Nöroşirurjik Girişimler
Selektif Dorsal Rizotomi
Normalde kas lifi
gerilince buradan kalkan uyarı afferent sinir lifleri aracılığıyla
omurilikteki ikinci motor nörona ulaşır. Burada oluşan uyarı beyindeki
merkezlerin kontrolü altında arka köklerden çıkan efferent sinir lifleri
sayesinde kastaki nöromusküler kavşağa taşınır ve sonuçta kasda kasılma
meydana gelir. Spastisitede ise beyin hasarı nedeniyle bu refleks arkındaki
düzenleyici etki ortadan kalktığından kasta aşırı bir
tonus artışı gerçekleşir. Buna germe
refleksinde artma denir ve serebral palsi hastalarında görülür. Bu nedenle
tutulmuş posterior afferent sinir köklerinin kesilmesi kas lifindeki
spastisiteyi azaltır.
Selektif dorsal
rizotomi (SDR) yönteminde omuriliğin ikinci
lomber ile ikinci
sakral
segmentleri arasındaki arka kökleri oluşturan sinir lifleri tek tek
ayrılarak elektrik akımı ile uyarılır. Normalde bu lifler uyarıldıklarında
kasda uyarı oluşmaz, çünkü bunlar kastan omuriliğe gelen uyarıları taşırlar.
Serebral palsili hastalarda kasta aktivite yaratan sinir lifleri anormal
kabul edilir ve kesilir (selektif dorsal rizotomi).
SDR,
kontraktürü olmayan,
bağımsız yürüyebilen, gövde dengesi, zeka ve motor kontrolü olan hastalara
uygulanır. 4 ila 8 yaşındaki diplejik hasta bu işlem için ideal hastadır.
Spastisite dışında atetoz ve distonide etkinliği yoktur. MR görüntülemede
bazal ganglionlar
hasar görmemiş olmalı ve kalçada instabilite varsa giderilmiş olmalıdır. SDR
sonrası çocuk idrarını ve dışkısını tutamayabilir ve bacaklarda belirgin
güçsüzlük oluşabilir. Beyin omurilik sıvısında kaçış (fistül gelişimi) ve
infeksiyon, duyu kaybı, kalçada instabilite gelişimi diğer
komplikasyonlardır.
Bu sayfada yer alan bilgilerin tamamı ebeveynleri çocuk ortopedisinin konuları hakkında bilgilendirmek amacıyla verilmektedir.
Bu bilgilerden yola çıkarak ebeveynlerin çocuklarındaki rahatsızlıklara tanı koymaları, daha da ileri giderek kendilerini hekim yerine koyarak çocuklarını tedavi etmeye kalkışmaları son derece sakıncalıdır.
Bu sayfada yer alan bilgiler bir hekimin muayene sonucu vereceği kararın yerini asla alamaz.