Nedeni Sınıflama Osteogenezis İmperfekta Tip I Osteogenezis İmperfekta Tip II Osteogenezis İmperfekta Tip III Osteogenezis İmperfekta Tip IV ve Nadir Tipler Shapiro Sınıflaması Medikal Tedavi ve Kırık Tedavisi Deformitenin Tedavisi
 
 ☰  
 aç

Osteogenezis İmperfekta Tip IV

Orta derecede bir tutulum söz konusudur. Kemiklerdeki kırılganlık, osteoporoz ve kemiksel deformiteler değişik derecelerdedir. Klinik tablo osteogenezis imperfekta tip I’de olduğu gibi birkaç kırık ile sınırlı olabildiği gibi, osteogenezis imperfekta tip III’ü andıran ciddi bir seyir de izleyebilir.

Otozomal dominan bir geçiş söz konusudur. Tip I kollajen yapımında hem niceliksel, hem de niteliksel kusur vardır. Kollajen miktarı yeterli düzeydedir, ancak kalitesi pek iyi olmayan kollajen yapımı söz konusudur.

Genellikle çocuk yürüyene kadar kırık görülmez. Kırıklar ergenlik sonrası giderek azalır. Kemiklerde bükülmeler vardır, ancak osteogenezis imperfekta tip III’dekilere oranla çok daha asgari düzeydedir. Orta veya ileri derecede boy kısalığı vardır. Bu özellik osteogenezis imperfekta tip I olgularından ayırt etmeye yarar. Özellikle femur ve humerus kısadır. Omurgada çökme kırığı, skolyoz görülür. Bağ gevşekliği mevcuttur. Bebeğin sklerası (göz akı) normal veya hafif mavi renktedir. Eğer sklera mavi renkteyse zamanla rengi açılarak ergenlikde beyaz renge ulaşır. Bu gruptaki hastalar diş bozuklukları varsa tip IVB (dentinogenezis imperfekta), yoksa tip IVA olarak nitelendirilir. Erken yaşta işitme kaybı saptanır.

Nadir Osteogenezis İmperfekta Tipleri

Mikroskopik çalışmalar sonucu, osteogenezis imperfekta tip IV olguları arasında aynı klinik tabloya sahip, ancak bazı belirgin farklı ortak özellikler gösteren alt gruplar tanımlanmış ve bunlar Silence-Danks sınıflamasına dahil edilmiştir (tip V ve tip VI). Kırık sahasında aşırı kemik oluşumu (hiperplazik kallus), önkolda interossöz membranın kireçlenmesi ve radyolojik bulgu olarak büyüme plaklarına komşu radyoopak şeritlerin varlığı ile karakterize osteogenezis imperfekta tip V’de kemik histolojik olarak ağ görüntüsündedir. Bu olgularda önkol kemikleri arasında yer alan interossöz membranın kalsifikasyonu önkol rotasyon hareketini kısıtlar, hatta radius başı çıkığına neden olur. Osteogenezis imperfekta tip VI’nın karakteristiği histolojik olarak kemiğin balık pullarını andırmasıdır.

Osteogenezis imperfekta olgularının çoğunluğu (% 90’dan fazlası) dominan geçiş özelliği gösterir. Otozomal resessif geçiş özelliği gösteren olgular ya doğumu izleyen kısa dönemde kaybedilir, ya da ağır seyrederler. Klinik tablosu hafif seyreden resessif geçişli hiçbir hastaya rastlanmamıştır. Resessif geçişli olgular arasında osteogenezis imperfekta tip VII ve tip VIII olarak adlandırılan olguların ayırt edici özelliği mutasyonun tip I kollajen geninde (COL1A1 / COL1A2) değil de kıkırdak assosiye protein geninde (Cartilage Associated Protein, CRTAP) (tip VII) veya prolil 3 hidroksilaz geninde (Leucine- And Proline-Enriched Proteoglycan 1, LEPRE1) (tip VIII) gerçekleşmesidir. Bunlar son derece nadir tiplerdir.

 

Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.

Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.

 

Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.