Bacakta Uzunluk Farkı Oluşturan Nedenler Nedene Özgü Uzunluk Farkının Ortaya Çıkışı Bacak Uzunluk Farkının Etkileri Tedavi Endikasyonları Bacak Uzunluk Farkının Klinik Olarak Ölçümü Bacak Uzunluk Farkının Radyolojik Olarak Ölçümü Bacak Uzatmasına Ait Özellikler Uzama Biçimleri Oluşacak Uzunluk Farkını Hesaplama Yöntemleri Ortezle Eşitleme Uzun Bacakta Kısaltma Epifizyodez ve Çeşitleri Epifizyodez Planlaması ve Endikasyonları Kısa Bacakta Uzatma Tedrici Uzatma: Kallotazis Kallotazis: Yöntema Ait Ayrıntılar Kallotazis ve Rijit Tespit Kallotazisin Seyri Kallotaziste Son Teknolojik Olanaklar Kallotaziste Komplikasyonlar: Uygulama ve Uzatma Dönemi Kallotaziste Komplikasyonlar: Uzatma Bittikten Sonra
 
 ☰  
 aç

Kallotazis

Yönteme Ait Ayrıntılar

Osteotomi sonrası bir süre beklenir, yani kırık uçlarına çekme uygulanmayarak kırık onarım dokusunun ilk evresi olan inflamasyon evresinin tamamlanması hedeflenir. Bu evrede kırık uçları arasındaki boşluk iltihap hücreleri ve kırık hematomu ile dolar. Buranın etrafı pıhtılaşan bir tabaka ile sarılır (fibrin kılıfı). Bir çok farklı doku hücresine dönüşme yeteneğinde olan primitif mezenkimal hücrelerin bir takım yeni geniş damarları (sinüzoidler) ve kollajen liflerini yapmaya başlamasıyla sessiz dönem sona erer. 5 ila 14 gün süren bu sessiz dönemin süresi hastanın yaşı, kemiğin niteliği, kısalığa yol açan neden, osteotomi hattının metafize olan yakınlığı gibi birtakım özelliklere göre değişir. Normal koşullarda genellikle 7 günlük bir bekleme süresi tercih edilir. Bekleme süresinin uzatılması durumunda çekme işlemi başladığında olgunlaşan kallus dokusunda kırık oluşturulmuş olur. Halbuki kallotazisin felsefesi kırık aralığında oluşan yeni damarların ve kollajen liflerinin gerilime karşı verecekleri yanıt üzerine kuruludur. 

Yapılan çalışmalar günde 1 mm hızında yapılacak sürekli çekme işleminin yeni kemik oluşumu (rejenerat) için ideal olduğunu ortaya koymuştur. Bu hızı aşan uzatmalarda rejenerat bunu tolere edemez ve kırık uçları arasında ya yükü taşıması kuşkulu olan zayıf bir rejenerat oluşur, ya da defekt psödoartrozu meydana gelir.

Uygulamada günlük uzatma miktarı her 6 saatte 0,25 mm olmak üzere dörde bölünür. Teknolojinin gelişmesiyle uzaktan bir bilgisayar yardımıyla yapılan uzatma işleminde günlük uzatma miktarı 60’a bölünmektedir ki, bu 2,5 saatte yaklaşık 0,1 mm uzama anlamına gelir. Yapılan çalışmalar günlük uzatma miktarının ne kadar bölünürse rejeneratın o kadar nitelikli olduğunu ortaya koymuştur, ancak bunu sağlayan sistemler pahalıdır ve günlük uzatma miktarını dörde bölen, elle yapılan uzatma işlemlerine göre pratikte belli bir üstünlükleri de yoktur.

Uzatma işleminin başlamasıyla birlikte rejeneratta yoğun bir şekilde kemiğin uzun eksenine paralel dizilmiş kollajen lifleri toplanmaya başlar. Sessiz dönemle karşılaştırıldığında kollajen liflerinin damar yapılara oranla çok daha baskın olduğu görülür. Çekme işlemin başlamasından yaklaşık 1 hafta sonra rejeneratın ortasında çekme kuvvetine paralel dizilmiş kollajen lifleri ve bunların arasında bu kollajen liflerini üreten, iğ biçimindeki fibroblast benzeri hücrelerden ibaret, bir fibröz ara saha (interzone) gelişir. Fibroblast benzeri hücreler sinüzoidler şeklinde genişleyen damar yapılarının etrafında bulunur ve hayli yüksek biyosentetik aktiviteye sahiptirler. Bu fibröz ara saha adeta bir büyüme plağı işlevini görür.

Çekme işlemi sürdürüldüğünde fibröz ara sahanın her iki tarafında yer alan damar yapılarının (sinüzoidler) etrafında kemik dokusunun öncüleri olan osteoblastlar kümeler halinde belirmeye başlar ve ilkel kemik dokusunu (osteoid) döşemeye başlarlar. Kollajen lifleri giderek bu ilkel kemik dokusu ile kaynaşır. Zamanla bu osteoid dokusuna kalsiyum tuzları oturmaya başlar ve böylelikle kemik spikülleri (iğne biçiminde çıkıntılar) ortaya çıkar. Çekme işleminin sürdürülmesiyle bu kemik spikülleri uzar ve giderek kalınlaşarak ince sütunlar haline dönüşür (mikrokolon). Bunlar daha sonra trabekülleri oluşturur, ancak trabeküler kemiğe dönüşme merkezdeki ara sahanın her iki tarafında ve merkezden en uzak kısımlarda gerçekleşir. Böylelikle ara sahada oluşan yeni kemik dokusu çekme işlemi sürdükçe merkezden uzaklaşarak olgunlaşır. Çekme işlemi sonlandırıldığında merkezdeki ara saha da aynı yolları izleyerek olgunlaşır. Olgun rejeneratın ortasında zamanla oluklaşma görülür ve kemik lamellerinin yoğunlaşmasıyla kemiği saran korteks tabakası oluşur. Kemik dokusunun arasında kalan, damar içeren fibröz doku da ilik dokusuna dönüşür.

Çekme yoluyla oluşturulan gerilim kuvvetleri sadece kemikte değil, aynı zamanda deri, kan damarı, periferik sinir ve kas gibi yumuşak dokularda da rejenerasyonu uyarır.

 

Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.

Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.

 

Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.