Klinik Görünüm
Ağrı hastalığın ilk
belirtisidir. Kalça ve kasık bölgesindeki ağrı
obturator sinirin
uyarılması sonucu uyluğun ön iç tarafına ve dize kadar uzanır. Olguların
yaklaşık % 15’inde ağrı sadece diz ve uyluğun
distal
kısmındadır. Bu nedenle dikkat diz üzerinde yoğunlaşarak kalça ekleminin
muayenesi ihmal edilir. Bu durum tanıda gecikmeye neden olarak bazen
telafisi güç durumlara yol açar. Bu nedenle 13 ila 15 yaşlarındaki şişman
bir erkek çocukta açıklanamayan bir diz ağrısı mevcutsa hekim muhakkak
kalçanın radyolojik incelemesini istemelidir.
Ağrının ne kadar
süredir var olduğu kaymanın akut veya kronik oluşuna göre değişir. Kayma
öncesi evrede ağrı büyüme plağının kımıldamasıyla oluşan
sinovite
bağlıdır. Kronik olgularda ağrı künt ve genellikle süreklidir. Ağrı hafiftir,
ancak akut atak dönemlerinde yoğunlaşır. Fiziksel aktivite ile ortaya çıkar
veya artar. Hasta kalçasına yük vererek, ancak o tarafı sakınarak dolaşır (antaljik
yürüyüş).
Akut kaymalarda ağrı
düşme, takılma gibi hafif bir travma sonrası aniden ortaya çıkar.
Şiddetlidir ve kırık ağrısına benzer. Olguların çoğunluğunda önceden böyle
bir yakınma yoktur, ancak bazen akut kaymalardan önce çok kısa bir
süreliğine de olsa haberci bir ağrıya rastlanır. Hasta ağrıyan tarafına yük
veremez, ancak bu klinik tablo zaman içinde bir miktar düzelme gösterir.
Özellikle akut
kaymalarda olmak üzere kalçanın
dış rotasyonda duruşu çok tipiktir.
Dikkatli bakılırsa kronik olgularda o tarafa fazla yük vermemeye bağlı
bacakta hafif bir incelme (atrofi)
fark edilebilir, ancak şişmanlık çoğunlukla bu durumu örter. Kronik kayması
olan hastalar genellikle
hipogonadizmi bulunan iri yapılı
hastalardır.
Akut kaymada kalça
kasları spazmdadır ve kalçanın her hareketi ağrı uyandırır. Kalça hareket
açıklığı ileri derecede kısıtlıdır. Kronik kaymadan kuşkulanılan hastalarda
kalça eklem hareket açıklığına bakarken hareket açıklığının sınırı
zorlanmamalıdır, çünkü hoyrat hareketler ve çömelme gibi zorlayıcı
hareketler mevcut kaymayı ilerletebilir. Kayma derecesiyle doğru orantılı
olarak kalça
iç rotasyon,
abdüksiyon ve
fleksiyon
hareket açıklığının kısıtlı olduğu saptanır. Özellikle kalça iç rotasyonu
arttırılırken ağrı oluşması tipiktir. Aynı şekilde bir diğer tipik bulgu da
kalça fleksiyona giderken bacağın abdüksiyona giderek daha da fazla dışa
dönmesidir. Aslında FBEK olgularında fazla bir hareket kaybı yoktur. Daha
çok hareket açıklığı yönünde kaymanın derecesiyle doğru orantılı bir
değişiklik söz konusudur.
Bacakta kısalma
saptanır (1 ila 2 cm).
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.