Tedavi
Çocukların ayak bileği kırığında tedavinin hedefi ayak bileği ekleminde
anatomik düzgünlüğü sağlamak ve bacak dizilimi ile büyüme plağı anatomisini
restore etmektir.
Ayak bileğinde hiçbir
varus derecesi kabul edilmez,
ancak 10 dereceyi aşmayan ayak bileği
valgusu ve
sagittal planda ayak
bileğinde 10 dereceyi aşmayan öne veya arkaya açılanma kabul edilebilir (özellikle
ufak çocukta). Ayrıca, tibia alt uç büyüme plağında 2 yıldan fazla bir
büyüme beklenen bir çocukta büyüme plağında 2 mm’den fazla bir seviye farkı,
ya da 3 mm’den fazla bir genişleme kabul edilemez. Tibia distal uç büyüme
plağının kapanması kızlarda 14 yaşında, erkeklerde ise 16 yaşında
gerçekleşmektedir.
Redüksiyon denemesi
sedasyon altında, ya da tercihan
genel anestezi altında ve skopi kontrolü altında yapılır. Tüm işlem boyunca
nazik olunmalı ve redüksiyon manevrası en fazla iki kere denenmelidir. Aşırı
tekrarlanan redüksiyon manevralarının büyüme plağındaki hasarı arttıracağı
unutulmamalıdır. Kapalı redüksiyon denemesi sırasında kırık uçları
arasındaki dişlenmeyi çözmek için önce nazikçe yaralanma mekanizması
doğrultusunda güç uygulanır ve daha sonra da yaralanma mekanizmasının tersi
uygulanarak kırık parçanın orijinal yerine yerleşmesi sağlanır
Redüksiyon kontrolü ön arka ayak bileği radyografisi
yerine mutlaka ayak bileği mortis radyografisiyle yapılmalı, triplanar kırık
gibi karmaşık kırıkta tercihan bilgisayarlı tomografi çekilmelidir.
Her
ne kadar kapalı redüksiyon sonrası düzgün yapılmış bir alçı içinde
redüksiyon kaybı oldukça nadir de olsa 3 ila 5 gün sonra ayak bileği mortis
grafisiyle kırık redüksiyonu kontrol edilmelidir.
Bu kurallar çocuklardaki tüm ayak bileği kırık tipleri için geçerlidir.
SH tip I kırığı.
Kırık genel anestezi arasında nazik bir manüplasyonla yerine konur ve uzun
bacak alçısı yapılır. Alçı 4 hafta sonra diz altına indirilerek 2 hafta daha
tutulur.
Bacak boyu uzunluk farkı en önemli komplikasyondur (olguların
yaklaşık % 3’ünde). Uzunluk farkı genellikle tibia distal büyüme plağının
erken kapanmasına bağlıdır, ancak kırık bölgesinde büyümenin uyarılması
sonucu da oluşabilir. Aşırı uzama oluşursa genellikle 1,5 cm’in altında
gerçekleşir.
SH tip II kırığı.
En sık supinasyon-dış rotasyon ve supinasyon-plantar fleksiyon
mekanizmasıyla oluşur. Olguların yaklaşık % 90’ının oluşumunda bu her iki
mekanizma etkili olur. Yaralanma mekanizmasını bilmek deplase distal
fragmanın ters mekanizmayla redükte edilmesini sağlamak açısından önemlidir.
Yaralanma mekanizmasını belirlemede en yardımcı olan
metafize ait parçanın
konumudur. Örneğin, metafize ait parçanın tam arkada oluşu supinasyon-plantar
fleksiyon yaralanmasını işaret eder.
Redüksiyon başarılı olursa uzun bacak alçısı yapılır.
Alçı 4 hafta sonra diz altına indirilerek 2 ila 3 hafta daha tutulur.
