Komplikasyonlar
Kötü Kaynama
Genellikle
posteromediale
kaymış kırıklar
varus açılanmasına,
posterolaterale
kaymış kırıklar ise
valgus açılanmasına yatkındır. Normalde
dirsek tam
fleksiyona getirildiğinde el omuz
üzerine gelir. Dirsekte açılanma varsa el omuzun iç veya dış tarafında kalır.
Dirsekteki açılanmaların travma sırasında, ya da çok daha az olasılıkla
cerrahi
disseksiyona bağlı olarak, büyüme plağı hasarı sonucu ortaya
çıktığı belirtilirse de bu durum daha çok kırık uçları arasındaki yetersiz
redüksiyona ve/veya redüksiyon kaybına bağlı olarak gelişir.
Dirsekteki açılanma klinik olarak
taşıma açısıyla ölçülür; bunun radyolojik karşılığı humeroulnar açıdır.
Taşıma açısı, dirsek tam
ekstansiyonda, önkol tam
supinasyonda iken önkolun iç kenarı ile kolun iç kenarı
arasındaki açıdır. Bağ gevşekliği nedeniyle taşıma açısı kızlarda daha
yüksektir. Normal değeri ile üst değer tartışmalıdır, ancak genellikle
normal değer erkekler için 0 ila 13 derece, kızlar için 0 ila 16 derece
olarak belirtilir. Normal taşıma açısı kişiden kişiye değiştiğinden kötü
kaynama olup olmadığına karar verirken her iki dirsekteki taşıma açısının
birbiriyle karşılaştırılması daha sıhhatlidir. Dirsekteki taşıma açısının
anormal artışına kubitus valgus, anormal azalmasına kubitus varus denir.
Taşıma açısı ile
Baumann açısı arasında bir ilişki söz konusudur. Baumann açısında
5 derecelik değişiklik taşıma açısında 2 derecelik değişikliğe yol açar.
Dirsek fleksiyonu azaldıkça taşıma açısı da azalır. Fleksiyon
kontraktürü
olan dirsekte kubitus valgus görünümü oluşur. Diğer taraftan dirsek
hiperekstansiyona gidiyorsa kubitus varus görünümü oluşur.
Kubitus varus daha sık görülür (belki
de çoğu kubitus valgus deformitesi klinik bir sorun yaratmadığından). Belli
bir dereceden sonra çocuk ceketini, paltosunu giymede zorlanır; kol sarkaç
hareketini rahatlıkla yapamadığından hızlı koşamaz; daha önemlisi kozmetik
bir deformite oluşturur. Kubitus varus deformitesinde hemen her zaman birden
fazla düzlemde bir deformite söz konusudur (varus, hiperekstansiyon,
rotasyon).
Distal parçanın
proksimal parçaya göre göreceli
rotasyonu ve hiperekstansiyonu kozmetik deformiteyi arttırır. Dirsek
fleksiyon miktarı hiperekstansiyon oranında kısıtlanır. Geç dönemde dirsekde
instabilite gelişebilir veya varus açılanması
lateral
kondilin büyüme plağına gelene torsiyonel momenti ve makaslama
kuvvetini arttırarak lateral kondil kırığına zemin hazırlar.
Dirsekde belli bir valgus açısı mevcut
olduğundan kubitus valgus deformitesi kozmetik olarak daha tolere edilebilir,
ancak ilerde ulnar sinirin iç tarafda gerilmesiyle ulnar
nöropati
bulguları ortaya çıkabilir (küçük parmakta uyuşma, keçeleşme, ağrı, el
kenarının incelmesi vb.).
Suprakondiler humerus kırığından sonra oluşan
deformite hareket düzlemine paralel olmadığından distal humerusun açısal
deformitelerinde yeniden şekillenme potansiyeli çok kısıtlıdır. Bu nedenle
suprakondiler humerus kırıklarında kötü kaynamanın en iyi tedavisi bu
komplikasyondan kaçınmaktır. Düzeltici
osteotomilerin komplikasyon oranı hiç de
az değildir (% 30 ila 50). Bu nedenle asgari deformitelerde kozmetik
kaygılar işlevsel kaygıların önüne geçmemeli, ancak her iki açıdan da sorun
yaratan ileri deformitelerde cerrahi düzeltim düşünülmelidir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.