Cerrahi Tedavi
Endikasyonlar
	Cerrahi girişime karar verirken birçok unsur 
	göz önünde bulundurulur, ancak bunlar arasında en belirleyici olanı 
	eğriliğin büyüklüğüdür. Kabaca bakacak olursak, iskelet olgunlaşmasını 
	tamamlamış bir hastada 30 derecenin altındaki bir eğriliğin ilerleme 
	olasılığı yoktur ve cerrahi tedavi gerektirmez. İlk kez baş vurduğunda 45 
	dereceyi aşan bir eğriliği bulunan hasta hangi yaşta olursa olsun cerrahi 
	adayıdır, çünkü bu hastaların hemen hemen tamamında eğrilik ilerler (özellikle
	torasik, 
	ya da çift majör eğrilikte). Eğer eğriliğin tepe omurunda ciddi rotasyon 
	mevcutsa, hasta iskelet olgunlaşmasını tamamlamamış dahi olsa, bu sınır 40 
	dereceye kadar iner (özellikle
	
	torakolomber ve
	
	lomber
	eğrilikte).
	Cerrahi girişim yönünde karar verirken 
	hastadaki görünüş bozukluğunun düzeltilmesi, varsa ağrının ortadan 
	kaldırılması gibi istekler söz konusu olabilir. Özellikle dengesiz (dekompanze) 
	eğrilikte görünümün düzeltilmesi önem kazanır. Bu istek bazen eğriliğin 
	büyüklüğü ile uyuşmayabilir. Bu nedenle, çocuğun psikolojisini çok zorlayan 
	bir eğrilikte cerrahi sınır daha aşağıya alınabilir. Öte yandan skolyozlu 
	hastada ağrı mevcut ve hasta bunun cerrahi girişim sonrası elde edilecek 
	düzelmeyi takiben kaybolacağını düşünüyor da cerrahi endikasyonu zorluyorsa, 
	bu doğru değildir, çünkü 
	idyopatik adölesan skolyozda ağrının 
	kaynağını bulmak çoğunlukla (yaklaşık % 90) mümkün olmadığından, omurga
	füzyonu 
	ile ağrının geçeceğini düşünmemek gerekir.
	İdyopatik adölesan skolyozda cerrahi girişimin 
	temel amacı eğriliği güvenli bir biçimde düzelebileceği kadar düzeltmek ve 
	eğriliğin ilerlemesini önlemek amacıyla omurga füzyonunu gerçekleştirmektir. 
	Cerrahi girişim sonrası gövde dengesi sağlanmalı veya bozulmamalıdır.
	Cerrahi planlamada eğriliğin çeşidi, omurga 
	dengesi, eğriliğin esnekliği, göğüs kafesi deformitesi, büyüme rezervi ve 
	iskelet olgunlaşması dikkate alınan başlıca konulardır.
	
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.
