Medikal Tedavi
Nöromusküler Blok
% 10'luk etil alkol,
ya da % 3'lük fenol injeksiyonları sinir uçlarının kasla birleştiği
noktalarda hasar oluşturarak spastisiteyi uzun süreli olarak (en fazla 3 yıl)
bertaraf edebilir, ancak uygulama güçlükleri ve aşırı yan etkileri nedeniyle
bugün artık terk edilmiştir.
Botulinum Toksini
Tip A
Botulinum toksini
tip A injeksiyonu sinir-kas bileşkesinde uyarı taşınmasını sağlayan
asetilkolin maddesinin salınımını kalıcı olarak bloke ederek spastisiteyi
bertaraf eder. Ancak sinir uçları 2 ila 6 aylık bir süre içersinde yeniden
filizlenerek başka bir noktadan kas ile bağlantı (sinaps) yapar ve
spastisite geri döner. Diğer nöromusküler blok yapan ilaçlara oranla uygulamadaki
büyük kolaylığı ve yan etkilerinin hemen hemen olmayışı nedeniyle günümüzde
yaygın olarak kullanılmaktadır.
Etkisi uygulamanın
3. günü başlar ve yaklaşık bir hafta sonra azami noktaya ulaşır. Sinapsların
tekrar oluşması nedeniyle etkisi 3 ila 6 ay kadardır. Bu süre içerisinde
yoğun fizyoterapi ile
kontraktürlerde anlamlı iyileşme sağlanır. Serebral palside
botulinum toksin tip A injeksiyonları cerrahi girişim yapılması olası, ancak
çocuğun yaşının küçük olduğu ve bu nedenle yinelemenin beklendiği durumlarda
cerrahi planlamaya kadar geçen süre içerisinde fizyotepi programına destek
amacıyla yapılabildiği gibi, özellikle tüm vücut tutulumu bulunan hastalarda
ağrılı kas spazmı ve kontraktürlerde ağrıyı dindirmek için de yapılabilir.
Botulinum toksin tip A injeksiyonları kol ve ellerdeki spastisiteyi
azaltarak fizyoterapi seanslarına olumlu katkıda bulunurlar. Tek başına
botulinum toksin tip A injeksiyonlarının mevcut kontraktürleri düzeltmesi
beklenmemelidir. Botulinum toksin Tip A injeksiyonları statik deformitelerde
kullanılmaz; yani kemiksel deformite yerleşmişse, ya da ciddi kontraktür
varsa, botulinum toksin tip A yetersiz kalır.
Çoklu
injeksiyonlardan sonra ilaca karşı direnç oluşabilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.