Klinik Görünüm
Suprakondiler humerus kırığında klinik görünüm kırığın tipine bağlı olarak
değişir.
Gartland tip I kırığında dirsekte asgari şişik ve kırık
bölgesinde hassasiyet vardır. Ağrılı olsa da dirsek pasif ve aktif olarak
hareket ettirilebilir.
Gartland tip II kırığında belirti ve bulgular daha belirgindir.
Kırık hematomunun
dirsek önünde (antekubital çukur) birikmesiyle buradaki çukurluk kaybolur ve
dirsek şişer. Şiddetli ağrı nedeniyle hasta aktif hareket yapamaz; pasif
hareket sınırlıdır.
Gartland tip III kırığında dirsekte belirgin şişlik mevcuttur.
Geç gelen olgularda antekubital çukurda biriken hematomun cilde yaptığı
basıyla içi sıvı dolu kesecikler (büller)
oluşabilir. Ağrı şiddetlidir. Kırık yerinde harekete (patolojik hareket)
bağlı
krepitasyon alınır, ancak çevredeki damar ve sinirlerin kırık
parçaları arasında sıkışmaması veya gerilmemesi için bu kırık bulgusunun
araştırılması sakıncalıdır. Önkol kısalmış gibi durur. Yandan bakıldığında
dirsekte S şeklinde deformite görülür. Dirsek yarı
fleksiyonda ve önkol
pronasyondadır. Hasta diğer eliyle kırık taraftaki el bileğinden
tutarak dirseğini oynatmadan taşır. Ekstansiyon tipi kırıkta
proksimal
parçanın
distal ucu cilt altında ele gelir. Bazen de önündeki
brakiyal
adeleyi delip cilde gamze oluşumuna ve morluklara (ekimoz)
neden olur. Zamanla hematom yer çekimi etkisiyle yer değiştireceğinden
morluklar kırık yerinden daha uzakta ortaya çıkar.
Her suprakondiler humerus kırığı olgusunda damar sinir muayenesi çok
önemlidir ve muhakkak titizlikle yapılmalıdır, çünkü kırığın yerleşimi
açısından damar sinir hasarı görülmesi nadir bir olay değildir. Kayan
proksimal kırık
fragmanı önde
brakiyal artere bası yapabilir veya damarda hasar oluşturabilir.
Böyle bir olguda
radyal nabız gerilmeye bağlı olarak
zayıf alınır veya hiç alınmaz. Nazik bir manüplasyonla kırık uçları
birbirine yaklaştırıldığında damar basısının ortadan kalkmasıyla radyal
nabız genellikle tekrardan alınmaya başlar.
Suprakondiler humerus kırıklarında tam bir nörolojik değerlendirme yapmak
her zaman mümkün olmasa da dolaşım durumu ve nörolojik durum her zaman
değerlendirilebilir. Nörolojik muayene
median, ulnar, radial, ve anterior interossöz sinirleri
kapsamalıdır. Kompartman sendromu bulguları açısından da her zaman tetikte
olmak gerekir. Geç gelen olgularda
kompartman sendromu bulgularına rastlanabilir.
Eşlik eden başka bir kırık olup olmadığı dikkatle araştırılmalıdır (önkol
alt uç,
humerus üst uç, önkol).
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.