Tanı
Doğum öncesi MPS tip IV A'nın saptanabilmesi mümkündür.
Amnion sıvısında
N-asetilgalaktozamin 6-sülfataz enzimine rastlanmaması tanıyı koydurtur.
MPS tip IV'in tanısı idrarda keratan sülfata rastlanması ile konur, ancak
idrarda keratan sülfat çıkışı hastadan hastaya değişkenlik gösterebilir.
Hatta hafif seyirli olguda idrarda saptanamayabilir ve hastalığın
spondiloepifizer displaziden ayırt edilmesini zorlaştırır.
İdrarla keratan sülfat atımı 1 ila 5 yaşları arasında zirve yapar. Kanda N-asetilgalaktozamin
6-sülfataz miktarına bakmak da mümkündür.
MPS tip IV'de görülen iskelet sistemine ait değişiklikler, birkaç farklılık
dışında, MPS tip I'de görülenlerle aynıdır.
Başlangıçta normal olan
torakal ve
lomber
omurlar erken çocukluk döneminde önce oval, sonra da yassı bir hal alır (platispondili).
Özellikle
torakolomber bölgedeki omurların (T12
veya L1 omurların) ön kısmında gagalaşma, öne dil gibi uzanma
karakteristiktir. Dil gibi uzanma omur cisminin önünde ve ortasında yer
alır,ancak Hurler sendromunda ise omurdaki karakteristik gagalaşma omur
cisminin ön ve alt kısmındadır. Disk mesafeleri azalmıştır. Torakolomber
kifoz
hemen her zaman rastlanan bir bulgudur.
Kifoskolyoz şeklinde olabilir.
Odontoid
hipoplazisi
MPS tip IV'in önemli bir karakteristiğidir.
Servikal
instabilite düşünülen MPS tip IV hastada bu durum
fleksiyon ve
ekstansiyonda çekilen servikal yan
radyografilerle araştırılır. Fleksiyonda çekilen yan radyografide C1
ön arkının öne kayması ile odontoid çıkıntının arkasında omuriliğe kalan
boşluğun azaldığı görülür. Odontoid çıkıntı ile C1 ön arkı
arasındaki mesafenin 5 mm'den daha fazla çıkması
atlantoaksiyal instabilite lehinedir. Bu amaçla bilgisayarlı
tomografi, miyelografi, ya da sinirin elektrik akımıyla uyarılması olan SEPP
(somatosensory evoked potentials)
gibi tetkikler de yapılabilirse de omurilik basısı en iyi MR görüntüleme ile
ortaya konur. Özellikle genel anestezi uygulanacak hastada, ameliyat
masasında gelişebilecek olası bir omurilik basısını önceden fark edebilmek
açısından bu tetkiklerin önemi büyüktür.
Büyüme plağındaki düzensizlikler sonucu uzun kemiklerin
epifizleri
genişler ve düzleşir. Bu nedenle diz, el bileği, ayak bileği, dirsek gibi
yüzeysel eklemler şiş olarak ele gelir.
Metafizler de epifizlere uyum
sağlayarak genişler, ancak kemiğin
diyafiz kısmı nispeten normaldir.
Femur başının
kemikleşmesi gecikir.
Femur boynu genişler. Femur boyun-cisim
açısı artmış, ya da azalmış olabilir.
Asetabalum
displazik
görünümdedir.
Pelviste daralma gözlenir. Pelvis
boşluğu şarap kadehini andırır.
İliak kanatlar yanlara doğru genişler.
Proksimal
tibia
epifizinin dış kısmında kemikleşmenin geç kalması tipiktir.
El ve ayak kemiklerinde de kemikleşmede düzensizlik saptanır.
Metakarplar,
metatarslar ve
falanksların ortası dar bir hal alır.
Tedavi
MPS tip IV A hastalarında elosüfaz alfa (Vimizim) kullanılabilir. Yürüyüş
üzerinde çok olumlu etkisi vardır.
MPS tip IV hastaları
servikal instabilite açısından
izlenmelidir. Bu amaçla düzenli aralıklarla boynun
fleksiyon ve ekstansiyonda yan radyografileri
çekilir. Servikal instabilitesi bulunan hastada arkadan füzyon (posterior
füzyon)
gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası hastaya halo ceket uygulanır. Tedavide
geç kalınan olguda miyelopati hızla ilerler ve hasta ufak bir travma sonrası
kuadriplejik kalabilir. Hatta solunum durmasıyla ani ölümler de
bildirilmiştir. Servikal stabilizasyon sonrası olguların ancak az bir
kısmında miyelopatide gerileme görüldüğünden, kalıcı omurilik hasarını
önlemek açısından tüm MPS tip IV hastalarına
profilaktik
olarak posterior oksipitoservikal füzyon uygulanması da önerilmiştir. Nadir
de olsa omurilik basısı belirgin şekilde önden olabilir. Bu durumda
posterior füzyona transoral dekompresyon da eklenir.
MPS tip IV'de sık görülen bir diğer ortopedik problem torakolomber kifozdur.
Bu bölgedeki omurların ön kısımlarındaki kamalaşma sonucu ortaya çıkan bu
durum ilerleyici özellik gösterir. Tedavisi bırakılacak olursa nörolojik
sorunlara yol açan torakolomber skolyoz
breys tedavisini gerektirirse de,
cerrahi tedavinin (önden füzyon +
instrumentasyon) gerekli olduğu olgu
sayısı da az değildir.
Genu valgum
ve koksa vara
deformiteleri için düzeltici osteotomi gerekebilir.
MPS tip IV'lü hastalar solunum ve kardiyak sorunları ile anestezide ek
riskler taşır. Üst
havayolunun tıkanık oluşu güvenli endotrakeal entübasyonu güçleştirebilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.