Radyolojik İnceleme
Ölçüm ve Değerlendirme
Eğriliğin derecesini ölçebilmek için önce
koronal
ve sagittal planlarda eğriliğin her iki ucunda yer alan sonlanım omurlarını
(end vertebralar) ve eğriliğin tepesinde yer alan tepe omuru (apikal
vertebra) belirlemek gerekir. Tepe omuru, eğrilik içinde yer alan ve merkezi
sakral hat denen, sakrumun ortasından geçen düşey hatta göre en dışta
bulunan omurdur. Üst (sefalik) sonlanım omuru, tepe omuruna göre
sefalik
yönde yer alan ve üst yüzü eğriliğin iç bükey tarafına göre en fazla eğilmiş
ilk omurdur. Alt (kaudal) sonlanım omuru, tepe omuruna göre
kaudal
yönde yer alan ve alt yüzü eğriliğin iç bükey tarafına göre en fazla eğilmiş
ilk omurdur.
Eğriliğin ölçümünde Cobb yöntemi kullanılır.
Üst sonlanım omurunun üst yüzeyinden ve alt sonlanım omurunun alt yüzeyinden
çekilen hatların arasında kalan açı eğriliğin derecesini değerlendirmede
kullanılır, ancak her iki hat hemen her zaman film dışında kesiştiğinden,
bunun yerine her iki hatta dik hatlar indirilerek bunlar arasındaki açı
ölçülür.
Cobb açısını ölçen değişik kişiler arasında 6-7
dereceyi bulan farklar görülebilir; hatta aynı kişinin tekrarlayan ölçümleri
arasında da fark olabilir. Bu hata payını asgariye indirmek için ayrıntıları
net gösteren radyografi tercih edilmeli, sonlanım omurları dikkatli bir
biçimde seçilmeli, hatlar tanımlanana uygun olarak titiz bir biçimde
oluşturulmalı, silinebilen, ince uçlu kalem kullanılmalı ve saydam açı ölçer
ile itinayla ölçülmelidir.
Tüm ölçümler yan radyografide de yapılarak
omurganın sagittal plandaki görüntüsü değerlendirilir. Sırt bölgesine yandan
bakıldığında normalde 20° ila 40° arasında değişen bir
kifoz
görülür. Sırt ile bel arasındaki kavşakta, yani T11 ila L1 arasında, bir
açılanma görülmez. Belde ise L1-L2 aralığında başlayıp
sakruma doğru artan bir
lordoz bulunur ve normal değeri 50° ila
65° arasında değişir.
Tepe omurundaki rotasyonun değerlendirilmesi
seçilen tedavinin etkinliğini ölçmek açısından gerekebilir. Bu amaçla
geliştirilen Perdiolle yönteminde tepe omura ait, dış bükey taraftaki
pedikülün
ortası işaretlenir. Saydam bir şablon olan Perdiolle torsiyonometresi
üzerinde bulunan düşey çizgi tepe omurunun dış kenarına rastlayacak biçimde
röntgen üzerine yerleştirilir. Bu şekilde yerleştirilmiş şablon üzerindeki
hatlardan pedikülün işaretli noktasından geçen hat rotasyon değerini verir.
Nash-Moe yönteminde ise tepe omuruna ait, dış
bükey taraftaki pedikülün omur cismi merkezine göre yön değiştirmesi
derecelendirilir. Tepe omuruna ait her iki pedikül simetrik duruyorsa 0
derece, dış bükey taraftaki pedikül
omur cisminin dış kenarından
uzaklaşmışsa 1 derece, dış bükey taraftaki pedikül omur cismi dış kenarından
uzaklaşmış, ancak omur cismi merkezine rastlamıyorsa 2 derece, dış bükey
taraftaki pedikül omur cisminin merkezindeyse 3 derece ve merkezi geçmişse 4
derece rotasyon vardır. Perdiolle daha güvenilir bir yöntemdir, ancak tepe
omuru çengel, vida veya çubuk gibi cerrahi
implantlarla
perdelendiğinde rotasyon ölçülemez duruma gelebilir. Tepe omurundaki
rotasyon gerektiğinde bilgisayarlı tomografiyle daha hassas olarak
ölçülebilir.
Skolyoz hastalarında omurganın ve göğüs
kafesinin
pelvis üzerinde dengede durması istenir. Bu dengesizlik cerrahi
girişim öncesi mevcut olabildiği gibi, ameliyat sonrası da oluşabilir, ya da
denge yeterince giderilmemiş olabilir. Normalde koronal planda merkezi
sakral hat C7 omuru orta noktasından geçer (koronal denge).
Aradaki mesafenin 2 cm’i geçmesi durumunda dengesiz (dekompanze) bir
eğrilikten söz edilir. Gövde dengesini gösteren parametre bölgesel tepe
omuru lateral deviasyonudur. Bu, torakal bölgede tepe omuru merkezi ile C7
ortasından geçen düşey hat,
torakolomber veya
lomber
bölgedeki eğrilikte ise tepe omuru merkezi ile merkezi sakral hat arasındaki
mesafenin milimetre cinsinden ifadesidir.
Nörolojik muayene normal ise adölesan idyopatik
skolyozda manyetik rezönans görüntüleme (MRG) rutin incelemeler arasında yer
almaz, ancak idyopatik skolyoz olgularında
sirengomiyeli,
Arnold-Chiari
malformasyonu,
diastematomiyeli vb. gibi doğumsal
omurilik anomalilerine nadir de olsa rastlandığı bilinmektedir. Bu nedenle
bu patolojilerin varlığını düşündürtebilecek bazı durumlarda, özellikle de
cerrahi girişim düşünülüyorsa, MRG gerekebilir. Bu durumlar kısa dönemde
hızlı ilerleme gösteren eğrilik, cerrahi girişim gerektiren sol
torakal
eğrilik, asimetrik karın refleksinin alındığı eğrilik ve eforla baş ve boyun
ağrısı olan eğrilik olarak özetlenebilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.