Osteogenezis İmperfekta Tip I
Osteogenezis imperfektanın en yaygın görülen tipidir. Tüm osteogenezis
imperfekta olgularının yaklaşık yarısını kapsar.
Aynı zamanda ostegenezis imperfekta
tipleri arasında en hafif seyredenidir. Kemik kırılganlığında artış, tüm
yaşam boyu belirgin mavi sklera (göz akı) ve ileti tipi işitme kaybı ile
karakterizedir.
Otozomal
dominan geçiş özelliği gösterir; yani aile bireylerinden en az
birinde bu hastalık mevcuttur. Ancak yeni mutasyonlar da sıktır. Bu durumda
ailede bu tür bir hastalığa rastlanmaz. Kollajen yapımında niceliksel bir
kusur vardır; yani COL1A1 genlerinden biri stop kodon kusuru nedeniyle
haberci RNA
oluşturamadığından, normal tip I kollajen miktarı % 50 olarak gerçekleşir.
Elektroforezde
kollajenin normal olduğu ve anormal kollajen bulunmadığı saptanır.
Hastalığın belirtileri tip I kollajen yapımındaki kusurun ağırlığı ile doğru
orantılıdır.
İlk kırık genellikle yürüme yaşından sonra oluşur.
Kırığın erken yaşta gelişmesi hastalığın ciddi seyredeceği yönünde bir
işarettir. İlk kırığın görüldüğü yaş ile yürüyebilme yetisi arasında ilişki
vardır.
Kırık oluşumu sık değildir ve gelişen deformiteler asgari düzeydedir.
Makaslama ve rotasyon kuvvetleri başta olmak üzere zorlamalara açık olan kol
ve bacaklardaki uzun kemikler daha sık kırılır. Bacaklarda kırık oluşumu
kollara göre daha sıktır.
Femur en sık kırılan kemiktir. Kırık
iyileşmesinde sorun yoktur. Çoğu kırık ayrıksız olduğundan, ya da asgari
kayma gösterdiğinden giysi içinde dahi kendiliğinden kaynar.
Kırıklar arasındaki sessiz süre değişkenlik gösterir.
Kırık oluşumu yaşın ilerlemesiyle azalır ve ergenlikten sonra hemen hemen
görülmez, ancak yaşam şansı bulan bayanlarda menopoz sonrası tekrarlayabilir.
Ailenin diğer bireylerine göre biraz daha kısa boyludurlar, ancak boy
bakımından normal sınırlardadırlar. İşitme kaybı sıktır
(yaklaşık % 40). İşitme kaybı daha çok şakak kemiğinin (temporal kemik)
işitme olayında önemli işlevi olan petröz kısmının yapısal değişikliğe
uğramasıyla oluşan ileti tipindedir, ancak işitme sinirinin (akustik sinirin)
kafatasında çıktığı yerde basıya uğramasına da bağlı olabilir.
İşitme kaybı genellikle 20 yaş civarında görülürse de çok daha küçük yaşta
da olabilir. Omurgada hafif eğrilikler görülebilir.
Tip I kollajen yapımındaki kusur bağları da etkilediğinden eklemleri
destekleyen bağlarda aşırı gevşeklik saptanır. Çoğu hastada esnek düz
tabanlık vardır. Omuz, dirsek, diz kapağı ve
radius
başında tekrarlayan çıkıklar olabilir.
Aşil
kirişinde yırtılmaya yatkınlık vardır. Hasta kırıklar ve
deformiteler nedeniyle kol ve bacaklarını yeterince kullanamadığından kaslar
güçsüz ve gevşektir. Tip I kollajen ciltte de bulunduğundan cilt incelir ve
ışığa geçirgen hale gelir. Ciltaltında kanamalar görülebilir. Hafif bir
tahrişte burun kanaması oluşur. Yara iyileşmesi etkilenir, çünkü tip I
kollajen yapımı kusuru nedbe dokusunun oluşumunu da etkiler. Yara nedbeleri
genişleme eğilimindedirler.
Gözler hafif dışarı fırlaktır. Tip I kollajen yapımındaki kusura bağlı
olarak skeleralar (göz akları) inceldiğinden alttaki toplar damarlar görünür
hale gelir ve göz akları mavi renk alır.
Kornea
etrafında normalde orta yaş sonrası görülen grimtrak-beyaz halkaya (senil
ark) osteogenezis imperfekta olgularında daha küçük yaşta rastlanır (jüvenil
ark) ve daha beyazdırlar.
Retina dekolmanı riski vardır.
Dişler genellikle sağlamdır.
Osteogenezis imperfekta tip I olgularının bazılarında tip I kollajen
yapımındaki kusurdan dişler de ileri derecede etkilenir (dentinogenezis
imperfekta). Kökenini aldığı doku tipi dentinden (beyaz renkteki diş kemiği)
farklı olan diş minesi normal olmasına karşın, bu tip hastalarda dişler
kolaylıkla kırılır, çürükler yaygındır ve dolgu tutmasında sorun yaşanır.
Dişler sarımtırak kahverengi veya mavimtırak gri bir renktedirler. Hem süt
dişleri, hem de kalıcı dişler etkilenirken, ilk önce çıkan alt kesici dişler
en ağır etkilenenlerdir. Dentinogenezis imperfekta, kalıtımsal diş
hipoplazisi başlığı altında tek başına da bulunabilir. Osteogenezis
imperfekta tip I olguları dişlerde bozukluk (dentinogenezis imperfekta)
olması durumunda tip IB, dişlerin sağlam olması durumunda tip IA alt
gruplarına ayrılır. Tip IB olgularında kollajen yapımında niceliksel kusurun
yanı sıra niteliksel kusurun da bulunduğu sanılmaktadır.
Radyolojik incelemede ilginç bir bulgu olarak kafatasında vormiyan kemiklere
rastlanır. Vormiyan kemikler kafatasındakı
suturalar
arasında yer alan, mozaik tarzında dizilim gösteren, sınırları düzensiz, çok
sayıdaki kemikçiklerdir. Normal kafataslarında bulunmazlar ve klinik bir
yakınmaya neden olmazlar.
Ciddi kemik kırıklarına ve
baziler impresyon gibi ciddi
komplikasyonlara bağlı olarak yaşam beklentisi genel nüfusa göre biraz daha
düşüktür.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.