Genel Özellikler ve Yaralanma Mekanizması Sınıflama Klinik Görünüm Radyolojik İnceleme: Ön Arka Radyografi Radyolojik İnceleme: Yan Radyografi Gartland Tip I ve II Kırığında Tedavi Gartland Tip III Kırığında Kapalı Redüksiyon ve Perkütan Telleme Gartland Tip III Kırığında Açık Redüksiyon Komplikasyonlar: Damar Yaralanması Komplikasyonlar: Kompartman Sendromu Komplikasyonlar: Periferik Sinir Yaralanması Komplikasyonlar: Kötü Kaynama Diğer Komplikasyonlar
 
 ☰  
 aç

Komplikasyonlar

Suprakondiler humerus kırıkları hiç de nadir olmayan ciddi komplikasyonları nedeniyle çocukluk çağının en sorunlu kırıkları arasında yer alır.

Damar Yaralanması

Suprakondiler humerus kırığında % 3 ila 38 oranında damar hasarı meydana gelir. Brakiyal arter yaralanmasının dışında supratroklear arter veya rekürran arter de yaralanabilir. Brakiyal arter yaralanması, yakın komşuluğu nedeniyle çoğunlukla median sinir yaralanması ile birlikte görülür.

Ekstansiyon tipi suprakondiler humerus kırığında öndeki brakiyal kas brakiyal arterin hasar görmesini oldukça engeller. Bununla birlikte aşırı kaymış kırıklarda proksimal kırık parçanın ucu kası yırtarak brakiyal arteri zedeleyebilir. Nadiren arter kırık parçaları arasında da kalabilir. Asgari kayma gösteren kırıklarda dahi fasya altından dirsek önüne yayılan kırık hematomu artere bası yapabilir.

Arterde kopma, spazm, arter duvarında hasar (intima hasarı), pıhtıya (trombüs) bağlı tıkanma görülebilir. Bu durumda dirsekten itibaren kol cildi beyazlaşır, soğur ve radyal nabız alınamaz. Basit sıkışmalar ilk başvuru anında yapılabilecek bir redüksiyon denemesiyle ortadan kaldırılabilir ve dolaşım genellikle normale döner. Hatta bu durum bazen dirseğin sadece ekstansiyona getirilmesiyle de sağlanabilir. Dolaşım normale dönmezse acilen damar eksplorasyonu yapılarak damardaki patolojiye yönelik tedavi uygulanır (papaverin gibi damar genişletici ilaçlar, stellate ganglion bloku, ürokinaz gibi pıhtı eriticileri, ven grefti vb.); kırığın açık redüksiyonu ve çapraz Kirschner telleriyle tespiti unutulmamalıdır. Aslında açık redüksiyonla birlikte dolaşım çoğunlukla geri döner ve damara müdahaleye gerek kalmaz, ancak redüksiyonla dolaşımın tekrardan sağlandığı durumlarda veya sadece nabızda azalmaya neden olan arter spazmı veya basısında damarda tromboz (pıhtı oluşumu) gelişebilir ve iskemiye ve kompartman sendromuna neden olabilir. Bu tür hastalar dolaşım açısından yakından izlenmelidir. 

Damarın yaralandığı kısım inferior ulnar kollateral arterin distalindeyse, dirsek bölgesindeki zengin damar ağı (kollateraller) brakiyal arterin tümüyle koptuğu olgularda dahi kolun distal kısmını genellikle besleyebilir. Böyle bir durumda radyal nabız alınmamasına karşın el sıcaktır. Bu, elde yeteri kadar bir dolaşım olduğunu gösterir.  Radyal nabzın alınamamsı, cerrahi girişim için mutlak endikasyon oluşturmadığı gibi, radyal nabzın alınmaması da iskeminin gelişmeyeceğini garanti etmez. Bazı deneylerde brakiyal arter bağlansa dahi elde dolaşımın bozulmayacağı veya geri dönebileceği gösterilebilmiştir. Bu nedenle radyal nabız alınamamasına karşın elin sıcak olduğu olgularda takiple yetinilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Ancak damar onarılmadığı zaman ileride pıhtı tıkacı oluşumuna bağlı ilerleyici iskemi gelişmesi (dolaşım bozukluğu), soğuğa dayanıksızlık, egzersiz klodikasyosu (kol kasları çalışırken ani ağrı duyulması ve eyleme ara vermek zorunda kalınması), veya büyüme geriliği (önkol ve ele ait kemiklerın uzamasında geri kalma) gibi potansiyel riskler söz konusu olabilir. Nabzı alınamayan, ancak eli sıcak olan bir kişide açık redüksiyon sonrası veya ürokinaz tedavisi sonrası nabzın geri dönme olasılığı hayli yüksektir. Bu nedenle nabzı alınamayan, ancak eli sıcak olan bir kişide acil damar eksplorasyonu gerekmez, ancak belli bir süre sonra nabzın dönmediği olgularda ayrı bir girişim olarak damar onarımı yapılması daha uygundur.

Dolaşımı normal olan bir ekstremitede redüksiyon denemesi sonrası ortaya çıkan dolaşım bozukluğu durumunda arterin acil eksplorasyonu gerekir.

 

 

 

Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.

Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.

 

Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.

1 = brakiyal arter ve median sinir
2 = inferior ulnar kollateral arter



1 = brakiyal arter
2 = superior ulnar kollateral arter
3 = inferior ulnar kollateral arter
4 = supratroklear arter
5 = ön ulnar rekürran arter
6 = arka ulnar rekürran arter
7 = radyal kollateral arter
8 = radyal arter
9 = ulnar arter
10 = kommünal interossöz arter