuruna ait
odontoid
çıkıntının
hipoplazik, ya da nadiren
aplazik
oluşudur. MPS tip IV A hastaların hepsinde odontoid hipoplazisi bulunur.
MPS tip IV'in karakteristik özelliği olan bu durum
atlantoaksiyal instabiliteye neden olduğundan omurilik basısı
açısından ciddi risk oluşturur. MPS tip IV, mukopolisakkaridozlar arasında
üst
servikal bölgede en sık instabilite oluşturan grubu oluşturur.
Kronik bası sonucu gelişen
miyelopati ile hastanın yürüyüşü
bozulur. Kol ve bacaklarda güçsüzlük gelişir.
Bacaklarda
genu varum deformitesi tipiktir. 2 ila 3. yaşlarda ortaya çıkar.
Ayakbileğinde
valgus deformitesi olabilir.
Eklemler aşırı derecede esnektir. Bu yaygın bağ gevşekliğiyle MPS tip IV
eklemlerde sertlik görülen diğer MPS’lardan ayrılır. Ancak yine de bazen
bazı eklemlerde eklem sertliği olabilir. Bağ gevşekliğine bağlı esnek düz
tabanlık görülür.
Genel bir kas güçsüzlüğü vardır. Eklemlerde gevşeklik ve kas güçsüzlüğü
sonucu hasta sallanarak yürür (ördekvari yürüyüş). Yürümedeki anormallik
genellikle 4 ila 6 yaş aralığında belirginleşir ve genellikle bacaklardaki
çift taraflı genu varuma atfedilir.
Yüz görünümü MPS tip I’e oranla çok daha az iticidir. Gözler arasındaki
mesafe artmıştır. Burun kökü basıktır. Çene (mandibula) belirgindir.
Gözün saydam tabakasındaki (kornea) bulanıklık sonradan görme bozukluğuna
yol açar.
Sık geçirilen kulak iltihabı 10 yaşına doğru işitme kaybına neden olur.
Solunum yolundaki daralma sık sık üst solunum yolu infeksiyonlarına ve
uyku apnesine
neden olur.
Restriktif tip akciğer hastalığı göğüs duvarının şekillenmesinde
etkili olur (çan şeklinde göğüs kafesi). Göğüs kafesi öne doğru fırlak bir
hal alır (kuş göğsü, pektus karinatum). Göğüs kafesinin
sternum
kemiğiyle erkenden birleşmesi sonucu
vital kapasitede azalma görülür.
Dişler aralıklıdır. Diş mineleri incedir ve çok sayıda diş çürüğüne
rastlanır.
Karaciğerde hafif derecede büyüme saptanır. Kalp kapaklarının tutulması (özellikle
aort kapakcığı) kalpte büyüme ile sessiz seyreden kalp yetmezliğine yol açar.
Kalpte üfürüm alınır.
Kasık ve göbek fıtığına rastlanır.
Eller ve ayaklar ufaktır, ancak parmaklar kalındır.
Diğer MPS’ların aksine zeka etkilenmez.
Yaşam beklentisi klinik belirtilerin şiddetine bağlıdır. Ağır olgular ancak
ergenliğe kadar yaşar. Hatta 3 yaşına kadar kaybedilen olgular vardır. Hafif
olgular ise erişkin yaşa ulaşabilir. Bazen hasta 60 ila 70 yaşına kadar
yaşayabilir. Odontoid hipoplazisine bağlı omurilik basısı ve solunum yolu
tıkanıklığı başlıca ölüm nedenleridir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.