Tedrici Uzatmanın
Komplikasyonları
Uygulama ve Uzatma Sırasındaki
Sorunlar
Tedrici uzatma sorunları bol olan bir işlemdir.
Ortalama 4 hastadan 1’inde sorun oluştuğu bildirilmektedir. Bu sorunların
bir kısmı işlemin doğasında bulunur ve kaçınılmazdır. Bir kısmı ise
beklenmeyen durumlardır (komplikasyon). Uzatma işlemi bu sorunların
üstesinden gelebilecek deneyime sahip kişiler tarafından yapılmalıdır.
Doğabilecek riskler işlem öncesi ayrıntılı bir biçimde hastaya ve
ebeveynlere anlatılmalı, fizyoterapi yaptırması kuşkulu, psikolojisi
tutarsız olan kişilerde çok dikkatli olunmalıdır. Neyse ki erişkin
hastaların aksine çocuk hastalarda bu büyük bir sorun oluşturmaz.
Uygulama Sırasındaki Sorunlar. Bunların başında
damar ve sinir hasarı gelir. Daha çok sirküler fiksatör uygulaması sırasında
geçilen
Kirschner tellerine bağlı olarak oluşur. Daha önce ameliyat
geçirmiş, ya da ileri deformitesi bulunan bacakta bu olasılık daha fazladır.
En sık hasar gören sinir peroneal sinirdir. Damar yaralanması açısından en
riskli bölge uyluk 1/3 üst kısmıdır. Bu nedenle burada Kirschner telleri
yerine bacağın kesitini boylu boyunca kat etmeyen Schanz çivileri kullanılır.
Uygulama sırasında oluşabilecek diğer bir
komplikasyon da kemiğin tam kesilmemesidir (inkomplet
osteotomi).
Genellikle osteotominin çok ufak kesilerden yapılması ve yumuşak doku
hasarını asgariye indirmek için az yumuşak doku disseksiyonu yapılmasından
kaynaklanır. Osteotominin Gigli testeresi denen özel tel testere ile
kesilmesi bu komplikasyonu önler. Ameliyat sonrası çekilen radyografide fark
edilmediyse uzatmaya başlandığında hastanın ağrısında ani bir artış olması
ve sirküler sistem kullanılıyorsa tellerin eğilmeye başlaması, tek düzlemli
sistem kullanılıyorsa teleskop tarzındaki uzatma cihazının zor açılıyor
olması bu komplikasyonu akla getirmelidir. Sistemin gerekli kısımları
sökülerek genel anestezi altında
osteoklazi yoluyla osteotominin tam hale
getirilmesi gerekir.
Uzatma Sürecindeki Sorunlar. Uzatmaya geç
başlanması, uzatma hızının çok düşük olması ve uygulanan sistemde istenmeyen
uzatma kayıpları nedeniyle rejeneratta erken kaynama gelişebilir. Uzatmanın
sorunsuz başlaması, ancak bir süre sonrası cihaz üzerinde uzatma işleminin
güçlükle yapılabilmesi bu olasılığı akla getirmelidir. Tedavisi genel
anestezi altında osteoklazidir.
Germe ve karşıt kasları güçlendirme
egzersizleri yeterince yapılmadığı zaman uzatılan kemik kısmını çevreleyen
yumuşak dokular (kas, bağ,
tendon,
fasya)
uzatma hızına ayak uyduramazlar ve yumuşak doku
kontraktürleri
gelişir.
Femur uzatması sırasında kalça ve dizde
fleksiyon kontraktürleri,
tibia
uzatması sırasında ise ayak bileğinde
ekinus kontraktürü gelişebilir. Bazen bu
kontraktürleri açmak için cerrahi yöntemlere başvurmak gerekebilir. Yumuşak
doku komplikasyonları arasında en ciddi olanları ise
sublüksasyon
ve çıkıktır. Uzatılacak bacakta instabil bir eklem varsa öncelikle bu
instabilite giderilmeli, ya da en azından uzatma sırasında o eklem sisteme
dahil edilerek korunmalıdır. Örneğin, uzatma yapılacak tarafta
kalça
displazisi mevcutsa öncelikle bu tedavi edilmelidir. Aşırı femur
kısalığının söz konusu olduğu
proksimal fokal femur eksikliğinde
çoğunlukla dizdeki çapraz bağlar da doğuştan oluşmamıştır. Böyle bir durumda
femur uzatıldığında dizde çıkık gelişmesi kaçınılmaz olacağından diz eklemi
sisteme dahil edilerek sabitlenmelidir. Yine aynı şekilde
fibula
eksikliğine bağlı tibia kısalığında uzatma yapılacağı zaman ayak sisteme
dahil edilmelidir. Dizde aşırı fleksiyon kontraktürü geliştiği halde bunun
üstesinden gelmeden uzatmaya devam edilmesi de dizde çıkığa yol açar. Dizde
fleksiyon kontraktürünün oluşması muhakkak fizyoterapiyle engellenmelidir.
Uzatılacak miktar fazlaysa
hamstring kaslara
Botulinum toksin
A injeksiyonu yapılması düşünülebilir. Dizde çıkık bir kere
geliştiyse cerrahiye gerek kalmadan redüksiyonu sağlamak güç olduğu gibi,
redükte edilse bile aynı eklem işlevinin tekrardan kazanılması pek olası
değildir.
Uzatma sırasında sinirlerin gerilmesine, ya da
bir şekilde sıkışmasına bağlı olarak
nöropraksi oluşabilir. Uzatma durdurulur
ve şüpheli tel çıkartılır. Gerekirse sinirin olası hasar gördüğü kısım
açılarak sinir gözden geçirilir.
Tel yolu infeksiyonu işlemin doğasında
mevcuttur. Hemen hemen her uzatmada görülür. Özellikle hastanın basmaya
başlamasıyla ortaya çıkar. Günlük tel dibi temizliğine azami dikkat
göstermek gerekir. Her tel dibi povidone iodine içeren antiseptik solüsyonla
silinir. Tel dibinde cilt temiz olmalı, ölü doku, pıhtı vb. bulunmamalıdır.
Tel dibine antibiyotik içeren pomadların sürülmesi gerekmez. Tel dibinin
kızarması, sulanması ve aşırı bir akıntı gelmesi durumunda günlük pansuman
sayısı arttırılır ve ağızdan geniş spektrumlu antibiyotiklere başlanır.
İnfeksiyon nadiren Kirschner telinin veya Schanz çivisinin çıkartılmasını
gerektirir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.
(inkomplet osteotomi)