Tedavi
Korse Tedavisi
	Tedavi gereksinimi doğan eğrilikte cerrahi dışı 
	seçenekler hemen hemen 
	breys kullanımı ile sınırlıdır. Elektrik 
	akımı ile uyarma ve fizyoterapi, etkisiz olduğu konusunda geniş kanı bulunan 
	diğer cerrahi dışı uygulamalardır.
	Ebeveynler çocuklarındaki eğriliğin tümden 
	düzelmesini arzularsa da, bu gerçekçi bir istek değildir, çünkü breys 
	eğriliğin derecesini azaltmaktan çok ilerlemesini durdurmak, ya da azaltmak 
	yönünde etkili olur. Böylelikle cerrahi girişime gereksinim azaldığı gibi 
	kozmetik bir kazanım da sağlanır. Yapılan çalışmaların çoğu doğru 
	endikasyonla breys kullanımının
	
	idyopatik adölesan skolyozun doğal seyri 
	üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Breys kullanımı sırasında 
	eğrilikteki ilerlemenin 5° ila 6° ile sınırlı kalması uygulanan tedavinin 
	doğru ve yeterli olduğunu ifade eder.
	Breys kullanımı büyüme rezervi yüksek olan 
	hastalar için geçerlidir (Risser 
	0-2). Kızların adet görmemiş olması, ya da ilk adetten bu yana 1 yıldan az 
	süre geçmiş olması gerekir. Boy atmanın sonuna yaklaşmış ergende (Risser 
	4-5) ve erişkinde breys kullanımının yeri yoktur. İlk adetten bu yana 2 
	yıldan fazla süre geçmiş bir kız çocuğunda breys kullanılmaz.
	Breys kullanımı eğriliğin derecesi ile yakından 
	ilgilidir. İlk başvuru anında eğriliği 30° ila 40° arasında olan çocuklarda 
	kullanılır. Ayrıca, eğriliği 20° ila 30° olup, iki değerlendirme arasında 5 
	derece veya daha fazla bir ilerlemenin saptandığı olgularda da breyse 
	geçilir. Breys kullanımına karar verirken eğriliğin derecesi ve iskelet 
	olgunlaşmasının düzeyi birlikte değerlendirilir. Örneğin, Risser 0 olan bir 
	hastada eğrilik 25 dereceye ulaştığında breyse geçilir. İlk başvuru anında 
	eğriliği 45° den fazla olan çocukta breys tedavisinin yeri yoktur. 
	Breys kullanımının uygun olmadığı durumlar (tepe 
	omurun T7 den daha yukarda olduğu) yüksek
	torasik  
	veya 
	servikotorasik eğrilik, 
	
	hipokifozun fazla olduğu (20 dereceden 
	daha az) torasik eğrilik ve breyse tahammülsüzlük (özellikle erkek 
	çocuklarda) olarak sayılabilir.
	Milwaukee breys geçmişte yaygın olarak 
	kullanılmış bir skolyoz korsesidir. Bu korse,
	pelvise 
	oturan termoplastik bir kalıptan oluşan alt parça, yukarda çene ile enseye 
	dayanan üst parça, bunları birleştiren ön ve arka çubuklar ve eğriliğin tepe 
	omuruna yandan basan yan yastıklardan ibarettir. Eğriliğe, üst ve alt 
	parçalar arasında çekme (distraksiyon) 
	uygulanırken yan yastıklar aracılığıyla da yandan itme uygulanır. Üstünde 
	birçok modifikasyon yapılmış olmasına karşın hem kullanımındaki zorluk, hem 
	de etki mekanizmasındaki farklılığa bağlı olarak diğer yeni breyslere oranla 
	daha az etkin olması nedeniyle artık günümüzde çok sınırlı olarak 
	kullanılmaktadır.
	Günümüzde kullanılan
	
	torakolombosakral ortezler (TLSO) giysi altında gizlenebildiği 
	için kullanımda büyük rahatlık sağlarlar. Bu tür korseler eğrilikteki 
	rotasyonel asimetriyi düzeltmek üzere yerleştirilmiş yastıkcıklar içerir ve 
	düzeltici etkisini bunlar aracılığıyla gerçekleştirir. TLSO’lar arasında en 
	tanınmışı Boston breystir. Tüm TLSO’lar gibi Boston breys de tepe omuru T7’nin 
	altında olan eğriliklerde tercih edilir. Adölesan idyopatik skolyozda 
	eğriliklerin çoğunluğu zaten bu özelliği taşır. Daha yüksek eğrilikte Boston 
	breyse bir parça eklenmesi gerekir.
	Yarı zamanlı breys kullanımının tam zamanlı 
	kullanımla aynı başarıyı elde ettiğini savunanlar sadece geceleri yatarken 
	kullanılan ve eğriliği azami düzeltecek şekilde gövdeyi karşı tarafa doğru 
	eğen özel TLSO’ler tasarlamıştır (Charleston breys, Providence breys vb.), 
	ancak bu yarı zamanlı breys kullanımı 35 dereceyi geçmeyen
	lomber 
	veya 
	torakolomber eğrilikler ile sınırlıdır.
	Breys yapımı ustalık ister. Ebeveynler
	ortez 
	firmaları arasında karar verirken her zaman maliyet hesabı yaparlar, ancak 
	bu çok doğru bir yaklaşım değildir.
	Breys uygulandıktan 3 hafta sonra hastanın 
	breys içinde ayaktayken radyografisi çekilir. Breys öncesi ve sonrası 
	radyografilerdeki ölçüme göre eğrilikte anlamlı bir düzelme olmalıdır. 
	Hedeflenen düzelme sağlanamamışsa kullanılan korsenin hastalığın doğal 
	seyrini olumlu yönde değiştirmesi mümkün olamayacağından ortez tedavisi 
	sonlandırılır.
	Breysin günde kaç saat takılması gerektiği 
	tartışmalıdır. En etkili olanın breysin uzun süre (günde 22 ila 23 saat) 
	takılması olduğunu gösteren birçok ciddi çalışma vardır, ancak aktif 
	dönemdeki bu hastaların uzun süreli korse kullanımına katlanabilmesi bir 
	sorundur.  Bu nedenle genellikle 
	önerilen süre ilerleme özelliği olan eğrilikte günde en az 20 saat, ilerleme 
	hızı düşük olan eğrilikte günde en az 16 saattir. 
	Hasta 4 ay ila 6 aylık aralarla izlenir. 
	İlerleme hızı yüksek veya büyüme rezervi fazla, ya da büyüklüğü fazla olan 
	eğrilik 4 aylık, fazla bir ilerleme göstermeyen veya büyüme rezervi azalmış 
	eğrilik 6 aylık aralarla izlenir. Hasta ayaktayken arka ön radyografisi 
	alınır. Bu işlem hem korsesiz, hem de hasta korse giymiş şekilde yapılır. 
	İlki eğriliğin ilerleme hızı, sonuncusu ise korsenin gövde dengesine katkısı 
	hakkında bilgi verir. Korsenin gövde dengesini sağladığı görüldükten sonra 
	daha sonraki izlemde korse içinde radyografi çekilmesine gerek yoktur.
	Breysin eğrilikteki ilerlemeyi iyi bir biçimde 
	kontrol ettiği gözleniyorsa korse kızlarda ilk adetten 2 yıl sonrasına kadar, 
	ya da Risser 4 seviyesine erişinceye kadar kullandırtılır. Erkeklerde Risser 
	5 seviyesi beklenir. Korsenin sonlandırılmasına karar verilmişse ortez tam 
	gün çıkartılır.
	
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.