Kırık aralığına giren yumuşak dokular (periost,
tibialis posterior
tendonu,
nadiren de ayak bileği önündeki damar sinir paketi) nedeniyle kapalı
redüksiyon başarısız olursa açık redüksiyona geçilir. Bu durum daha çok tbia
ön periostunun araya girdiği (interpoze olduğu) supinasyon-plantar fleksiyon
tipi yaralanmalarda görülür.
Redüksiyon sonrası kırık fragmanları arasında ne kadar bir kaymanın kabul
edilebileceği belli değildir, ancak çoğunluk anatomik redüksiyondan yanadır.
Metafizdeki parça büyükse, kırık uçları redükte olmasına karşın bu konumu
korumak zor oluyorsa büyüme plağına paralel bir vida (tercihan
kanüle vida)
ile tespit yapılabilir, ancak çoğu olguda böyle bir tespite gerek kalmaz.
Eğer büyüme plağını geçmek gerekiyorsa yivsiz
Kirschner telinden
yararlanılır.
SH tip III kırığı.
Genellikle supinasyon-inversiyon yaralanması tarzındadır. Epifizer parçanın
orta hattın medialinde olması, epifizdeki kırık hattının orta hatta veya
lateralinde olduğu Tillaux ve triplanar kırıklardan ayırt edilmesini sağlar.
Ayrıksız yada minimal kaymış (deplasman < 2 mm) kırıkta uzun bacak alçısı
yapılarak 4 hafta sonra diz altına kısaltılır ve tespit 4 hafta daha kısa
bacak alçısında devam ettirilir. Kırık supinasyon-inversiyon yaralanması
tarzındaysa ilk yapılan alçı hafif (5 ila 10 derece)
eversiyonda yapılır.
Büyüme plağını çaprazlayan kırıkta (SH tip III ve tip IV) epifiz ile metafiz
arasında kemiksel köprü oluşmasından ve eklem düzensizliğine bağlı ilerde
dejeneratif artrit gelişmesinden korkulduğu için genellikle açık redüksiyon
ve vida ile tespit gerekir. Yine de deplasman
miktarı 2 mm’den fazla olan kırıkta ilk önce kapalı redüksiyon denenebilir,
ancak SH tip III kırıklarının çoğunda kapalı redüksiyon başarısızdır.
Redüksiyon ufak bir kesi ile girilerek sağlanır ve fragman büyüme plağına
paralel ve perkütan konan kanüllü vida ile tespit edilir. Tespit sonrası 6
haftalığına kısa bacak alçısı uygulanır.
SH tip IV kırığı.
Epifiz ile metafiz arasında kemiksel köprü oluşarak distal
tibia büyüme
plağında büyüme sorunları (kısalık, deformite) oluşturmaması ve geç dönemde
dejeneratif artrite yol açmaması için anatomik redüksiyon hedeflenir. Medial
malleolü içeren SH tip III ve tip IV kırığında 1 mm’den fazla bir
deplasmanın büyüme kusuruna ve psödortroza zemin hazırladığı
bildirilmektedir. Anatomik redüksiyon elde etmek için cerrahi işlem
sırasında kırık parçalarının kanlanmasının bozulma riski, eklemde
düzensizlik nedeniyle ileride oluşacak dejeneratif artrit daha büyük
sorunlara yol açacağından göze alınmalıdır.
Çoğu deplase olan bu kırık tipinde uygulanan cerrahi
tedavi şekli SH tip III kırığındakine benzer. Metafize konan vidaya ilaveten
epifize de vida konması gerekiyorsa, ya da metafizdeki parça ufaksa epifize
konan vida büyüme plağına paralel olmalıdır.
SH tip IV kırığa eşlik eden
fibula distal uç kırığı genellikle SH tip I veya
tip II tarzındadır ve redüksiyon sonrası genellikle stabil hale gelir.
Stabilite sağlanamazsa intramedüller Kirschner teli ile tespit edilir.
SH tip V kırığı.
Kırık oluştuğu sonradan anlaşıldığı için tedavisi komplikasyon tedavisiyle
aynıdır.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.