Genel Özellikler ve Yaralanma Mekanizması Sınıflama Klinik Görünüm Radyolojik İnceleme: Ön Arka Radyografi Radyolojik İnceleme: Yan Radyografi Gartland Tip I ve II Kırığında Tedavi Gartland Tip III Kırığında Kapalı Redüksiyon ve Perkütan Telleme Gartland Tip III Kırığında Açık Redüksiyon Komplikasyonlar: Damar Yaralanması Komplikasyonlar: Kompartman Sendromu Komplikasyonlar: Periferik Sinir Yaralanması Komplikasyonlar: Kötü Kaynama Diğer Komplikasyonlar
 
 ☰  
 aç

Tedavi

Gartland Tip III Kırığı

Açık Redüksiyon. Gartland tip III kırığında kapalı redüksiyon denemesi başarısız olursa açık redüksiyona geçilir. Hastanın ebeveynleri bu konuda daha önceden bilgilendirilmeli ve ameliyat koşulları hazırlanmış olmalıdır. İlk başvuru anında basit redüksiyon denemesi yapılmış olmasına rağmen dolaşımın düzelmediği olgularda ve açık kırıkta da açık redüksiyon endikasyonu doğar. Proksimal parçanın öndeki brakiyal kasa saplandığı olgularda ciltte gamze oluşabilir. Bu belirti kasın kırık uçları arasına girip kapalı redüksiyonu önleyebileceğine işaret eder, ancak güç de olsa önce kapalı redüksiyon denenmelidir. Açık yöntemle sağlanan redüksiyon sonrası birbirini çaprazlayan iki adet Kirschner teliyle tespit yapılır ve dirsek 90 derece fleksiyonda, önkol nötral rotasyonda alçı ateli uygulanır.

Suprakondiler humerus kırığında, özellikle de Gartland tip II ve III kırıklarda, tespit yapıldıktan sonraki dönem çok önemlidir. En az 48 saat boyunca dirseğin kalp seviyesinden, elin de dirsek seviyesinden yüksekte tutulması gelişebilecek aşırı ödemi önlemek açısından çok önemlidir. Bu amaçla çocuk yatak istirahatine alınır, kol altına yastık yerleştirerek yükseltme yapılır ve ancak tuvalete kadar gitmesine, yemek için masada oturmasına izin verilir. El parmakları sıkça açılıp kapatılarak ödemin drene olmasına yardımcı olunur. Hasta gönderilmeden önce ebeveynlere kapiler nabıza bakılması öğretilmelidir. Tırnağa basıldığında oluşan beyazlığın, basma işlemine son verildiğinde hemen normal rengi olan pembe renge dönüşmesi dolaşımın rahat olduğunu gösterir (kapiler nabız). Bazen atelin radyal nabızın alınacağı kısmındaki sargı aralanarak radyal nabız takibi de yapılabilir. Ebeveynler Volkmann iskemik kontraktürünün öncü bulguları konusunda uyarılmalıdır. Bu durum özellikle kapalı redüksiyon yapılmış olan veya geç gelen Gartland tip III kırıkları için geçerlidir. Gerekmedikçe ağrı kesici kullanılmamalıdır. Ağrı kesicilere rağmen ağrının inatçı bir şekilde artması durumunda, ağrı kesicilerin dozunu veya sıklığını arttırmadan önce dolaşımdan iyice emin olunmalı; daha iyisi hekime baş vurulmalıdır. Kol askısı ödemin gerilemeye başladıktan sonra, yani tespitten 48 saat sonra, kullanılmaya başlanmalı ve hastanın dolaşmasına izin verilmelidir.

Herhangi bir nedenle sadece alçı atel yapılmış Gartland tip III kırığı bulunan bir hastaya ve redüksiyon yapılmış ve alçı ateli ile tedavi edilen tüm Gartland tip II kırığında, tespitten 1 hafta sonra muhakkak radyolojik kontrol yapılarak kırık uçlarının konumu değerlendirilmelidir. Kayma görülürse açık redüksiyona geçilir.

Perkütan Kirschner telleriyle tespit yapılmış olan Gartland tip II ve tip III kırıklarda 10. gün alçı atel çıkartılır, ikiye katlanarak kırılır ve tekrardan dirseğe takılır. Böylelikle hastanın bu kırılmış alçı atel içinde fleksiyon ve ekstansiyon hareketi yapmasına olanak sağlanır, ancak önkol rotasyonuna (pronasyon ve supinasyon) izin verilmez. 3 haftalık tespit sonrası alçı atel tamamen çıkartılır ve yoğun aktif ve pasif dirsek hareketlerine başlanır. 6. hafta bitiminde uçları cilt dışında bırakılmış olan Kirschner telleri poliklinik koşullarında, anesteziye gerek kalmadan çekip çıkartılır.

Supakondiler humerus kırığı açık kırık olarak başvurabilir. Genellikle görülen proksimal kırık parçasının distal ucunun cildi germesi sonucu oluşan kuş gözü yaralanmadır (Gustilo tip I açık kırık), ancak kırık uçlarının dışarda alduğu ciddi olgular da söz konusu olabilir. Klasik açık kırık tedavisi (irrigasyon, debrtitman, antibiyotik tedavisi, tetanoz profilaksisi) yanı sıra kırık uçları çapraz Kirschner telleriyle tespit edilir, ya da olgunun özelliğine göre eksternal fiksatör kullanılır. Damar sinir onarımı gerekiyorsa yapılır.

 

Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.

Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.

 

Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.